Aile birleşiminin koşulları
31 Temmuz 2011Türkiye’den eşlerini Almanya’ya getirmek isteyenlerin bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor. Aile birleşimi için gereken şartlar, Almanya’da 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren göç yasasında yer alıyor. Bu yasanın bazı maddelerinde yapılan değişikler ise 28 Ağustos 2007 tarihinde yürürlüğe girdi. Uzmanlara göre bu şartların en önemlileri Almanya’ya gelecek eşin Türkiye’de temel düzeyde Almanca öğrenmesi ve Almanya’da yaşayan Türk vatandaşının yeterli gelirinin olması.
Türkiye’den gelecek eşin ne yapması gerekiyor?
Almanya’da yaşayan, Türkiye’de evlenen birinin eşini Almanya’ya getirebilmesi için öncelikle Ankara, İstanbul ve İzmir’de bulunan Alman Başkonsolosluklarından birinin vize bölümüne başvuru yapması gerekiyor. Başvuru için gereken belgelerle ilgili bilgi, Alman Başkonsolosluklarının internet sayfalarında bulunabilir.
Berlin Eyaleti Göç ve Uyum Dairesi Danışmanı Renate Neupert, Almanya’ya gelmek isteyen eşin yapacağı bu başvurunun kabul edilebilmesi için kişinin temel düzeyde Almanca öğrendiğini kanıtlaması gerektiğini vurguluyor.
Temel düzeyde Almanca bilgisi nasıl kanıtlanıyor?
”Başvuruyu yapan kişinin temel düzeyde Almanca bildiğini kanıtlaması gerektiğini” söyleyen Neupert, ”A 1 olarak adlandırılan Almanca seviyesini kanıtlayan sertifikanın Goethe Enstitüsü’nden alınacağını” belirtiyor. Alman Başkonsolosluğunun internet sayfasında yer alan bilgiye göre, Goethe Enstitüsü’nün yanı sıra Viyana merkezli Avusturya Dil Diploması (ÖSD) adlı dernek ile Frankfurt merkezli Telc GmbH adlı kuruluş da Almanca sınavı yapıyor ve sertifika veriyor. Almanya’ya aile birleşimi yoluyla gelecek kişi Almanca’yı kursa giderek veya kendi kendine öğrenebiliyor. Önemli olan istenilen sertifikanın alınması.
Almanca sınavından kimler muaf olabiliyor?
Bazı durumlarda, Almanya’ya gelecek eşin Almanca bildiğini kanıtlaması gerekmiyor. Bedensel, zihinsel veya ruhsal bir hastalığa sahip olanlar; yüksek okul mezunu olan ve Almanya'da iş bulma potansiyeli bulunanlar ile eşleri Almanya’da yönetici konumunda olan, araştırmacı olarak çalışan veya bir şirketin kurucusu olanların Almanca bildiğini kanıtlaması gerekmiyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi Alman Başkonsolosluklarının vize bölümlerinden alınabilir.
Alman vatandaşlarının durumu nasıl?
Başvurunun yapıldığı Alman Başkonsolosluğu, vizenin verilmesi kararını tek başına almıyor. Almanya’da yaşayan eşin bağlı olduğu Yabancılar Dairesi’nin görüşüne başvuruyor. Bu noktada, Almanya’da yaşayan eşin hangi ülkenin vatandaşı olduğu büyük önem taşıyor.
Aile birleşimi konusunda danışmanlık yapan Neupert, Alman vatandaşlarından herhangi bir şartın istenmediğini belirtiyor. Neupert, ”Alman vatandaşları için genel kural şöyle; ne kadar gelirlerinin olduğunu göstermeleri gerekmiyor, evlerinin büyüklüğü bile önemli değil” diyor. Fakat Alman vatandaşlarının açık bir adres göstermesi gerekiyor.
Türk vatandaşlarından hangi şartlar isteniyor?
Ancak Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının, Türkiye’den eşlerini getirebilmeleri için bazı şartları sağlaması gerekiyor. Berlin’de yabancılar hukuku alanında çalışan avukat Mehtap Ayhan, Türk vatandaşlarının aile birleşimi için öncelikle yeterli düzeyde gelire sahip olduklarını ve olacaklarını kanıtlamaları gerektiğini belirtiyor. Diğer bir deyişle, Almanya’da yaşayan kişinin, Türkiye’den gelecek eşini de geçindirebilmesi gerekiyor.
Berlin Eyaleti Göç ve Uyum Dairesi Danışmanı Neupert, şu açıklamayı yapıyor: ”Bu gelir şu şekilde hesaplanıyor; sosyal yardım ile kira miktarları toplandığında bir rakam oluşuyor. Asgari gelirin, bu rakamı karşılaması gerekiyor.”
Sosyal yardımla geçinenler eşlerini getirebiliyor mu?
Yeterli geliri olmayan veya sosyal yardımla geçinenlerin ise eşlerini Almanya’ya getirme şansı bulunmuyor. Avukat Mehtap Ayhan, sosyal yardımla geçinenlerin kesinlikle eşlerini getiremediğini belirtiyor. Avukat Ayhan, bunun nedenini şöyle açıklıyor: ”Türkiye’den gelecek bir kişinin Alman devletine yük olması istenmiyor.” Ayhan, bu nedenle de, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının gelir durumunun ayrıntılı bir şekilde incelendiğine işaret ediyor.
Berlin Eyaleti Göç ve Uyum Dairesi Danışmanı Neupert ise bu kişilere yaşadıkları kentlerde bulunan danışma merkezlerine başvurmalarını tavsiye ediyor. ”Bir merkeze danışmak çok önemli. Belki de burada yaşayan kişinin Alman vatandaşlığına geçmesi mümkün olabilir. Kendine ait geliri yoksa bile, belki de çalışamamasının farklı nedenleri vardır. Hasta olabilir. Bu nedenle mutlaka danışma merkezine başvurmak gerekiyor.”
İstenen diğer şartlar neler?
Bunun yanı sıra, Almanya’daki eşin yaşadığı evin büyüklüğü de önem taşıyor. Evin büyüklüğü, kişi başına dokuz metrekarelik yaşam alanı göz önünde bulundurularak hesaplanıyor. Ayrıca Almanya’da yaşayan eşin sağlık sigortasının da olması gerekiyor. Böylelikle Türkiye’den gelen eş, aile sigortasından yararlanabiliyor. Gereken bir diğer şart ise eşlerin 18 yaşından büyük olması.
Almanya’da yaşayan eşin oturma izni önemli mi?
Türkiye’den eşini getirmek isteyen Türk vatandaşlarının aklına gelen sorulardan biri de oturma iznine ilişkin. Avukat Mehtap Ayhan, 2005’da yürürlüğe giren yasayla birlikte, süresiz oturma izni olmayanların da eşlerini getirebileceklerini vurguluyor. ”Süreli bir oturuma sahip olanlar da aile birleşimini gerçekleştirebiliyor. Ancak getirdiğimiz eş, bize bağlı olarak oturma izni alıyor, yani benim iki yıllık oturma iznim varsa, eşime de iki yıllık oturma izni veriliyor.”
Çifte vatandaşlardan hangi şartlar isteniyor?
Türkiye’den eşlerini getirmek isteyen çifte vatandaşlar, yani hem Alman hem de Türk vatandaşlığına sahip olanlar için ise Türk vatandaşlarına uygulanan kurallar geçerli. Türkiye’deki eşin temel düzeyde Almanca öğrenmesi, Almanya’da yaşayan eşin ise yeterli gelirinin olduğunu kanıtlaması ve evinin yeterince büyük olması isteniyor.
Hangi koşullarda aile birleşimi başvurusu reddediliyor?
Aile birleşimi başvurusu, Türkiye’deki eş temel düzeyde Almanca öğrendiğini kanıtlayamadığı zaman işleme alınmıyor.
Bunun yanı sıra Almanya’da yaşayan eş gelirinin yeterli düzeyde ve sürekli olduğunu kanıtlayamazsa, aile birleşimi reddediliyor.
Berlin Eyaleti Göç ve Uyum Dairesi Danışmanı Neupert, sahte evlilik yapıldığından şüphelenilirse, aile birleşiminin kabul edilmediğini belirtiyor. Örneğin, eşler arasındaki yaş farkının fazla olması kuşku yaratabiliyor. Neupert, bu durumda eşlerin aynı zamanda sorgulamaya alındığını belirtiyor: ”Türkiye’deki eş Alman Başkonsolosluğu, Almanya’daki eş de ilgili Yabancılar Dairesi tarafından eş zamanlı olarak sorgulanıyor. Verilen yanıtlar arasında büyük farklar olursa, evliliğin sahte olabileceği düşüncesiyle, aile birleşimi başvurusu reddediliyor.” Sorgulamada, ”eşinizin annesinin adı nedir,” ”nerede tanıştınız,” ”düğününüz nasıldı” gibi sorular soruluyor.
Aile birleşimi başvurusu reddedildiği zaman ne yapmak gerekiyor?
Uzmanlar, aile birleşimi reddedildiği zaman, öncelikle karara itiraz edilmesini ve mutlaka bir danışma merkezine veya avukata başvurulmasını öneriyor. Aile birleşimi konusunda danışmanlık yapan Neupert, öncelikle başvurunun reddedilme gerekçelerinin ilgili başkonsolosluğa sorulması gerektiğini belirtiyor. Bunun ardından karara itiraz edilebileceğini dile getiren Neupert, başkonsolosluk başvuruyu bir kez daha inceleyip yine redderse, bu durumda dava açılabileceğini söylüyor. Avukat Mehtap Ayhan ise başvurunun neden kabul edilmediğine dair gerekçelerin çoğu zaman Yabancılar Dairesi’nden dosya istendiği zaman görüldüğünü, bu nedenle de avukata danışmanın yararlı olacağını kaydediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Jülide Danışman / Berlin
Editör: Ahmet Günaltay