Dünyanın kaygıyla izlediği iklim değişiminin doğuracağı en kötü sonuçlar, eğer hızlı davranılırsa önlenebilir. Bu, BM'nin Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin hazırladığı raporun üçüncü kısmının özeti sayılabilir.

İklim değişikliğiyle mücadelede yerine getirilmesi gereken sorumlulukların beyan edildiği BM'nin Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin söz konusu raporu Tayland’ın başkenti Bangkok'ta yapılan toplantıda kabul edildi.

Bangkok’taki BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin toplantısına yaklaşık 120 ülkeden 2 bin kadar uzman katıldı; küresel ısınmanın kontrol altına alınması için atılacak adımlar değerlendirildi. Ekonomik gelişimini engellediği gerekçesiyle bazı maddelere karşı çıkan Çin'in ikna edilmesinin ardından rapor üzerinde görüş birliğine varıldı.

Kritik sekiz yıl

Rapora göre küresel ısınmayı kontrol altında tutabilmek için, yıllık karbondioksit gazının atmosfere salınmasında 2050'ye kadar yüzde 50-85 arasında azalma sağlanması şart. Ancak bunun için 2015 yılına kadar, yani sekiz yıl sonra karbordioksit salınımında belirgin bir azalmanın başlaması gerek.

Böylece küresel ısınma kontrol altına alınmış olacak: 2100 yılına kadar dünyanın ısısının sadece 2 – 2,4 santigrad artması sağlanacak. Ve bu ortalama sıcaklık artışının 2 derecede tutulabilmesi dünya ekononmisine çok fazla mali şük getirmiyor. Küresel ısınmayı kontrol altında tutabilmek için alınacak önlemler, dünyanın gayri safi yurt içi hasılalarının sadece yüzde 0,12'sine mal olacak.

Dördüncü bölüm Kasım'da

BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli hazırladığı raporun ilk bölümünü Şubat ayında Paris’te yayımladı. İklim değişikliğinin yerküre ve insanlık için ciddi bid tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen raporun ilk kısmına, küresel ısınmaya ilişkin bilimsel veriler özetlendi. Nisan ayında Brüksel’de açıklanan raporun ikinci bölümünde ise iklim değişiminin felaket sonuçlarına ve bunların şimdiden hissedildiğine işaret edildi.

Henüz açıklanan üçüncü bölümde ise daha çok küresel ısınmanın önüne geçmek için yapalması gerekenler anlatılıyor. Bu önlemler ise kısa vadeli, 2030 yılına kadar yapılması gerekenler ve uzun vadeli önlemler olarak ikiye ayrılıyor. Kısa vadeli önlemler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapılması bulunuyor.

Kasım ayında ise İspanya’nın Valencia kentinde BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli, raporun dördüncü ve son bölümünü açıklaycak. Bu rapor, panelin 2007 yılında iklim değişikliğiyle ilgili olarak yaptığı tüm çalışmaları içeren bir belge olacak. Ve bu belge, Kyoto Protolokü’nün 2012 yılında dolmasından sonra atılacak adımlara ilişkin görüşmelerin temelini oluşturacak. Söz konusu görüşmeler bu yılın sonunda Bali’de başlıyor.