1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Afganistan’da güvenlik uyarısı

Ratbil Shamel29 Kasım 2007

Afganistan’da artan Taliban eylemleriyle birlikte bazı polis memurlarının da militanlara katılması, güvenlik alarmına yol açtı. Uzmanlar Batılı ülkeler ile Kabil yönetimini strateji değişikliğine davet ediyor.

Afgan polislerin silahlarıyla birlikte Taliban'a katıldığı ileri sürülüyor.
Afgan polislerin silahlarıyla birlikte Taliban'a katıldığı ileri sürülüyor.Fotoğraf: AP

Afganistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Zemeri Beşari’nin kıskanılacak bir durumu yok. Hükümet yetkililerinin demeç vermekten kaçındığı anlarda o devreye giriyor.

Taliban, artık ülkenin dört bir yanında bombalı saldırılar, intihar eylemleri düzenliyor, öğretmen ve polisleri, hükümet adına çalışan muhbirleri öldürüyor, hatta askeri üslere ve yerel yönetimlere saldırıyor.

Bakanlık Sözcüsü Beşari, kısa bir süre önce 13 polisin silahlarıyla birlikte Taliban saflarına katılmasına ilişkin sorulara şöyle yanıt veriyor: “Burada bir yanlış anlaşılma var. Polisler Taliban’a katılmamıştır, izinlerini geçirmek üzere silahları ve araçları ile birlikte evlerinin bulunduğu yörelere gitmişlerdir. Daha sonra komutanları geri çağırınca, görev yerlerine dönmüşlerdir.”


Kabil’in değerlendirmesi

Ancak ajansların haberleri bunun tam tersini gösteriyor. Hatta güney-batı eyaletlerinden sorumlu bir subay, bakanlık sözcüsünün yaptığı açıklamayı reddediyor: ”Benim bilgilerime göre, üslerinden memnun olmayan ve bir süreden beri maaş almayan polislerden bazıları görev yerlerine dönmemişlerdir. Biz, konuyu şu an incelemekteyiz ve zamanı geldiğinde inceleme sonuçlarını açıklayacağız.”

Ayda 100 dolar maaşla ailelerini geçindiremeyen ve bu parayı bile zamanında alamayan polis ve askerlerin, gittikçe güçlenmekte olan ve şiddet uygulayan düşman saflarına geçmeleri Afganistan’da ilk kez yaşanan bir olay değil. Ailelerinin geçimini sağlamak, kiralarını ödeyebilmek için bunlar yasadışı yollara da başvuruyorlar.

Haraçcı polislerin olumsuz etkisi

Vatandaşları korumak yükümlülüğünde olmalarına rağmen, onlardan haraç alıyorlar. Ya da, Afganistan uzmanı Fehim Daşti’nin anlattığı gibi, organize çeteler ve uyuşturucu kaçakçılarıyla ortak iş yapıyorlar: ”Halkın güvenlik güçlerine ve hükümet makamlarına güveni çoktan ortadan kalkmış durumda. Bazı yörelerde anlaşmazlık çıktığında, resmi makamlara danışacaklarına, Taliban milislerine ve onların molla reislerine sığınıyorlar. Zira devlet görevlilerinin, sadece en fazla bahşiş vereni haklı çıkardıklarını halk biliyor.”


Afganistan gerçeği

Ne var ki Kabil hükümeti bu tür şikayetleri anında geri çeviriyor ve ülkedeki realiteyi görmezden geliyor. Daşti, hükümet yetkililerinin, Batı ülkelerinin desteği arkalarında olduğu sürece kendilerine bir şey olmayacağına inandığını söylüyor. Afgan uzman, iktadardakiler için Amerikalılar’ı hoşnut etmenin, Afgan halkını hoşnut etmekten daha önemli olduğuna da işaret ediyor. Halk ise kendisinin ciddiye alınmadığını hissediyor ve yalnız bırakılmışlık duygusu içinde bulunuyor. Ayrıca bu hükümetin Taliban sorununu çözeceğine de inanmıyor. Hatta güneydeki bazı kabile reisleri, hükümetin Taliban ile işbirliği imkanları aramasını, askeri çözümler yerine, bölgenin kalkınması için projeler geliştirmesini talep ediyorlar. Hükümet’ten ise bunlara bugüne kadar yanıt gelmiş değil!


”Taliban’ın zaferi”

Afganistan uzmanı Fehim Daşti acil önlemesi gerektiği uyarısında bulunuyor: ”Eğer hükümet ile ona destek veren batılı güçler stratejilerini değiştirmezler ve ülkenin yeniden inşasına ilişkin olarak artık somut projeler geliştirmezlerse, o takdirde bir ya da en geç iki yıl içerisinde Taliban’ın tüm ülkede zafer kazanması kaçınılmaz olacaktır.”

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik