1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den Doğu Kudüs'teki yıkıma tepki

22 Temmuz 2019

Avrupa Birliği, İsrail'in Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait binalarda yıkıma başlamasına "yasa dışı" olduğu gerekçesiyle tepki gösterdi. Filistin Özerk Yönetimi binlerce binanın daha yıkılabileceği endişesini taşıyor.

Israel beginnt, Häuser am Stadtrand von Jerusalem abzureißen
Fotoğraf: Reuters/M. Qawasma

İsrail ordusunun Batı Şeria'da yer alan yaklaşık 70 konutla ilgili geçen ay alınan yıkım kararını uygulama başlamasına Avrupa Birliği (AB) tepki gösterdi. 

AB Dış İlişkiler Servisi internet sayfasında yayınlanan açıklamada, İsrail'in yerleşim politikası "uluslararası hukuka göre yasa dışı" olarak nitelendirildi. Açıklamada, "Avrupa Birliği'nin uzun yıllardır sahip olduğu pozisyonla uyumlu olarak, devam etmekte olan yıkım faaliyetlerinin derhal durdurulmasını bekliyoruz" ifadesi kullanıldı. 

70 haneyi içeren 10 binanın yer aldığı alanın büyük bir kısmının Oslo Anlaşması uyarınca Filistin'in kontrolü altında olan bölgede bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bu politikanın sürdürülmesi, iki devletli çözüm gerçekleşme imkanını ve uzun vadeli barışı tehdit etmekte ayrıca Kudüs'ün iki ülkeye ait bir başkent olması yönündeki ihtimali tehlikeye atmaktadır" denildi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından verilen bilgiye göre, yıkımına başlanan evlerin büyük çoğunluğu, inşaatı devam eden yaklaşık 70 konuttan oluşuyor. Ancak İsrail tarafından yıkım kararı çıkarılan binalar arasında içlerinde halihazırda 17 kişinin yaşadığı üç evin de bulunduğu ve bu evlerde ikamet eden Filistinlilerin İsrail askerlerince konutlarından zorla çıkarılarak, yapıların içine patlayıcı maddeler yerleştirildiği bildirildi. İsrail ordusu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmazken, OCHA, İsrail'in söz konusu yıkımlara gerekçe olarak, evlerin İsrail'i Batı Şeria'dan ayıran sınır hattına yakın olmasını öne sürdüğünü bildirdi.

"Binlerce ev daha yıkılabilir"

Bölgede yaşayan Filistinliler ise yıkımın yapıldığı Kudüs'ün güneyindeki Sur Bahir mahallesinin sadece bir bölümünün İsrail kontrolü altında olduğunu, diğer bölgenin ise Filistin yönetiminin yetki alanında olduğunu belirtiyor. Filistin Özerk Yönetimi'nden Velid Assaf yıkım faaliyetlerinin adil olmadığını ve İsrail'in bu uygulamayı bahane ederek kullanarak sınır hattındaki binlerce binayı yıkmaya çalışacağını ifade etti. İsrailli yetkililer Haziran ayında yıkım kararı alınan binalarda yaşayanlara 30 gün içinde evleri boşaltma çağrısında bulunmuş, karar uluslararası düzeyde tartışmalara neden olmuştu.

Gazeteciler bölgeye sokulmadı

Bazıları henüz inşa aşamasında olan binaların yıkımı sırasında bölgeye gazeteciler ile aktivistlerin girmesine izin verilmedi. Ancak görgü tanıkları evlerinden zorla çıkarılan kişilerden birinin, "Ben burada ölmek istiyorum" diye haykırdığını belirtiyor.  İsrail'in Batı Şeria'dan gelen saldırıları gerekçe göstererek 2002 yılında inşaatına başladığı sınır hattı yüksek bir beton duvar ve dikenli tellerle örülü hatlardan oluşuyor. Ancak hattın İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın iç bölgelerinden geçmesi yoğun tartışmalara ve eleştirilere neden oluyor.

dpa, AFP,DW / ET,MY,HT,AÜ

©Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik