Her ne kadar toplu iğnelerin batırılmış olduğu bebek imgesini çağrıştırsa da Afrika'da Vudu, özel kutlama günü olan bir din olarak kabul ediliyor. Vudu rahiplerinin 'öteki dünya' ile iletişime geçtiğine inanılıyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Reklam
BATI AFRİKA‘DAKİ VUDU TÖRENLERİ
Avrupa’da Vudu her ne kadar toplu iğnelerin batırılmış olduğu bebek imgesini akıllara getirse de Batı Afrika’da, özellikle Benin’de özel kutlama günü olan bir din olarak kabul ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Tanrılar için renkli kutlama
Batı Afrika’daki Benin’de, Ocak ayındaki uzun kutlamalar ve ruhani törenler günlük hayatın bir parçası. Bu kutlamalarda ulu Vudu tanrıları şereflendirilir. Bu din ülkede o kadar yaygın ki o günlerde resmi tatil yapılıyor. Benin’de resmi olarak halkın yüzde 20’si Vudu dinine bağlı.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Tanrılarla iletişime geçmek
Kutlamalarda özellikle dini liderlerin giydiği rengârenk kıyafetler, taktıkları görkemli takılar ve etkileyici makyajları ön plana çıkıyor. Dini lider olarak seçilen kişiler, gizli ritüellere katılmaları için özel olarak seçiliyor. Karmaşık bir süreçten geçtikten sonra bu kişiler ‘öncü’ olarak görülüyor ve bu yüzden eski tanrılarla iletişime geçebildiklerine inanılıyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Alçakgönüllülük ve saygı
Ruhani liderler toplum içerisinde çok özel bir konuma sahip. Öncüler, Abomey şehrine yakın Kpetekya Köyü'nde boy gösterdiklerinde, köy sakinlerinin büyük bir çoğunluğu önlerinde diz çöküyor. Bu, alçak gönüllüğün ve saygının bir ifadesi.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Şeref, dans ve şarkılar
Kpetekpa Köyü'nde kutsal ağaç da onurlandırılıyor. Ağacın köklerine bakınca her ne kadar çoktan kurumuş olduğu düşünülse de hala yemyeşil yapraklar açıyor. Bunun olağanüstü güçler sayesinde olduğuna inanılıyor. Köyün merkezindeki bu ağaç Vudu tanrısı Zakpata’nın vücut bulmuş hali olarak kabul ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Toprak tanrısının tapınağı
Köy halkı Vudu tanrıları Zakpata için küçük bir tapınak kurmuş. Beyaz, kırmızı ve siyah renkler tanrıyı sembolize ediyor. Zakpata her ne kadar suçiçeği tanrısı olarak anılsa da adı en çok toprak tanrısı olarak geçiyor. Her şey toprakla ilintili olduğu için bu tanrı Vudu inancında önemli bir yere sahip.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Her tanrının görevi farklı
Bir sahil kenti olan Ouidah’da yaşayan Vudu rahibini gösteren bu fotoğrafta görüldüğü üzere şişeler, sigara paketleri ve tatlılar toplanıp, bereket tanrıçası Mamiwata’ya adanıyor. Mamiwata da Benin’de sevilen tanrılardan biri. Bu tanrıça genellikle hediyeler almayı seven, yaşam dolu bir kadın olarak tasvir ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Küçük muskalar ve tılsımlar
Benin’deki birçok insanın evinde totem figürleri var. Problemler karşısında totemleriyle konuşuyor ve küçük bir kurban adıyorlar. Bunlar aslında çoğu zaman şans getirdiğine inanılan tılsımlar. Grand Popo’daki bir eve asılan, hastalıklara ve karanlık güçlere karşı koruduğuna inanılan tavuk iskeleti gibi.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Karanlık güç olarak Vudu
Her ne kadar Vudu dinine bağlı olanlar karşı çıksa da Vudu, daha çok bela getiren, karanlık bir güç olarak tanımlanıyor. Oysa Vudu dinine inananlar, kötü güçleri rahatsız edenlerin başına kötü bir şeyin geleceğine inanıyor. Fakat şans getirdiğine inanılan seremoniler oldukça seviliyor. Dualardan, içkiden ve kurban edilen tavuktan sonra rahip, kazaları önlediğine inanılan iki yüzüğü takdim diyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Kâhinlere sorulan sorular
Bazı sorular kâhinlere de sorulabiliyor. Kâhinler o kadar popüler ki çoğu zaman evlerin duvarlarına resimleri çiziliyor. Ölüm günü gibi bazı sorularsa tabu. Fakat hamile kadınlar dünyaya kız ya da erkek evlat mı getireceklerini sorabiliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Ölülerden gelen mesajlar
Karmaşık sorulara cevap bulmak için öteki dünya ile iletişim kurabilen kişiye, bir ziyarette bulunuluyor. Konu evlilik ya da taşınmaz mülkün satışı hakkında ise atalara sorular sorabilirsiniz. Konuşma sırasında perdenin arkasında duran medyum, ruhlar ile iletişimde aracılık kurmaya çalışıyor. Bu esnada tam olarak ne olduğu ise büyük bir sır.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Öteki dünya ile zorlu bağ
Bir sohbetten sonra Vudu rahibesi Kagodo kendini gösteriyor. Bu yuvarlak, güleç suratlı kadın öteki dünya ile iletişime geçebiliyor. Fakat bu iletişim ücretsiz değil. Avrupalılar için gerçekleştireceği bir seansın ücreti 60 euroya kadar çıkabiliyor. Eğer seans işe yaramazsa, ikinci bir seans öneriyor.
Batı Afrika'daki Benin'de, Ocak ayındaki uzun kutlamalar ve ruhani törenler günlük hayatın bir parçası. Bu kutlamalarda ulu Vudu tanrıları şereflendirilir. Bu din ülkede o kadar yaygın ki o günlerde resmi tatil yapılıyor. Benin'de resmi olarak halkın yüzde 20'si Vudu dinine bağlı.
Kutlamalarda özellikle dini liderlerin giydiği rengârenk kıyafetler, taktıkları görkemli takılar ve etkileyici makyajları ön plana çıkıyor. Dini lider olarak seçilen kişiler, gizli ritüellere katılmaları için özel olarak seçiliyor. Karmaşık bir süreçten geçtikten sonra bu kişiler 'öncü' olarak görülüyor ve bu yüzden eski tanrılarla iletişime geçebildiklerine inanılıyor.
Ruhani liderler toplum içerisinde çok özel bir konuma sahip. Öncüler, Abomey şehrine yakın Kpetekya Köyü'nde boy gösterdiklerinde, köy sakinlerinin büyük bir çoğunluğu önlerinde diz çöküyor. Bu, alçak gönüllüğün ve saygının bir ifadesi.
'Kutsal ağacın güçleri'
Kpetekpa Köyü'nde kutsal ağaç da onurlandırılıyor. Ağacın köklerine bakınca her ne kadar çoktan kurumuş olduğu düşünülse de hala yemyeşil yapraklar açıyor. Bunun olağanüstü güçler sayesinde olduğuna inanılıyor. Köyün merkezindeki bu ağaç Vudu tanrısı Zakpata'nın vücut bulmuş hali olarak kabul ediliyor.
Köy halkı Vudu tanrıları Zakpata için küçük bir tapınak kurmuş. Beyaz, kırmızı ve siyah renkler tanrıyı sembolize ediyor. Zakpata her ne kadar suçiçeği tanrısı olarak anılsa da adı en çok toprak tanrısı olarak geçiyor. Her şey toprakla ilintili olduğu için bu tanrı Vudu inancında önemli bir yere sahip.
BATI AFRİKA‘DAKİ VUDU TÖRENLERİ
Avrupa’da Vudu her ne kadar toplu iğnelerin batırılmış olduğu bebek imgesini akıllara getirse de Batı Afrika’da, özellikle Benin’de özel kutlama günü olan bir din olarak kabul ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Tanrılar için renkli kutlama
Batı Afrika’daki Benin’de, Ocak ayındaki uzun kutlamalar ve ruhani törenler günlük hayatın bir parçası. Bu kutlamalarda ulu Vudu tanrıları şereflendirilir. Bu din ülkede o kadar yaygın ki o günlerde resmi tatil yapılıyor. Benin’de resmi olarak halkın yüzde 20’si Vudu dinine bağlı.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Tanrılarla iletişime geçmek
Kutlamalarda özellikle dini liderlerin giydiği rengârenk kıyafetler, taktıkları görkemli takılar ve etkileyici makyajları ön plana çıkıyor. Dini lider olarak seçilen kişiler, gizli ritüellere katılmaları için özel olarak seçiliyor. Karmaşık bir süreçten geçtikten sonra bu kişiler ‘öncü’ olarak görülüyor ve bu yüzden eski tanrılarla iletişime geçebildiklerine inanılıyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Alçakgönüllülük ve saygı
Ruhani liderler toplum içerisinde çok özel bir konuma sahip. Öncüler, Abomey şehrine yakın Kpetekya Köyü'nde boy gösterdiklerinde, köy sakinlerinin büyük bir çoğunluğu önlerinde diz çöküyor. Bu, alçak gönüllüğün ve saygının bir ifadesi.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Şeref, dans ve şarkılar
Kpetekpa Köyü'nde kutsal ağaç da onurlandırılıyor. Ağacın köklerine bakınca her ne kadar çoktan kurumuş olduğu düşünülse de hala yemyeşil yapraklar açıyor. Bunun olağanüstü güçler sayesinde olduğuna inanılıyor. Köyün merkezindeki bu ağaç Vudu tanrısı Zakpata’nın vücut bulmuş hali olarak kabul ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Toprak tanrısının tapınağı
Köy halkı Vudu tanrıları Zakpata için küçük bir tapınak kurmuş. Beyaz, kırmızı ve siyah renkler tanrıyı sembolize ediyor. Zakpata her ne kadar suçiçeği tanrısı olarak anılsa da adı en çok toprak tanrısı olarak geçiyor. Her şey toprakla ilintili olduğu için bu tanrı Vudu inancında önemli bir yere sahip.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Her tanrının görevi farklı
Bir sahil kenti olan Ouidah’da yaşayan Vudu rahibini gösteren bu fotoğrafta görüldüğü üzere şişeler, sigara paketleri ve tatlılar toplanıp, bereket tanrıçası Mamiwata’ya adanıyor. Mamiwata da Benin’de sevilen tanrılardan biri. Bu tanrıça genellikle hediyeler almayı seven, yaşam dolu bir kadın olarak tasvir ediliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Küçük muskalar ve tılsımlar
Benin’deki birçok insanın evinde totem figürleri var. Problemler karşısında totemleriyle konuşuyor ve küçük bir kurban adıyorlar. Bunlar aslında çoğu zaman şans getirdiğine inanılan tılsımlar. Grand Popo’daki bir eve asılan, hastalıklara ve karanlık güçlere karşı koruduğuna inanılan tavuk iskeleti gibi.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Karanlık güç olarak Vudu
Her ne kadar Vudu dinine bağlı olanlar karşı çıksa da Vudu, daha çok bela getiren, karanlık bir güç olarak tanımlanıyor. Oysa Vudu dinine inananlar, kötü güçleri rahatsız edenlerin başına kötü bir şeyin geleceğine inanıyor. Fakat şans getirdiğine inanılan seremoniler oldukça seviliyor. Dualardan, içkiden ve kurban edilen tavuktan sonra rahip, kazaları önlediğine inanılan iki yüzüğü takdim diyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Kâhinlere sorulan sorular
Bazı sorular kâhinlere de sorulabiliyor. Kâhinler o kadar popüler ki çoğu zaman evlerin duvarlarına resimleri çiziliyor. Ölüm günü gibi bazı sorularsa tabu. Fakat hamile kadınlar dünyaya kız ya da erkek evlat mı getireceklerini sorabiliyor.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Ölülerden gelen mesajlar
Karmaşık sorulara cevap bulmak için öteki dünya ile iletişim kurabilen kişiye, bir ziyarette bulunuluyor. Konu evlilik ya da taşınmaz mülkün satışı hakkında ise atalara sorular sorabilirsiniz. Konuşma sırasında perdenin arkasında duran medyum, ruhlar ile iletişimde aracılık kurmaya çalışıyor. Bu esnada tam olarak ne olduğu ise büyük bir sır.
Fotoğraf: DW/K. Gänsler
Öteki dünya ile zorlu bağ
Bir sohbetten sonra Vudu rahibesi Kagodo kendini gösteriyor. Bu yuvarlak, güleç suratlı kadın öteki dünya ile iletişime geçebiliyor. Fakat bu iletişim ücretsiz değil. Avrupalılar için gerçekleştireceği bir seansın ücreti 60 euroya kadar çıkabiliyor. Eğer seans işe yaramazsa, ikinci bir seans öneriyor.
Bir sahil kenti olan Ouidah'da yaşayan Vudu rahibini gösteren bu fotoğrafta görüldüğü üzere şişeler, sigara paketleri ve tatlılar toplanıp, bereket tanrıçası Mamiwata'ya adanıyor. Mamiwata da Benin'de sevilen tanrılardan biri. Bu tanrıça genellikle hediyeler almayı seven, yaşam dolu bir kadın olarak tasvir ediliyor.
Benin'deki birçok insanın evinde totem figürleri var. Problemler karşısında totemleriyle konuşuyor ve küçük bir kurban adıyorlar. Bunlar aslında çoğu zaman şans getirdiğine inanılan tılsımlar. Grand Popo'daki bir eve asılan, hastalıklara ve karanlık güçlere karşı koruduğuna inanılan tavuk iskeleti gibi.
Her ne kadar Vudu dinine bağlı olanlar karşı çıksa da Vudu, daha çok bela getiren, karanlık bir güç olarak tanımlanıyor. Oysa Vudu dinine inananlar, kötü güçleri rahatsız edenlerin başına kötü bir şeyin geleceğine inanıyor. Fakat şans getirdiğine inanılan seremoniler oldukça seviliyor. Dualardan, içkiden ve kurban edilen tavuktan sonra rahip, seyahatlerde koruma sağladığına ve kazaları önlediğine inanılan iki yüzüğü takdim diyor.
Bazı sorular kâhinlere de sorulabiliyor. Kâhinler o kadar popüler ki çoğu zaman evlerin duvarlarına resimleri çiziliyor. Ölüm günü gibi bazı sorularsa tabu. Fakat hamile kadınlar dünyaya kız ya da erkek evlat mı getireceklerini sorabiliyor.
AFRİKA'NIN EN PAHALI ŞEHİRLERİ
Mercer Danışmanlık Ajansı her yıl dünyanın en pahalı kentleri listesini açıklıyor. İki yüz kentin karşılaştırıldığı listede işte Afrika'nın en pahalı metropolleri...
Fotoğraf: DW/Renate Krieger
10: Abuja
Nijerya’nın başkenti Abuja Afrika’nın en pahalı metropollerinden biri. Nelson Mandela'nın bir ziyareti sırasında "Avrupa’ya gitmeye ne gerek var? Burası da aynen öyle görünüyor" dediği söylenir.
Fotoğraf: DW/Katrin Gänsler
9: Konakri
Mercer Ajansı bu listeyi hazırlarken konaklama, toplu taşıma, ev eşyaları, yiyecek, kıyafet gibi birçok harcamayı kapsayan 200 farklı mal ve hizmetin fiyatlarını karşılaştırıyor. Gine’nin başkenti Konakri de bazı semtlerindeki yoksul görünüme rağmen Afrika’nın en pahalı kentleri arasında.
Fotoğraf: AFP/Getty Images
8: Bamako
Mali’nin başkentİ Bamako’da yaklaşık iki milyon kişi yaşıyor. Ülkeyi ve çevresini etkileyen insani krizler nedeniyle şehirdeki yabancı firmalar ve yardım kuruluşlarının sayısı oldukça fazla. Batı standardındaki konaklama imkânlarının azlığı fiyatları hızla yükseltiyor. Yabancı olarak bir ev kiralayanların genelde güvenlik görevlisi de tutması gerekiyor.
Fotoğraf: Getty Images/Afp/Issouf Sanogo
7: Brazzaville
Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Brazzaville'de yeni binalar boy göstermeye başlasa da pek çok semt hâlâ 1997-1999 iç savaşının izlerini taşıyor. Kentteki fiyatlar el yakıyor. Bir kutu kolayı Dubai’dekinin dört katı fiyatına almak mümkün.
Fotoğraf: Getty Images/AFP/Junior D. Kannah
6: Lagos
Nijerya’nın ticaret metropolü Lagos insanları mıknatıs gibi çekiyor. Zenginlerin çoğu, kente bağlı adalarda yaşıyor. Anakarada yaşayan binlerce işçi hergün iş için adalara akın ediyor. Bu da yoğun trafik anlamına geliyor. DW muhabiri Adrian Kriesch bir keresinde otuz beş kilometreyi ancak dört saatte alabildiğini ve hayatın Almanya'dakinden daha pahalı olduğunu söylüyor.
Fotoğraf: CC-BY-NC-Goya Bauwens
5: Kinşasa
Dokuz milyonu aşkın nüfusu ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa, Lagos'un ardından Afrika’nın en büyük ikinci kenti. Kongo Nehri’nin ortasına şu an lüks bir semt, Citie du Fleuve inşa ediliyor. DW muhabiri Philipp Sandner hâlâ iç savaşın izlerini taşıyan ülkede yabancıların güvenlikleri için çok para harcamak zorunda olduğuna dikkat çekiyor.
Fotoğraf: Reuters
4: Libreville
Batı Afrika ülkesi Gabon yaklaşık yarım milyon nüfusa sahip. Doğal kaynak yönünden zengin olan Gabon aynı zamanda yurtdışından da büyük miktarlarda yardım alıyor. Bu, başkent Libreville’de de açıkça görünüyor. Gece kulüpleri, Hollywood, VIP, Warhol gibi pahalılığı çağrıştıran isimler taşıyor. Gabon’un 900 kilometrelik kıyı şeridi Avrupalı turistler arasında da popüler.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
3: Victoria
Victoria Atlas Okyanusunda bulunan Seyşeller’in başkenti. Kent, eski İngiliz sömürge hükümetinin merkezi olarak kurulmuş. Prens William ve eşi Kate balaylarını geceliği beş bin dolar tutan bir sahil villasında geçirdi. Birçok Seyşelli’ye göre pastoral manzarasına rağmen ülke yaşamak için oldukça pahalı.
Fotoğraf: Fotolia/Unclesam
2: N’Djamena
N’Djamena dünyanın en fakir ülkelerinden Çad'da bulunuyor. Sahel bölgesinin ortasındaki Çad'da liman, demiryolu ya da karayolu yok. Uzun yıllar Çad’ta yaşayan DW muhabiri Tim Janszky, N’Djamena’da yabancıların satın aldığı her şeyin havayoluyla ülkeye ulaştırıldığını belirtiyor ve ekliyor: Tuvalet kâğıdından otomobillerin yedek parçalarına kadar fiyatların bu kadar yüksek olmasının nedeni bu.
Fotoğraf: Getty Images
1: Luanda
Angola’nın başkenti Luanda sadece Afrika’nın değil aynı zamanda dünyanın en pahalı metropolü. Afrika’nın en büyük petrol üreticisi konumuna yükselen Angola'ya iç savaşın sona erdiği 2002 yılından bu yana uluslararası şirketlerin çalışanları akın ediyor. Batı standartlarındaki evlerin sayısı az olduğu için fiyatlar çok yüksek. Aylık kira fiyatları on bin ile otuz beş bin euro arasında değişiyor.
Fotoğraf: DW/M. Sampaio
En üsttekiler ve en alttakiler
Gettolarda yaşayan binlerce Angolalı... Petrol üretimindeki patlama ve ekonomik kalkınmadan pay alamayan yoksul halkın genelde ne elektriğe ne de akan suya erişimi var. Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek derinleşiyor. Bu durum Afrika metropollerinin ortak sorunu.
Fotoğraf: DW/Renate Krieger
11 fotoğraf1 | 11
'Öteki dünya ile iletişim'
Karmaşık sorulara cevap bulmak için öteki dünya ile iletişim kurabilen kişiye, bir ziyarette bulunuluyor. Konu evlilik ya da taşınmaz mülkün satışı hakkında ise atalara sorular sorabilirsiniz. Konuşma sırasında perdenin arkasında duran medyum, ruhlar ile iletişimde aracılık kurmaya çalışıyor. Bu esnada tam olarak ne olduğu ise büyük bir sır.
Bir sohbetten sonra Vudu rahibesi Kagodo kendini gösteriyor. Bu yuvarlak, güleç suratlı kadın öteki dünya ile iletişime geçebiliyor. Fakat bu iletişim ücretsiz değil. Avrupalılar için gerçekleştireceği bir seansın ücreti 60 euroya kadar çıkabiliyor. Eğer seans işe yaramazsa, ikinci bir seans öneriyor.
Aksesuarlar, totemler ve Vudu rahipleri Vudu dininin vazgeçilmez unsurları. Togo'nun başkenti Lomé'deki bu pazar, Vudu malzemelerinin bulunabileceği en büyük pazarlardan biri. Aslan kürkü ve su aygırı kafasından oklu kirpinin siyah beyaz oklarına kadar her şey var.