Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, AB'nin ABD'ye karşı tutumunu sertleştirmesi gerektiğini söyledi.

Pazar günü C News televizyonu ve Europe 1 radyosuna açıklamalarda bulunan Le Maire, Fransa'nın İran'la ticaret yaptığı için ABD yaptırımlarıyla karşılaşabilecek Avrupa merkezli şirketlerin zararının AB tarafından karşılanmasını değerlendirdiğini aktardı. Avrupa Komisyonu, 1996 yılında kabul edilenBlocking Statute (Engelleme Mevzuatı) adlı yasayı Cuma günü yeniden etkin hale getirmişti. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "AB Komisyonu olarak Avrupalı firmaları korumak görevimiz" demişti.

Sözkonusu yasaya atıfta bulunan Le Maire, AB'nin Avrupalı şirketleri ABD yaptırımları karşısında korumak için müdahalede bulunabileceğini söyledi. Le Maire, "ABD'nin dünyanın ekonomi polisi olmasına izin mi vereceğiz? Cevap hayır" şeklinde konuştu.

"Önce Amerika" değil "Yalnız Amerika"

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Başkanı Eric Schweitzer de RedaktionsNetzwerk Deutschland'a sözkonusu Engelleme Mevzuatı ile ilgili açıklamalarda bulunarak Trump'a karşı daha sert bir tutum benimseme çağrısında bulundu.

Schweitzer, Trump'ın "Önce Amerika" (America First) politikasının giderek daha fazla "Yalnız Amerika" anlamına geldiğine vurgu yaptı. ABD'nin onlarca yıldır serbest ve adil dünya ticaretinin yalnızca uluslararası geçerliliğe sahip kurallar temelinde gelişmesi noktasında bir garantör olduğunu söyleyen Schweitzer, "Belli ki bu artık böyle değil" dedi.

AB'nin yerel işletmelerin çıkarları noktasında da "doğru sonucu çıkarması" gerektiğini söyleyen Schweitzer, "şu zorlu anlaşmazlıklar döneminde diyaloğu sürdürmenin" önemini vurguladı. Schweitzer, "Ancak yeni dayatmalara otomatik olarak tavizlerle tepki verdiğimiz takdirde yanlış yönde hareket etmiş oluruz" şeklinde konuştu.

AB'nin "özgüven sahibi ve kararlı bir biçimde bu tür dayatmaların sınırlarını çizmesinin cesaret verici olacağını" söyleyen DIHK Başkanı, "AB'yi koruma yasasını, yani Engelleme Mevzuatı'nı biz Avrupalıların ABD ve İran'a verdiği önemli bir siyasi sinyal olarak görüyoruz" dedi.

1996 yılında ABD, Küba, İran ve Libya ile ticaret yapan yabancı şirketleri cezalandırmayı amaçlamış, AB ise Washington'ı misillemeyle tehdit ederek geri adım atmaya zorlamıştı. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton bunun üzerine yaptırımların uygulanmasından vazgeçmişti.

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs tarihinde ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekildiğini açıklamıştı. ABD'nin yeni Berlin Büyükelçisi Richard Grenell, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "İran'da faaliyet gösteren Alman şirketleri operasyonlarını derhal azaltmalı" demişti.

Avrupalı liderler ve Tahran ise ABD'nin kararına rağmen anlaşmanın sürdürülmesi taraftarı.

rtr,AFP/BÜ,EC

© Deutsche Welle Türkçe