1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den Türkiye'ye kınama

23 Mart 2018

AB Konseyi'nden yapılan açıklamada Türkiye'nin Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki "yasa dışı faaliyetlerinin" kınandığı duyuruldu. AB liderlerinin daha önce basına sızan taslak metinde herhangi bir değişiklik yapmadığı görüldü.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/D. Tatic/Bundeskanzleramt

Brüksel'de dün başlayan ve bugün sona erecek olan Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinde Türkiye ile Kıbrıs ve Yunanistan konusunda yaşanan gerginlikler de ele alındı.

Zirve sürerken yayımlanan bildiride, "AB Konseyi Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'nde devam eden yasa dışı faaliyetlerini güçlü bir şekilde kınamaktadır, Kıbrıs ve Yunanistan'la dayanışma içinde olduğunun altını çizmektedir" denildi.

Bildiride ayrıca, "AB Türkiye'yi bir an önce bu faaliyetlere son vermeye ve Kıbrıs'ın AB hukuku ile uluslararası hukuk uyarınca doğal kaynaklarını keşfetme ve kullanmasını öngören egemenlik haklarına saygı duymaya çağırmaktadır" ifadesi yer aldı.

Liderler ayrıca Türkiye'deki AB vatandaşlarının tutukluluklarından duydukları "ciddi endişeyi" dile getirdiler. AB liderleri, aralarında iki Yunan askerin de bulunduğu bu kişilerle ilgili konuların AB üyesi devletlerle kurulacak diyalogla çözülmesi için çağrıda bulundu.

Varna zirvesi riske girmişti

Türkiye'nin geçen ay İtalyan devletinin kontrolündeki enerji devi Eni'ye ait bir sondaj gemisinin Kıbrıs açıklarında doğal gaz aramasına engel olması, Ankara ile Brüksel'i karşı karşıya getirmişti.

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, Şubat ayında yaptığı açıklamada, Ankara ile "işbirliğine hazır olduklarını" ancak AB liderlerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 26 Mart'ta Bulgaristan'ın Varna kentinde görüşüp görüşmeyeceğine 22-23 Mart'taki AB Konseyi zirvesinde karar vereceklerini söylemişti.

Ancak AB kaynakları geçtiğimiz günlerdeki açıklamalarında, yaşanan gerginliğe karşın Varna zirvesinin yapılması beklentisi içinde olduklarını açıklamıştı.

DW,AFP,dpa/CÖ,BÖ

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik