2001'den bu yana en büyük kur krizini yaşayan Türkiye'de Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak Perşembe günü telekonferansla bir araya geleceği uluslararası yatırımcıları Türkiye'nin güvenli bir ekonomi olduğuna ikna etmeye çalışacak. Daily Sabah'ın haberine göre Türkiye saati ile 16.00'da gerçekleşecek konferansa ABD, Avrupa ve Ortadoğu'dan 3 bin civarında yatırımcı kayıt yaptırdı. Telekonferansın Deutsche Bank, Citi, DOME Group ve HSBC tarafından organize edildiği belirtiliyor.

Uluslararası analistlere göre, henüz bir ay önce göreve gelen Albayrak'ın tedirgin piyasaları ikna etmesi gereken en önemli konu, Türkiye'nin mevcut ekonomik koşullara göre gerçekçi bir para politikası yürüttüğü ve Merkez Bankasının bağımsızlığı. Analistler Albayrak'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faizlerin yükseltilmemesi konusundaki sert çıkışları ve ekonomi politikasına doğrudan müdahaleleri nedeniyle yatırımcıların gözünde güvenilirlik sorunu yaşadığını belirtiyor.

Albayrak geçen hafta Türkiye'nin önde gelen işadamlarının katıldığı İstanbul'daki toplantıda hükümetin ekonomi planını anlatmıştı. Türk Lirası'nın aşırı değer kaybettiği saatlerde gerçekleşen toplantıda Albayrak Merkez Bankası'nın bağımsız olacağı, sıkı bütçe disiplini, yapısal reformlar ile "istikrarlı ve sağlıklı büyüme" sözü vermişti. Ancak planın detayları ve nasıl uygulamaya konulacağı konusunda bir açıklama yapmaması piyasalarda gerilime yol açmıştı.

"Sorun, Erdoğan'ın damadı olması"

Finans kuruluşu GAM London'ın yatırımlar direktörü Paul McNamara, Albayrak bu iş için en uygun isim olsa bile Erdoğan'ın damadı olmasının iyi bir görünüm sunmadığını belirtiyor.

Hollanda merkezli Rabobank'tan gelişmekte olan piyasalar analisti Piotr Matys, "Burada sorun yeterli kredibiliteye sahip olmaması. Piyasa ona güvenmekte zorlanıyor" diye konuştu.

Fransız bankacılık ve kooperatif kuruluşu Credit Agricole'da gelişen piyasalar kıdemli stratejisti olarak görev yapan Guillaume Tresca, Albayrak'ın geçen haftaki sunumunda doğru noktalara temas ettiğini ancak hep gelecek planlarından bahsettiğini belirterek "Bu çok uzun bir zaman. Hemen bir şey yapmak gerekiyor" dedi.

 

Türkiye Merkez Bankası son olarak 7 Haziran'da politika faizini 125 puan artırarak yüzde 17,75 seviyesine yükseltmişti. Lira'daki değer kaybının önüne geçmek için alınan faiz yükseltme tedbirine karşı olan Erdoğan'ı dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın ikna ettiği basına yansımıştı.

Türk Lirası bu yılın başından beri Dolar karşısında yüzde 40 değer kaybetti. Cari açık, yüksek enflasyon ve özel sektörün yabancı bankalara olan döviz cinsinden borcu Türkiye'nin ekonomide yaşadığı başlıca sorunlar. Ekonomik büyüme ve finans sektörünün rahatlaması için Türk ekonomisinin acilen dış yatırıma ihtiyacı olduğu belirtiliyor.

rtr,AFP/GY,BK

© Deutsche Welle Türkçe