Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” çıkışının, iktidar partisi AKP’deki yansıması tam bir depreme dönüştü. Cumhurbaşkanının çözüm süreciyle ilgili açıklamalarıyla ilgili önce ‘hükümeti yıprattığı' çıkışında bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisine istifa çağrısı yapan AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i “Haysiyetsiz, terbiyesiz” sözleriyle topa tuttu.

7 Haziran’da yapılacak genel seçimlere 2,5 ay kala Ankara’da tüm dikkatler, AKP’de yaşanan görüş ayrılıklarına çevrildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” açıklamasını “Çözüm sürecinde izleme heyeti oluşturulmasını olumlu bulmuyorum” sözleriyle sürdürmesinin ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ilk olarak Erdoğan’ın çözüm süreciyle ilgili açıklamalarının hükümeti yıprattığını, çözüm süreciyle ilgili her şeyin Erdoğan’ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söylemişti. Arınç, daha sonra bu sözlerini ileri bir noktaya taşıyıp “Cumhurbaşkanımızı seviyoruz ama burada da bir hükümet var” deyince Ankara’da dikkatlerin çevrildiği isim oldu.

Ankara’da herkes “Bülent Arınç’a hükümet içinden destek çıkacak mı? Erdoğan-Arınç polemiği mi, yoksa Erdoğan-hükümet çatışması mı yaşanıyor” sorularını sorarken, sosyal medyanın fenomen ismi AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Twitter’da Arınç’ı hedef aldı ve “Seni istemiyoruz” dedi. Arınç’ı istifaya çağıran Gökçek, Arınç’ın paralel yapının talimatıyla hareket ettiğini öne sürüp, Twitter’a “AKP’nin sözcüsü olamaz. Bizi temsil edemez” diye yazmaktan da geri durmadı.

“Haysiyetsiz, terbiyesiz”

Gökçek’in Arınç’ı hedef almasının hemen ardından Bakanlar Kurulu toplantısıyla ilgili olarak kameraların karşısına geçen Arınç, önce “Erdoğan’ı eksik bilgilendirmişiz. Sayın Cumhurbaşkanımızla kardeşlik hukukumuz var. Onunla aramızda bir saygısızlık, polemik göremezsiniz. Erdoğan liderdir, kahramandır” açıklaması yaptı.

İki ay sonra “başı dik-alnı açık” gezeceğini belirten Arınç “Kimsenin adamı olmadığını” söyledikten sonra da Melih Gökçek’i hedef aldı. Gökçek’e “Terbiyesiz. Beni istifaya çağırmak senin haddine mi” diye yüklenmeye başlayan Arınç, Ankara siyasetinde ‘deprem etkisi' yaratan sözlerini şöyle tamamladı:

“…Bu yazdıkları ile bir tek şeyi amaçlıyor. Bir; bir yerlere yaranmak istiyor. İkincisi; oğlunun milletvekili adaylığını garantilemek istiyor. Daha fazlasını bana söyletmesin. İçinde yazdığı konular, paralelci, damadı, eşi, çocukları…Benim aileme girmek haysiyetsizliğini göstermesin. Bunlar bel altı işlerdir. Özel hayata bir saygının da olması gerekir. Ahmet Hakan denen kişi, benimle ilgili ailemle ilgili olarak bir yazıyı yazmış, onu kendisine delil olarak kabul ediyor... Ama biliyorum ki Sayın Hakan, Gökçek’ten çok daha haysiyetlidir, namusludur. O gazetecilik yapıyor. Bunun yaptığıysa tetikçiliktir. Benim cemaat denen olguya karşı sevgimi ve sempatimi 78 milyon insan bilir. Ama şunu da çok iyi bilir ki eğer bu paralel yapı 17 ve 25 Aralık sahtekarlıkları ortaya çıktığı günden itibaren ben hükümetin yanındayım… Amerika’ya giden benim, olimpiyatlara koşan benim. Bu hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan benim. Ben bunları gizlemedim ki. Ama Gökçek bunlardan daha fazlasını yapmıştır. Belediye başkanlığı adaylığında ve seçimlerde oy isterken bu yapının kucağında oturmuştur. Ve bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır… 30 Mart seçimlerine kadar da ağzından bu paralel yapıyla ilgili bir tek kötü cümle çıkmamıştır. Vakta ki çok zor seçimi kazandıktan sonra birilerine yaranmak için mücadele ediyor görünmektedir… Ben 2009 ve 2014 seçimlerinde sayın Gökçek’in adaylığına itiraz ettim… Dolayısıyla o günden kalan hıncını çıkarmaya çalışıyor. 8 Haziran’a kadar müsaade… 8’inden sonra hesabını sorarım.”

©Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü