1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'li senatörler: Ya S-400 ya F-35

9 Nisan 2019

Türkiye'nin Rusya'dan almayı planladığı S-400'ler konusunda ortak bir yazı kaleme alan dört ABD'li senatör, füze savunma sistemlerinin teslim edilmesi halinde Ankara'nın asla F-35 sahibi olamayacağını vurguladı.

Fotoğraf: picture-alliance/Anadolu Agency/A. Ozdil

Türkiye'nin Rusya'dan satın almayı planladığı ve teslimatının yakında gerçekleşmesi beklenen S-400 füze savunma sistemleriyle ilgili ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato'nun Silahlı Hizmetler Komitesi ile Dış İlişkiler Komitesi'nin önde gelen üyeleri yeni bir açıklama yaptı.

İkisi Demokrat Parti'den, ikisi de Cumhuriyetçi Parti'den dört senatör, New York Times gazetesinde bir görüş yazısı kaleme alarak Türkiye'nin S-400'ler ile F-35'ler arasında bir tercih yapması gerektiğini savundu.

S-400'lerin Türkiye'ye teslim edilmesi durumunda Ankara'nın asla F-35 sahibi olamayacağını belirten Cumhuriyetçi senatörler Jim Risch ve Jim Inhofe ile Demokrat senatörler Bob Menendez ve Jack Reed, ayrıca ABD yasaları ile tanımlanan yaptırımların da devreye gireceğini öne sürdü.

"ABD savaş jeti ya da Rus füze sistemi. İkisi Birden Değil" başlıklı yazıda Türkiye'ye uyarıda bulunan senatörler, Ankara'nın bu yıl sonu itibarıyla bu iki seçenekten sadece birisine sahip olacağını savundu.

"Sonuçları olacaktır"

Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Inhofe ve kıdemli üyesi Reed ile Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Risch ve kıdemli üyesi Menendez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tercihinin "sonuçları olacağı" uyarısında bulundu.

Yazıda, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı tercihin ülkesinin dünyadaki yeri, ABD ile ilişkileri ve NATO'daki konumu konularında büyük sonuçları olacaktır" ifadesini kullanan senatörler, S-400'lerin tercih edilmesi durumunda gündeme gelecek olasılıkları sıraladı.

Makalede, böyle bir durumda Türkiye'nin ortak üreticilerinden birisi olduğu F-35 programından çıkarılmakla kalınmayacağı, aynı zamanda ABD yasaları uyarınca kısaca CAATSA olarak bilinen ve "Yaptırımlar Aracılığıyla Amerika'nın Rakiplerine Karşılık Vermek" isimli önlemlerin devreye gireceği vurgulandı.

Senatörler, söz konusu yaptırımların devreye girmesi durumunda Türkiye'nin uluslararası piyasalarda zorluk çekeceğini, dış yatırımcıların ülkeye girmekten kaçınacağını ve havacılık, uzay ve savunma sanayilerinin sekteye uğrayacağını iddia etti.

Ayrıca Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması durumunda uçakların parçalarının üretim süreçlerine dâhil edilen tüm Türk tedarikçilerin de sözleşmelerinin iptal edileceği belirtilirken, "Türkiye F-35 programının önemli bir ortağı, ancak yeri doldurulamaz değil" ifadesi kullanıldı.

S-400 füze savunma sistemleriFotoğraf: Getty Images/AFP/N. Kolesnikova

"Türk dostlarımıza zarar vermek istemiyoruz"

Yazıda Türkiye ile ABD ilişkilerinin önemine dikkat çeken senatörler, "Türk dostlarımıza zarar vermek istemiyoruz" diyerek, iki ülke arasında Suriye, Karadeniz ve terörle mücadele alanlarındaki işbirliğine dikkat çekti.

Ancak dörtlü, NATO çerçevesinde F-35 programının hassasiyetine ve S-400'lerin alınması durumunda Rusya'nın bu uçakların teknik özelliklerine erişebilme riskinden dolayı böylesine bir koruma önleminin alınmasının önemine dikkat çekti.

"Türkiye'ye her türlü desteğe hazırız"

ABD'li senatörler Ankara ve Moskova arasındaki ticari ilişkileri anladıklarını belirtirken, S-400 anlaşmasının iptal edilmesi durumunda Türkiye'nin göreceği olası zararları karşılamak için "her türlü desteği vermeye hazır" olduklarını belirtti.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri Soğuk Savaş ve Çarlık Rusyası dönemine atıfla değerlendiren senatörler, Putin'in de Türkiye için daha iyi bir dost olmadığını savunarak, Rusya Devlet Başkanı'nın Gürcistan, Ukrayna ve Suriye'de yaptıklarının Türkiye'nin güvenliğini olumsuz yönde etkilediğini vurguladı.

Şimdi de Putin'in S-400'ler ile "Türkiye ile Batı arasında ayrışma yaratmaya çalıştığını" belirten senatörler, başarılı olması durumunda bundan en fazla zararlı çıkacak tarafın Türkiye olduğunu savundu.

DW,rtr/ÇÖ,BK

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster