1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Lifestyle

AİHM: Okullar yüzme dersine zorlayabilir

10 Ocak 2017

AİHM, İsviçre'de kızlarını yüzme dersine göndermek istemeyen bir Türk ailenin davasında kararını açıkladı. Mahkeme, devletin toplumsal entegrasyondan sağladığı yararın, din özgürlüğüne ağır bastığına hükmetti.

Deutschland Ganzkörper-Badeanzug für Musliminnen Burkini
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İsviçre'de çocuk yaştaki kızlarını okuldaki karma yüzme dersine göndermek istemeyen ailenin davasını karara bağladı. Okulların Müslüman öğrencileri karma yüzme dersine katılmaya yükümlü kılabileceğine hükmeden AİHM, bu durumun din özgürlüğünü kısıtladığını, ancak 'devletin karma öğretim yoluyla sosyal entegrasyondan sağladığı yararın, Müslüman ebeveynin dini gerekçelerle muaf tutulma isteğini reddetmeye gerekçe gösterilebileceğini' vurguladı.

İsviçre'nin Basel kentinde bir Türk aile, 7 ve 9 yaşlarındaki kızlarını okuldaki karma yüzme dersinden çekmiş, okul yönetimi ise yönetmeliklere göre bunun sadece ergenlik çağından itibaren ya da sağlıksal nedenlerle kabul edilebileceğine işaret etmişti. Aile ise dini inançları uyarınca kız çocuklarının ergenlik çağı öncesinde de erkek çocuklarla birlikte yüzemeyeceğini savunmuştu.

Haşemayı da reddettiler

Basel'daki eğitim makamları söz konusu aileye, çocuklarının tüm vücudu örten haşema giyebileceklerini ve erkek çocuklarla ayrı bölümde üstlerini değiştirebileceklerini belirterek uzlaşma teklifi yapsa da aile teklifi reddetti. Bunun üzerine İsviçre makamları aileye yaklaşık 325 euroluk para cezası kesti. İsviçre'de para cezasına karşı açılan dava ve temyizi de kaybeden aile AİHM'ye başvurdu.

AİHM yargıçları devletin bu vakada kız öğrencilerin spor dersine katılımını güvenceye almak için din özgürlüğünü kısıtlama hakkı bulunduğuna hükmetti. Yargıçların oy birliğiyle aldığı kararda, okulun özellikle de göçmen kökenli çocukların toplumsal entegrasyon sürecinde çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekilerek, okulun sunduğu tüm eğitim ve öğretim imkanlarından yararlanmanın çocukların kendi çıkarına olduğu kaydedildi. Karar gerekçesinde, "Toplumun tümünün yararı, ailenin kişisel dini görüşlerine ağır basmaktadır" ifadesine yer verildi.

© Deutsche Welle Türkçe

KNA/BK,BÖ

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik