1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alkol satış yasağı: Tedbir mi, hak ihlâli mi?

28 Nisan 2021

Hükümetin salgınla mücadelede 17 günlük tam kapanma kararı alırken alkol satışına yasak getirmesine tepkiler büyüyor. Siyasi muhalefet ve hukukçulara göre yasak, yaşam tarzına müdahale.

Fotoğraf: Getty Images/AFP/M. Ozer

Türkiye'de hükümet Covid-19 salgınıyla mücadelede ilk kez tam kapanma kararı aldı. İçişleri Bakanlığı, 17 günlük sokak kısıtlamasının nasıl uygulanacağına ilişkin hem bir genelge yayınladı hem de istisnaların kimler ve ne için geçerli olacağına dair akıllardaki tüm sorulara yanıt getiren internet bilgi sistemini devreye soktu.

Bakanlık genelgesinde alkol satışı yapan Tekel bayileri, büfeleri belli saatlerde hizmet verecek zincir marketler gibi açık olabilecek iş yerleri arasında sayılmadı. Aynı zamanda marketlerde alkol satışı yapılamayacağına dair doğrudan bir ifade bakanlık genelgesinde yer almadı.

Tam kapanma öncesinde hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasaklarında alkol satışına izin verilmiyordu. Bu duruma İçişleri Bakanlığı’nın yeni genelgesinde de doğrudan atıf yapılmayınca tam kapanma sürecinde de alkol satış yasağının devam edip etmeyeceği kafaları karıştırdı.

Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından tekel bayilerinin de tıpkı diğer marketler gibi 10.00 ile 17.00 saatleri arasında açık olacağını, yasak kapsamında olmadığını duyurdu. Ancak onun bu duyurusunu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu doğrudan yalanladı. Bakan Soylu, 81 ilin valisiyle yaptığı video konferans toplantısında tam kapanma boyunca Tekel bayilerinin kapalı olacağını söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 81 ilin valisiyle yaptığı video konferans toplantısında tam kapanma boyunca tekel bayilerinin kapalı olacağını söyledi. Soylu, "Tekel bayileri istisnada yer almıyor ve kapalı. Bu açıdan hem bir muafiyet yok hem de soru işareti söz konusu değil” açıklaması yaptı.

Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür AybaşFotoğraf: privat

Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş da 17 günlük tam kapanma boyunca alkol satışının yasaklandığını açıkladı. Twitter hesabından açıklama yapan Aybaş, “Genelgede alkol satışının yasak olduğu söylenmiyor. Pandemi ve Ramazan ayı bahanesiyle alkol satışı yasaklandı” dedi.

Hafta sonu yasakları uygulandığında marketlerdeki alkol satışının yasak olmasını “Tekel bayileri kapalıyken marketler de alkol satamaz. Haksız rekabet olur” sözleriyle açıklayan İçişleri Bakanlığı yetkilileri şimdi de aynı gerekçenin geçerli olduğunu söylüyor. DW Türkçe’ye bilgi veren İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili “Hafta sonları sokağa çıkış yasakları döneminde uyguladığımız alkol satışı yasağı uygulaması 17 günlük kapanma süreci boyunca da geçerli olacak. Tekel bayileri ve marketlerde alkollü içki satışı yapılamayacak” diyor.

"Özel hayata müdahale var”

Alkol satış yasağına kamuoyundan tepkiler yükselirken, yasağın hiçbir hukuki boyutu olmadığını öne süren ana muhalefet partisi CHP, yasağın temel amacının özel hayata müdahale olduğu tepkisini gösterdi.

Hükümetin 17 günlük tam kapanmaya giderken esnafa destek için herhangi bir önlem paketini devreye sokmadığından yakınan CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek partisinin tepkisini DW Türkçe'ye "17 Mayıs’a kadar içki satışı yasak. Örneğin Tekel satan esnafımız tamamen kapalı. Tekel satan esnafımıza destek olmak bir yana onları ciddi mağduriyete sürüklüyorlar. Ayrıca burada ciddi bir şey var. Yaşam tarzına müdahale var. Özel hayata müdahale var. Hak ve özgürlüklere müdahale var” sözleriyle açıklıyor.

