1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Albayrak'ın paketine "yanlış ve zamansız" eleştirisi

25 Mayıs 2019

Global Danışmanlık Şirketi TENEO’nun Başkan Yardımcısı Piccoli, Bakan Albayrak’ın İVME Finansman Paketi’ni ‘başka hatalı bir girişim’ olarak nitelendirdi. Kamu bürokrasisi de paketin zamanlamasını yanlış buluyor.

Türkei Finanzminister Berat Albayrak PK in Istanbul
Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ithalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, ithalat bağımlılığı, istihdama katkısı ve ihracat potansiyeli fazla olan sektörlere kamu bankaları eliyle, 30 milyar Liralık finansman sağlayan İVME (İleri Verimli Milli Endüstri) Finansman Paketi'ni açıkladı. 

Pakette, tarım (seracılık, ayçiçeği üretimi, soya, mısır, hayvancılık ve yem bitkisi üretimi ve ekipman) ile elektrikli makine ve aksamları (bilgisayar, elektronik ve optik; motorlu taşıtların aksam ve parçaları; motor ve aksamları; genel endüstri makine ve aksamları) 5 ila 10 yıl vadeli kamu kredisi sağlanacak.

Ancak yabancı yatırım danışmanları ve ekonomi bürokrasisi,  İVME Finansman Paketi'ni "yanlış, zamansız ve gereksiz" olarak değerlendiriyor.

Resesyon ve ABD yaptırımları ciddi risk

New York ve Londra Merkezli Global Danışmanlık Şirketi TENEO’nun Başkan Yardımcısı Wolfango Piccoli, yeni kredi paketini, ülkenin kredibilite tartışmalarını daha da artıracak, "başka bir hatalı girişim" olarak yorumladı. 

DW Türkçe’ye konuşan Piccoli, yeni finansman paketi için "Yatırımcının güvenini daha da sarsacak ve Türkiye’nin kredibilite tartışmasını artıracak yeni bir yanlış önlem daha" ifadesini kullandı.

Picolli, "Türkiye’nin şu anda ihtiyacı olan daha fazla kredi açmak değil, yatırımcının güvenini ve ekonomik istikrarı sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalı" diye konuştu.

"Hükümetin yeniden kredibilite kazanması mümkün görünmüyor"

Türkiye’nin önünde çok ciddi riskler bulunduğunu belirten Piccoli, bunların başında çok ciddi bir resesyon riski ve ABD yaptırımları olduğunu vurguladı. Türkiye ekonomisinin yeni bir oynaklık ve resesyona hazırlıklı olması gerektiğini belirten Piccoli şunları söyledi:

"Merkez Bankası’nın net rezervleri Ekim'den bu yana 25 milyar dolarla en düşük düzeye geriledi. Ayrıca önemli ölçüde yeni bir resesyon riski var. ABD’nin ekonomik yaptırımlarının başlama riski, Türkiye ekonomisinde yeni bir oynaklık ve yeni resesyonu tetikleyecek. Asıl konu Türkiye’nin kredi kanallarını açması değil, başta Merkez Bankası ve Hazine olmak üzere kredibilitesini yeniden kazanması ancak hükümetin bunu yapması mümkün görünmüyor."

Piccoli, seçim nedeniyle birtakım önlemlerin ötelendiğini düşünüyor musunuz? sorusuna, "Seçimlerden sonra da hükümetin kredibiliteyi yeniden sağlayacak bir adım atmasını beklemiyorum" yanıtını verdi.

TENEO’nun Başkan Yardımcısı Piccoli, ayrıca Albayrak’ın "en kötüsü geride kaldı" söylemi için de, "Buna sadece kendisi inanıyor gibi görünüyor" yorumunu yaptı.

"Paketi televizyondan öğrendik"

Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı'na bağlanan Strateji ve Bütçe Başkanlığı bürokratları, DW Türkçe’ye yeni kredi paketini televizyondan öğrendiklerini söylediler.

Kendilerine danışılmadığını vurgulayan ekonomi bürokrasisi, paketi 'zamansız ve gereksiz' buluyor. Önceliğin kamu bankaları eliyle, kredi genişlemesi olmaması gerektiğini belirten bürokratlar, kamu bankaları eliyle verilen ve geri dönmeyen kredilerin takibine öncelik vermek gerektiğine işaret ediyor. 

Bürokratlar, bu tür genişlemeci, harcama kalemleri yerine yapısal reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiriyor. "Bizim için en iyi seçim bitmiş seçimdir' diyen bürokratlar, seçimin tekrarının büyük bir 'zaman maliyeti' yarattığı görüşünde.

"Zamanlama yanlış"

Ekonominin yapısal sorunlarının ilk sırasında firmaların borçluluğu ve dövize bağımlılığı ile ithalata bağımlı üretim yapısına dikkat çeken Merkez Bankası yetkilisi ise, paketin "Konjonktür nedeniyle kötü karşılandığını" belirterek, "zamanlama açısından herkesin daha farklı paket beklediği bir dönem" yorumunu yaptı.

Aynı yetkili, "Doğru bir adım ama zamanlama sorunlu. Keşke iki yıl önce KGF (Kredi Garanti Fonu) eliyle 200 milyar Lira kaynak katma değer ve ihracat önceliklendirilerek yapılsaydı, o zaman bir anlamı olurdu" dedi.

Aslı Işık

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik