1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AFAD'ın yapısı tartışmaya açıldı

21 Mart 2023

TBMM'de toplanan deprem komisyonunda AFAD'ın yapısı tartışmaya açıldı. AFAD Başkanı, "aldığımız büyük dersler var, yeni bir anlayış gerek" dedi.

Fotoğraf: picture-alliance/AA

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 11 ilde depremin yarattığı yıkımı araştıran Meclis Araştırma Komisyonunda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) yapısı da gündeme geldi. Depremi de yaşayan MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, depremde ilk 48 saatte organize olamaması ile eleştirilen AFAD'ın yapısına ilişkin, "Yetkilerin bölünmesini aranızda lütfen tartışın" diyerek AKP kurmaylarına seslendi. 

2 milyon kişi çadırda 

AFAD Başkanı Yunus Sezer komisyonuna katılarak bilgi verdi. Depremin etki alanının 1 milyon 200 bin kilometrekare ve Suriye, Irak, İran, Mısır ve Lübnan'ı da etkileyecek şekilde olduğunu söyleyen AFAD Başkanı, "Ülkemizde 11 il ve 62 ilçede yoğun yıkımlar meydana getirdiği ve yine, bu il ve ilçelerimizin dışında da 21 ilimizde ve 171 ilçemizde de yine, aynı şekilde az hasar, orta hasar, ağır hasar diyebileceğimiz hasar tespitleri yapıldı" dedi. 

7.7 Pazarcık depreminin yakınlarında 3 metreye varan yer değişimleri, 7.6 Elbistan depreminin yakınlarında 7 metreye varan yer değişimleri gözlendiğini söyleyen Yunus Sezer, "Toplamda 501 bin 69 çadır kurulumu gerçekleştirildi. Çadırda barındırılan kişi sayımız da 2 milyon afetzededir" diye konuştu.

AFAD arama kurtarma çalışmaları da yapıyorFotoğraf: Ali Ihsan Ozturk/Anadolu Agency/dpa/picture alliance

"Yönetmelikte sorun yok ama…" 

Komisyonda söz alan AFAD Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kürşat Esat Alyamaç ise, "Deprem Yönetmeliği'miz yeterli mi, yetersiz mi?" şeklinde çok fazla soru geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Bizim gerçekten mühendislik hizmeti görmemiş bir yapı stokumuz var; ilk önce bunu bir görmemiz lazım. Kamera kayıtlarında 6'ncı saniyede yıkılan bina var. Bu, mümkün olmayacak bir şey. Bu yapı zaten zor ayakta duruyor anlamını taşır, böyle bir problemimiz var. Şu anda inanın, dünya ne düzeydeyse yönetmelik olarak oradayız, orada da bir problem yok. Hatta daha iyisini arıyoruz fakat yıkımın nedeni kesinlikle yönetmelikteki kurallar değil, yönetmeliğe uyulmayan hatta hiçbir mühendislik hizmeti almayan yapılar; problemimiz burada."

"Gelenden gidenden fırça yedi" 

Deprem sırasında Antakya'da bulunan MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı da konuşmasında AFAD Hatay il Müdürünün ilk günlerde çok eleştirildiğini söyleyerek, "'Kurumlar geç kaldı, hızlı hareket etmedi' vesaire, işin bu tarafını muhakkak tartışacağız. AFAD Hatay İl Müdürüne çok üzüldüm, yani on beş gün boyunca AFAD Müdürü gelenden fırça yedi, gidenden fırça yedi. Gelmeden önce de helalleştik kendisiyle. Korkmuştu ama bunu da belirtmek istiyorum, korkmuştu ki hepimiz korktuk. Yani bu kadar büyük bir felaketten korkmamak zaten başka bir duyguyu içerisinde barındırır" dedi.   

AFAD'ın yapısına eleştiri 

MHP'li Kaşıkçı, AFAD'ın çok fazla sorumluluk aldığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:  

"Arama kurtarma mı yapacaksınız, milletin yeme içme ihtiyacını mı karşılayacaksınız, çadıra mı bakacaksınız? O kadar büyük bir sorumluluğunuz var ki. Bu bölünürse, paylaşılırsa daha mı rahat olur, bu konuyu lütfen önümüzdeki süreçte aranızda tartışın, yani AFAD sadece arama kurtarma yapmıyor ki. Tuvaletten duşa kadar, beslenmeye kadar, çadıra kadar, çadırların altyapısına kadar, mezar yerine kadar; o kadar konuyla uğraşıyorsunuz ki. Acaba sadece arama kurtarma ayrı bir şekilde mi değerlendirilmeli? Bu, birincisi. Yine, ikinci bir konu, özellikle arama kurtarma ekipleri gelene kadar o bölgedeki sivillerin basit bir eğitimden geçirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Acaba bu gücümüzü organize edip, bu gücümüzü bilinçlendirip olası depremlerde, özellikle kırsaldaki insanımızın hızlı bir şekilde şehre gelip arama kurtarma faaliyetlerine destek vermesi sağlanabilir mi?" 

AFAD tarafından kurulan çadırlarFotoğraf: PIROSCHKA VAN DE WOUW/REUTERS

"Altyapı çöktü" 

CHP'li Gökan Zeybek de , AFAD'ın yaptığı tüm il afet raporları ve risk analizlerine atıfta bulunarak, "Tüm risk analizlerimiz çöktü yani AFAD'ın bize anlattığı bütün risk analizleri çöktü. Ne dediler? 'İki saatin içinde bütün GSM operatörlerini uydu üzerinden İletişim Başkanlığının koordinasyonunda, tek merkezde yöneteceğiz ve göreceksiniz hiçbir biçimiyle iletişim çökmeyecek' dediler. Sistem çöktü. Kaynaklarını verimsiz yatırımlar yerine en büyük risk kabul edeceği, ulusal güvenlik olarak gördüğü riskli binaların iyileştirilmesi ve dönüştürülmesi için kaynak ayırılması gerekiyor" dedi. 

"Çıkarmamız gereken dersler var"  

Vekillerin eleştirilerini dinleyen AFAD Başkanı Sezer, illerde afet risk çalışmalarının yapıldığını ifade ederek, "AFAD olarak bizler koordinasyon kurumuyuz ve eksik kalan, koordinasyon gerektiren bütün konularda bizim müdahil olmamız gerekiyor. Bu konuda da ekibimizle beraber koordinasyonda yer alan bakanlıklarımızla beraber bu çalışmaları yürütme gayreti içerisindeyiz. Burada her kurumun alması gereken dersler var, bizlerin de kendi adımıza aldığımız çok büyük dersler var" diye konuştu. Her kurumun, "Türkiye Afet Müdahale Planı" ve "Risk Azaltma Kurumu" kapsamında alması gereken sorumluluklar olduğunu söyleyen Yunus Sezer, "Yeni bir anlayışın ortaya konması gerekiyor" değerlendirmesi yaptı.   

"Sağlam evlere girsinler" 

Meclis komisyonunda AFAD Başkanı hiçbir vatandaşın sağlam bile olsa evine girmediğini, herkesin çadır istemesi nedeniyle sıkıntılar yaşandığını söyledi.  Komisyon Başkanı AKP'li Veysel Eroğlu, "sağlam binalara bakıp en iyisi vatandaşı oraya yönlendirmek lazım" dedi. Sezer, "girmiyorlar, korku var artçılardan dolayı" derken Eroğlu, "yani herkese çadır vermek yerine sağlam binaları bizzat tespit edip, halka güven verip oraya yerleşmesini sağlamak lazım" ifadelerini kullandı.  

Sezer, "Afetin de kendine göre bir psikolojisi var. Yaşanan travmanın büyüklüğünden dolayı insanları ne kadar ikna ederseniz edin kendileri psikolojik olarak hazır olmadan oraya girmeyecekler" karşılığı verdi. 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşırım?