1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den iklim koruma için yeni plan

Bernd Riegert24 Ocak 2008

Avrupa Komisyonu, iklim değişikliğine ilişkin önlemleri içeren yeni çevre paketini açıkladı. Yeni düzenlemeler, yenilenebilir enerjilerin desteklenmesini ve zararlı sera gazları emisyonunun azaltılmasını öngörüyor.

Avrupa Komisyonunun iklim koruma paketinde iddialı hedefler var
Avrupa Komisyonunun iklim koruma paketinde iddialı hedefler var

Avrupa Komisyonu’nun iklim hedeflerine göre, çevreye zarar veren gazların azaltılabilmesi için her Avrupa Birliği vatandaşının haftalık üç euro tasarruf etmesi gerekiyor. Bu tutarın 2020 yılına kadar 60 milyar euroya ulaşması bekleniyor. Komisyon başkanı Jose Manuel Barroso, küresel ısınmaya karşı şimdiden önlem alınmadığı taktirde, maliyetin 2020 yılında çok daha yüksek olabileceğini belirtiyor. Barroso: "Bu dönüşümün çok pahalıya mal olduğunu söyleyenler var. Ancak başka seçeneğimiz yok; elimizi kolumuz bağlayıp, kafamızı kuma gömüp, başımıza bir felaket gelmemesi için dua edebiliriz tabii. Bence bu yanlış bir tutum olur, bu işin belli bir maliyeti var, ama bununla başa çıkabileceğimizi düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Emisyon ticareti sistemi

Avrupa Birliği önlem paketinde, çevreye zararlı sera gazları salınımının önümüzdeki 12 yıl içerisinde % 20 oranında azaltılması hedefleniyor. Otomobillerin çevre dostu olması, evlerin daha iyi izole edilmesi ve biyo enerjinin desteklenmesi de önlemler arasında yer alıyor. Atıkların yarattığı kirlilik karşılığında, para ödenmesini öngören emisyon ticareti sistemiyle büyük enerji şirketleri ve sanayinin de bu önlemlerin içine çekilmesi hedefleniyor. Böylece, çevre dostu teknolojilere yapılan yatırım da desteklenecek. Çelik, alüminyum, çimento gibi yüksek oranda enerji tüketen branşlara uluslararası alanda rekabet avantajlarını yitirmemeleri için ücretsiz karbondioksit kotası verilmesi de gündemde. Avrupa Komisyonu başkanı Barroso, Avrupa endüstrisinin, iklimi korumak için alınan önlemler nedeniyle dezavantajlı duruma getirilmemesi gerektiğini vurguluyor: "Avrupa Birliği tarafından alınan önlemler çevre lehine, ekonomi aleyhine olarak değerlendirilemez. Bu önlemler hem çevre hem ekonomi hem de Avrupa’nın rekabet gücü için avantajlı. Biz Avrupa’daki istihdamın dünyanın bir başka yerine ihraç edilmemesini, buradaki istihdam düzeyinin korunmasını istiyoruz." Bu nedenle, Avrupa Birliği’ne ithalat yapan firmalardan da çevreye zararlı üretim yaptıkları tespit edildiğinde, bir çeşit çevre vergisi alınması öngörülüyor. Bu düzenleme Çin Halk cumhuriyeti ve Hindistan’ın yanı sıra Amerika’yı da kapsayacak.

Avrupa Komisyonu başkanı Barroso önlem almada ne kadar gecikilirse maliyetin de o kadar artacağı uyarısında bulunduFotoğraf: AP

Hedef yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak

Rüzgar enerjisi, hidrolik enerji, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerin oranının da 2020 yılına kadar %20 oranında artırılması da hedefler arasında. Avrupa Birliği, birlik üyesi her ülke için de bir hedef değer belirledi. Bölgesel farklılıklardan kaynaklanan dezavanatajları bertaraf etmek için bir yenilenebilir enerji piyasası da oluşturulacak. AB’nin en büyük ekonomik gücü olan Almanya’nın üzerine bu konuda büyük görev düşüyor. Almanya’da karbondioksit salınımı %14 oranında azaltılırken, yenilenebilir enerji payının da iki katına çıkarak %18’e ulaşması gerekiyor. Almanya Çevre Bakanı Sigmar Gabriel’in AB çevre paketi hakkındaki görüşleri şöyle: "Almanya’daki bazı branşların danışmaya gereksinme duyduğu açık. Ancak genel olarak bu konu komisyonun danışmanlığının iyi olup olmadığıyla ilgili. Almanya yükümlülüklerini yerine getirecektir, bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın."

Almanya Çevre Bakanı Gabriel, Almanya'nın yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu söylediFotoğraf: AP

Avrupa Komisyonu başkanı Barroso, birliğin esas hedefini şu sözlerle dile getiriyor: "Zararlı sera gazları salınımını 2050 yılına kadar yarıya indirebilmek için, şimdiden çalışmalara başlamak zorundayız. Çalışmalara bugün başlarsak, yarın doğru teknolojilere sahip olabiliriz."

Henüz tasarı niteliğinde olan çevre paketinin yasalaşması için, AB üyesi 27 ülkenin ve Avrupa Parlamentosu’nun onayına ihtiyaç var. Bu sürecin ise en az 1 yıl süreceği tahmin ediliyor.