1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Akıl hastanesi ölümden beter'

25 Nisan 2012

Norveç’te devam eden aşırı sağcı Breivik’in davasında, sanığın cezaî ehliyetinin olup olmadığına karar verilecek. Akıl sağlığının yerinde olduğunu savunan Breivik, akıl hastanesinin ölümden beter olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Reuters

Norveç'te ikinci haftaya girilen yargı sürecinde, en belirleyici soru Anders Behring Breivik'in akıl hastanesine mi yoksa hapishaneye mi girmesi gerektiği. Sanığın cezaî ehliyeti olup olmadığını araştıran komisyon, Oslo'daki mahkemeye farklı görüşte iki rapor sundu. Mahkeme savcılarından Bejer Engh, “Tabii ki zor bir durum. Böylesi zor bir süreci başlatmak, bu soru aydınlığa kavuşturulmadan kimse için kolay değil, dedi.

Anders Behring Breivik'in ise savcının ifadesi sırasında sürekli kendisini akıl hastası olarak göstermesinden şikayetçi olduğu bildiriliyor. Breivik, bizzat kendisinin bir komplo kurbanı olduğunu, akıl sağlığı tartışmalarının sadece kendisini aşırı ideolojisinden ayırmak için yapıldığını öne sürüyor. Breivik'in çarşamba günkü duruşmada da iki bilirkişi raporuna dair görüşleri hakkında ifade vermesi gerekiyor.

"Kesin bir hükme varmak çok zor"

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Oslo Üniversite Hastanesi'nde Psikiyatr Kjersti Narud, Norveç devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, henüz sanığın akıl sağlığına ilişkin kesin bir hükme varılmasının mümkün olmadığını vurguladı. Narud, “Gerçekliğe ilişkin yaptığı yorumlar, hepimizinkilerden farklı”, şeklinde konuştu. Narud, Breivik'in hayatı boyunca hislerini nasıl göstermeden yaşayabileceğini öğrenen bir kişi olduğunu belirterek, şimdi de mahkemede salonunda aynı şeyi yaptığına dikkat çekti.

Aynı savaş alanı gibiydi

Salı günü mahkemede ifade veren tanıklar, saldırı sonrası durumu bir savaş alanına benzettiler. Saldırılardan sağ kurtulmayı başaranlar mahkemede ilk kez yeniden Breivik ile karşı karşıya geldi. Mahkemede ifade veren polis memuru Morten Störseth, Oslo'da düzenlenen ilk saldırı sonrası yüz kişiye ait ceset parçaları bulduklarını anlattı.

Tanıkların ifadeleri sırasında Breivik'in soğukkanlı olduğu ve saldırıların “absürd” olduğu belirtildiğinde ise gülümsediği bildiriliyor. Oslo'daki ilk saldırının ardından olay yerinde görev yapan polis memuru Tor Langli ise patlama sonrası ilk incelemelerinde iki failin olduğunu düşündüklerini anlattı.

Lagli, Breivik'in dışında koyu tenli kimliği belirlenemeyen bir kişiden şüphelenildiğini belirtti. Ancak Oslo'nun ardından Ütoya Adası'nda düzenlenen ikinci saldırıyla bu ihtimalin ortadan kakltığını, ikinci kişiye ait hiçbir kanıt bulamadıklarını ifade etti. Polis memurunun daha sonra Breivik'e dönerek, “Böylesi çılgın fikirlere sahip iki kişinin olabileceğine inanamazdım” şeklinde konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dapd/AFPD, GA/NH