1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Adalet Bakanı Gül'den sosyal medya çağrılarına tepki

21 Ocak 2021

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sosyal medya üzerinden kendisine yapılan çağrılara tepki göstererek, "Burada kanunlar işler. Bu işleyişi beğenmeyen itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz" dedi .

Abdülhamit Gül
Abdülhamit GülFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/B. Ozbilici

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara Hakimevinde düzenlenen 5'nci Yılında İstinaf Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Bakan Gül, burada yaptığı konuşmasında, "yargı mensuplarının, zorlu ama bir o kadar da onurlu görevi layıkıyla yapmaya devam edeceklerinden hiçbir kuşkusunun olmadığını" söyledi. Yargının kapısına adalet için gelen herkese ayrımsız hizmet edeceğine gönülden inandığını belirten Gül, her vatandaşın adaletin kapısını çaldığında adalete ulaşacağından emin olması, bu duyguya sahip olması gerektiğini dile getirdi. "Kanunları beğenmiyorsak, kanunu uygulayan hakimi değil kanunu eleştirmek gerekir" diyen Gül, şöyle konuştu:

"Meclisimiz ve siyaset kurumu yanlış bulduğu kanunu tartışır, gerekirse değiştirir, biz de bu konuda her türlü destek ve görüşlerimizi iletiriz. Bunların tartışılacağı, olgunlaştırılacağı yer yüce Meclis çatısıdır, sosyal medya mecrası değildir. Özellikle hakaret ve sövme suçlarında bu konuda bir hassasiyet olması çok doğaldır. Hiçbirimiz kıymet verdiklerimizden, canımızdan çok sevdiklerimizden hiç kimsenin hakarete uğramasına razı olamayız. Gönlümüz razı olmaz ve bunun korunmasını hepimiz isteriz. Burada önümüzde iki yol var. Ya mevcut uygulama devam eder, tutuklamanın istisnailik özelliği korunur ya da Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılır, tutuklama yasağı kalkar veya indirilir. Eğer Kanun değiştiği halde uygulanmazsa, yanlış uygulanırsa o zaman yargıyı hep beraber topa tutalım tenkit edelim. Ama hakimin yerine bazen sosyal medya mahkemesi kuruluyor hatta infaz bile ediliyor. Bu giderek post-modern bir toplumsal mühendisliği halini almış durumda."

"Yargının eksik, yanlış kararı yok mu?"

Adalet Bakanı ve bir hukukçu olarak bu tür tarz ve yaklaşımı kabul etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Gül, "Yargının eksik, yanlış kararı yok mu? Elbette vardır, benim de eleştirdiğim, 'bu nasıl karar?' dediğim yüzlerce karar sayabilirim. Haklı ve doğru bulmadığım kararlar vardır. Bazı dosyalarda tutuklama mümkün, hatta gerekliyken bu yola başvurulmadığını görüyoruz. Bazılarında ise tam tersi, tutuksuz yargılama yeterli iken kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz. Kaynar kazanı döküyor serbest kalıyor, süt kazanına giriyor tutuklanıyor" diye  konuştu.

"Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur"

Yürütmeye ve özellikle yürütme içerisindeki sorumluluk makamındakilere düşenin "bu süreci saygıyla karşılaması" olduğunu söyleyen Gül, şöyle devam etti:

"Hepimize düşen nerede olursak olalım, ister kamu görevinde, ister idarede, ister hangi mesleği icra edersek edelim bu anlamdaki süreci hepimizin saygıyla karşılaması. Elbette yasal hakları kullanacağız, elbette itirazımızı, eleştirimizi yapacağız. Bu konuda sürecin saygıyla karşılanması, makamımız, görevimiz, işimiz, mesleğimiz ne olursa olsun bu anlamda beklenen bir davranıştır diye düşünüyorum. Aksi davranış yargı bağımsızlık ve tarafsızlığına gölge düşürebilir. Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanının da bu işleyişe müdahale etmesini kimse bekleyemez. Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın o cübbeyi de görevim boyunca asla giymeyeceğim."

Bu açıklama sosyal medyada "Gül bu açıklamayı İçişleri Bakanı Süleyma Soylu'ya yönelik mi yaptı?" tartışmasına neden oldu. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün Twitter hesabından annesi ve kendisinin fotoğrafına küfreden bir kişiyle ilgili olarak, "45 gündür anam hastanede. Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım? Bakan olsam ne yazar. Millet,devlet işleriyle boğuşurken anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder? Tweetimle yeniden alınırsa da provakasyon sayacağım" paylaşımını yapmıştı.

DW, DHA, HT,AI

© Deutsche Welle Türkçe