Weltaidsbericht HIV
24 Kasım 2010Çağımızın en amansız hastalıklarından biri olan AIDS ile mücadele için dünya genelinde sayısız kampanya yürütülüyor. 1 Aralık Dünya AIDS Günü de bağışıklık sistemini çökerten bu hastalığa dikkat çekmek için bir vesile oluşturuyor. Dünya AIDS Günü öncesinde yayınlanan 2010 Dünya AIDS Raporu, bu hastalıktan ölenlerin sayısının gerilediğini ve yeni vakaların sayısında da azalma olduğunu ortaya koyuyor. Ancak yine de HIV ve AIDS ile mücadelede bir devrimden bahsetmek için çok erken.
Geçen yıl 2 milyon 600 bin kişi daha AIDS’e yakalandı. Birleşmiş Milletler AIDS ile Mücadele Programı'nın (UNAIDS) strateji planlama direktörü Bernard Schwartländer, bunu -her ne kadar yüksek bir rakam olsa da- olumlu bir sinyal olarak değerlendiriyor.
Schwartländer, "İlk kez Dünya AIDS Günü'nde AIDS ile onlarca yıldır gözlemlediğimiz artışın durduğunu söyleyebileceğiz. İlk kez, AIDS'e yakalanan insanların sayısının açıkça gerilediğini görüyoruz. Geçen on yıl içinde yüzde 20’lik bir gerileme söz konusu. Bu sayı 1999 yılında 3 milyon 100 bin civarındaydı" açıklamasını yapıyor.
En açık başarı Afrika'da görülüyor
AIDS salgınıyla mücadelede en bariz başarı Afrika’da görülüyor. Dünya genelindeki 33 miyonu bulan HIV taşıyıcılarının üçte ikisi Afrika’da yaşıyor. Ancak son araştırmalar, hastalığın en yaygın olduğu ülkelerde AIDS nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin ya da yeni vaka sayılarının gerilediğini ortaya koyuyor. Dünya genelindeki trendin aksine Doğu Avrupa ve Asya’nın merkezindeki bazı ülkelerde ise virüs kapanların sayısında büyük bir artış yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler AIDS ile Mücadele Programı, dünyanın geri kalan bölgelerinde olumlu bir gelişme için, özellikle de gençleri aydınlatıcı çalışmalar yapıyor. Ayrıca yoksul ülkelerde de hayat kurtarıcı ilaçlarlara tedaviye erişimde gözle görülür bir iyileşme yaşanıyor.
"Küresel fonlar yeterince finanse edilmiyor"
Ancak Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, tehlikenin geçtiğine yönelik çok erken bir açıklama yapılmaması konusunda uyarıyor. Ayrıca AIDS ile mücadele için yoksul ülkelere yardımda bulunan bağışçı ülkelerde AIDS konusunda bir yorgunluk bulunduğuna dikkat çekiyor. Örgüt, AIDS ve HIV ile mücadelenin en önemli mekanizmalarından biri olan AIDS, verem ve sıtma ile mücadele küresel fonlarının şu anda yeterli düzeyde finanse edilmediğini vurguluyor. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nden Tido von Schoen-Angerer, 10 milyon HIV taşıyıcısı insanın acil tedaviye ihtiyaç duyduğunu ifade ediyor.
Schoen-Angerer, "Bu, gerçekten aşırı derecede endişe verici bir durum. Çünkü kendimizi gelecek yıllarda tedavi merkezlerinden geri çevrilecek insanlarla karşılaşmaya hazırlamalıyız" ifadelerini kullanıyor.
Birleşmiş Milletler AIDS ile Mücadele Programı, uzun vadede iddialı bir hedefe sahip. Artık kimsenin AIDS’ten hayatını kaybetmemesi, HIV taşıyıcısı ve AIDS hastalarına yönelik ayrımcılık olmaması ve yeni vakaların yaşanmaması, kurumun vizyonları arasında. Bernhard Schwartländer, vaka ve AIDS’ten ölenlerin sayısının yıllardır nispeten düşük seviyede bulunduğu Almanya örneğinin, bu hedeflere ulaşmanın ne kadar zor olduğunu gösterdiğini belirtiyor: "Almanya gibi korunma ve tedaviye yönelik tüm olanakların ve bilginin var olduğu, muhteşem kampanyaların, sağlık örgütleri ile sivil toplum örgütlerinin fevkalade çalışmalarının bulunduğu bir ülkede bir AIDS vakası bile çok fazladır.“
© Deutsche Welle Türkçe
Claudia Witte / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Murat Çelikkafa