1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afgan madenlerinin geleceği

4 Ağustos 2013

Afganistan yer altı kaynakları açısından zengin bir ülke. Ülkedeki maden işletmeciliğinin baş aktörleri arasında Çin de var. Ama Pekin ile Kâbil arasındaki anlaşma sallantıda.

Fotoğraf: Paula Bronstein/Getty Images

Bir kamu kuruluşu olan Çin Metalürji İşletmeleri (MCC), Afganistan'daki en büyük yabancı sermaye yatırımına hazırlanıyordu. Şirket 3,5 milyar dolara, Logar vilayetindeki dünyanın en büyük bakır madenlerinden Mes Aynak'ın işletme hakkını almıştı. Tahminlere göre, bu bölgede 10 milyar dolarlık bakır cevheri bulunuyor. Ancak aradan geçen beş yıl zarfında bir gram dahi bakır çıkarılmamış olması nedeniyle Çin-Afgan ortaklığının tehlikeye girdiği bildiriliyor.

Afganistan Maden Bakanı Vehidullah Şahrani güvenlik açısından ortaya çıkan sakıncaların gecikmeye neden olduğunu söylüyor. Ayrıca maden bölgesindeki 1500 yıllık Budist tapınağının hafriyat çalışmalarından önce arkeologlar tarafından incelenip kurtarılması da gerekiyor. Bölgedeki bakırın kısa zamanda para kazandırmayacağını belirten Şahrani Çinlilerin ağır davranmasından şikâyetçi: “Bunlar gecikmenin nedenleri. Ayrıca Çin şirketi MCC'nin pek aktif olduğu da söylenemez.”

Afgan bakan önümüzdeki haftalarda Çin şirketinin temsilcileriyle madenin geleceğini görüşecek. Çin şirketi Afgan yönetimine olan taahhütlerini de yerine getirmiş değil. Sözleşmede kârın paylaşılması, 808 milyon dolarlık peşin prim ödenmesi, bölgeye demiryolu döşenmesi ve 400 megavatlık elektrik santrali kurulması da yer alıyor.

Mes AynakFotoğraf: picture alliance/landov

'Taliban haraç istiyor'

Afganistan'daki Madencilik Sanayi Şeffaflık İnisiyatifi adlı kuruluşun temsilcisi Zarghonna Rassa gecikme nedeniyle hükümetin işbirliğini tartışmaya açmasının mümkün olduğunu söylüyor.

Rassa, “Afganistan hükümetinin anlaşmayı gözden geçireceğini tahmin ediyorum. Çünkü Çin şirketi taahhütlerini yerine getirmedi. Sil baştan yapılıp yeni bir karar alınabilir. Çinliler bunu biliyor. Kâbil yönetimi Çinlilerin sözleşmeye değer vermemesinden rahatsızlık duyuyor” diyor.

Integrity Watch Afghanistan adlı sivil toplum kuruluşundan Cavit Nurani de aynı görüşte. Çinlilerin bu işten zararlı çıkmaktan çekindiğini belirtiyor. Buda heykellerinin yeni pazarlığa zaman kazanmak için öne sürülmüş bir bahane olduğu kanısında. Nurani, Taliban'ın da boş durmayıp ve haraç istediğini anlatıyor: “Bir başka neden de güvenlik endişesi. Taliban açıkça haraç talep ediyor. Çin şirketi, demiryoluna, gaz projesine, bakırın çıkarılmasına ve elektrik santralinin kurulmasına ‘evet' dedi. Şimdi çok pahalıya çıkacağını anladı ve ‘gelin yeniden görüşelim' diyor.”

Pekin Üniversitesi öğretim üyesi Wang Lian da İSAF birliklerinin Afganistan'dan çekilmeye başlamasıyla saldırı tehlikesinin artmasının işbirliği projesinin iptaline yol açabileceği görüşünde. Profesör Wang, ‘Çin şirketi tereddüde düştü. Afganistan'daki bütün siyasi gruplar iktidar mücadelesi veriyor. Şirketin çalışmaları yavaşlatmasına şaşmamak gerekir. İstikrar sağlanır sağlanmaz Çin'in yatırımları artacaktır' diyor.

Maden Bakanı Şahrani (solda)Fotoğraf: DW

Bakır rezervi ihalesi

Çin ile birlikte bakır arama ve çıkarma ihalesine katılan Kazakistan, demiryolu projesini üstlenmeye yanaşmayarak ihaleden çekilmişti. Uluslararası sivil toplum örgütü Global Witness‘ten Stephen Carter Mes Aynak bakır rezervi yeniden ihaleye çıkarıldığı takdirde Afgan hükümetinin pozisyonunun zayıflamış olacağına dikkat çekiyor.

Carter, “Çin şirketi Afganistan hükümetini müşkül duruma düşürdü. Sözleşme iptal olursa ihaleye aday olacak yeni şirketin aynı şartları kabul edeceği şüpheli. Sözleşme şimdi iptal olursa yeni bir işletme bulmak çok zorlaşacak. Afganistan hükümeti, MCC adlı Çin şirketine tavizde bulunma baskısı altına girdi. Bu tavizlerin ne kadar Afgan halkının çıkarına olacağı tartışma götürür” ifadelerini kullanıyor.

Maden Bakanı Şahrani ülkesinin yabancı sermaye yatırımlarına muhtaç olduğunu ve madenler işletildiği takdirde Afganistan ekonomisinin canlanacağını söylüyor.

Şahrani, “Önümüzdeki on yıl içinde ülkemizi ekonomik bakımdan kendi ayakları üzerinde durabilecek vaziyete getirmeye gayret ediyoruz. 2024'ten itibaren madenciliğin devlet bütçesine yılda dört milyar dolar kazandırmasını hedefliyoruz” şeklinde konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Waslat Hasrat-Nazimi / Ahmet Günaltay

Editör: Başak Özay