Adalet Bakanı Heiko Maas, AfD'ye ilişkin görüşlerini Spiegel Online için kaleme aldığı bir yorumda dile getirdi. Koalisyon hükümetinin Sosyal Demokrat Parti (SPD) kanadına mensup Maas, AfD temsilcilerini ağır ifadelerle eleştirdi.

"Önceki günün Almanyası'na seyahat planı"

"AfD'nin parti programı bir başka Almanya'ya, önceki günün Almanyasına seyahat planıdır" diyen Maas, "Ülkemizin geçmişi bulanık. Ama anne-babalarımızın kuşağı modern bir Almanya inşa etmeyi başardı: Dünyaya açık, içeride liberal ve partnerleriyle barışık" dedi.

"AfD, Almanya için iyi bir alternatif değil" görüşünü savunan Maas, "AfD, Vladimir Putin, Donald Trump ve Recep Tayyip Erdoğan'ın ruh ikizidir. Milliyetçi, otoriter ve kadın düşmanı" dedi.

"Talepleri Almanya açısından ölümcül olurdu"

1949'dan bu yana "birleşik Avrupa" fikrinin anayasada yer aldığına dikkat çeken Maas, milliyetçiliğin aşılması ihtiyacının Almanya'nın iki Dünya Savaşı'ndan çıkardığı en önemli ders olduğunu hatırlattı. AfD'nin ise buna karşılık AB'nin lağvedilmesi ya da Almanya'nın birlikten çıkmasını talep ettiğini belirten Maas, şöyle devam etti:

"Küreselleşmeye milliyetçilik, izolasyon ve yeni sınırlar çekerek yanıt veriyorlar. Talepleri, bir ihracat ülkesi olan Almanya açısından yalnızca siyasi değil ekonomik açıdan da ölümcül olurdu. Almanya dış ticaretinin yüzde 60'ını AB üyesi ülkelerle yapıyor. Bu, birçok insanın işine mal olurdu."

"Irkçılık sınırı aşılmıştır"

Adalet Bakanı Maas, AfD'nin en büyük sorununun din özgürlüğü olduğunu belirtti. Maas şu görüşleri dile getirdi: "İslam Almanya'ya ait değildir, cümlesinden ne anlıyoruz? Üstüne üstlük Müslümanların ortalama eğitim seviyelerinin düşük ve Müslümanların doğum oranının yüksekliği nedeniyle etnik-kültürel dönüşüm uyarısı dile getiriliyorsa biyolojik ırkçılık sınırı bariz bir şekilde aşılmıştır."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/epd/NH/HS