CHP'li Muharrem ErkekFotoğraf: DHA

Erkek, Türkiye’de insanların AKP döneminde yaşam tarzından, inancından, kimliğinden ötürü ötekileştirildiğini öne sürerken, Covid-19 salgının hükümet tarafından fırsat bilindiğini söylüyor. Erkek, tam kapanma sürecinde insanların zaten sosyalleşemeyeceğini, tüketeceklerse de alkolü evlerinde kendi başlarına tüketeceklerini anlatıyor. Erkek’e göre Covid-19’la mücadeleyi takip eden Sağlık Bakanlığı bilim kurulunun da bu yönde bir açıklama yapması gerekiyor:

"Saray iktidarı virüsle insanların içkisiyle mücadele ediyor maalesef. Bu demokrasimiz açısından da, ülkemizin itibarı açısından da çok ciddi bir sorun. Hukuka aykırı bir uygulama, akıl ve bilime aykırı bir uygulama. Ekonomik gerçeklere aykırı bir uygulama. Sağlık bilim kuruluna da sormamız gerekiyor. Acaba içkiyle, alkolle virüs arasındaki bağlantı nedir, illiyet bağı nedir? Bunu da açıklarlarsa çok mutlu olacağız. İnsanların yaşam tarzına çok müdahale etmeyin.”

 “Anayasaya ve AİHS’ne aykırı”

Hukukçular; alkol satış yasağının anayasaya hatta Türkiye’nin de uymak ve uygulamakla yükümlü olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğunu söylüyor. Ankara Barosu bu aykırılığı bir adım daha öne çıkarıyor ve yasağa gerekçe olarak ortada bir genelgenin bile olmadığına vurgu yapıyor.

Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (TODAM) Başkanı Avukat Doğan Erkan, Anayasa’nın 20.maddesiyle özel hayatın gizliliği ve özel hayatın korunması ilkesinin güvenceye alındığını hatırlatırken, bu güvencenin tüm vatandaşlar için ‘vazgeçilemez, devredilemez bir hak’ olduğunu söylüyor. Bu hakkın temel bir hak olarak nitelendirildiğini ve ancak kamu güvenliği, kamu sağlığı gibi gerekçelerle sınırlandırılabileceğini anlatan Erkan, “Şu anda genelge yok. Sadece sözlü bir emir var. Tayyip Erdoğan’ın ağzından ve Süleyman Soylu’nun ağzından çıkan sözlü emirler var. Sözlü emirlerin hukuk devletinde hiçbir karşılığı yok. Kanun değiller. Kanundan üstün değiller bu kişi ve makamlar” çıkışında bulunuyor.

TODAM Başkanı Avukat Doğan ErkanFotoğraf: DW/G. Solaker

Erkan, marketlerde zorunlu ihtiyaç olmadığı farzedilebilecek başka ürünler de satıldığını belirtirken alkolün zorunlu ihtiyaç olmadığı ve bu gerekçeyle satışının yasaklanabileceği gibi bir gerekçenin hukuki bir altyapısı olamayacağını söylüyor.

Erkan, "Alkolün satışını yasaklamak aslında din kurallarından kaynaklandığı çok açık olan bir yaklaşım, bir emirname. Ancak yine anayasanın 24. maddesi uyarınca devletin, sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuki düzeni kısmen dahi olsa din kurallarına dayandırılamaz. Bu ilkenin de açıkça ihlal edildiğini görüyoruz. Dinsel kuralların laik anayasaya rağmen yedirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Kimsenin özel hayatına bu biçimde müdahale edilemez, bu kabul edilemez” eleştirisinde bulunuyor.

Erkan’a göre alkol satışı yasağı AİHS’nin 14.maddesinde yer bulan ayrımcılık yasağının da ihlali anlamına geliyor. Sözleşmenin 17. ve 18.maddelerinin de hakların kısıtlanmasının kötüye kullanımının yasaklanmasını hükme bağladığını anlatan Erkan, “Burda tam olarak kötüye kullanmayı görüyoruz. İnsanların marketlerden alkol alıp, evlerinde içmesi şeklindeki özel yaşamlarının pandemiyle hiçbir ilgisi yoktur. Bu müdahale edilemez bir alandır. Müdahale ederseniz AİHS’nin hem ayrımcılık yasağını hem hakların kısıtlanmasının kötüye kullanma yasağını ihlâl edersiniz. Alkol satış yasağı ölü bir yasaktır. Uyulacak yasak değildir” diyor.

Baroya göre alkol satış yasağına uymayan işletmelerin haklarında idari işlem yapılması durumunda da işletmelerin idari mahkemelere dava açma hakkı da var.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe