Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei Hong Kong'da yaşanan gösterilere ilişkin Deutsche Welle'ye yaptığı değerlendirmede hükümeti müzakereler için alan bırakmamakla eleştirdi.

Hong Kong'da yönetimin Çin'in etkisi altında olduğunu söyleyen Ai Weiwei, "Onlar merkezi hükümetin bir parçası. Merkezi hükümeti dinliyorlar. Müzakere için alan bırakmayı istediklerini düşünmüyorum. Gösterilerin bu kadar uzun sürmesi ve Hong Kong'un istikrarı, ticareti ve gündelik hayatına bu kadar zarar vermesi de bu nedenden" diye konuştu.

Gösteriler sonucu çok sayıda gencin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Ai Weiwei, "Hong Kong hükümeti bu durumu önemsemiyor. Sorunu çözmek için gerçekte bir tartışma ortamı hazırlamadılar" dedi. 

"Çin blöf yapıyor"

Gösterilere ilişkin Çin'den gelen, "Eylemciler Çin'in gücünü hafife almamalı" açıklamasını da değerlendiren Ai Weiwei, bu yorumun Pekin'in nasıl bir hükümet olduğunu gösterdiğini söyledi. DW'ye konuşan Ai Weiwei, "Sesi çıkan herkese karşı aynı tonu kullanıyorlar. Bu çok karmaşık bir durum ve bence şimdi blöf yapıyorlar" dedi.

Hong Kongluların ruh halinde bir değişim olduğunu vurgulayan Çinli muhalif sanatçı, "Bence yeni nesil bu mücadele ile kendisini eğitiyor ve çok daha azimliler. Çok akıllılar. Çok mantıklılar ve kolay geri adım atmayacaklar" dedi. 

Hong Kongluların talebinin açık olduğunu söyleyen Ai Weiwei, "Hong Kong hükümetinden barışçıl gösteri düzenlemeyi, polis şiddetine başvurulmamasını ve gözaltına alınan tüm göstericilerin serbest bırakılmasını istediler. Bunlar fazla bir talep değil" dedi.

Hong Kong'daki gösteriler

Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel idari bölge statüsündeki Hong Kong, Çin aleyhine faaliyet gösterdiği tespit edilen vatandaşlarını Pekin makamlarına teslim etmeyi de kapsayan suçluların sınır dışı edilmesine yönelik bir yasa tasarısı hazırlamıştı.

Yoğun tepkilere neden olan yasa tasarısı, Haziran ayında başlayan kitlesel gösterileri tetiklemişti. Protestolar, 22 yıl önce tekrar Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlanan Hong Kong'un o tarihten bu yana karşı karşıya olduğu en ciddi siyasi kriz olarak nitelendiriliyor.

DW / ÖA,ET

© Deutsche Welle Türkçe