Alman Borsası büyüme peşinde
11 Haziran 2007Sanayi şirketlerinde olduğu gibi borsalarda da genel eğilim büyüme yönünde ve bu büyüme de satın almalar ve birleşmelerle oluyor. Alman Borsası ya da diğer adıyla Frankfurt Borsası, sonuncusu 2005 yılında olmak üzere, iki kez Londra Borsası ile birleşme girişimde bulundu, ancak füzyon gerçekleştkirilemedi.
Oysa Frankfurt Borsası’nın o dönemki şefi Werner Seifert, ikinci kez kolları sıvadıklarında amaçlarına ulaşacaklarından çok emindi. Seifert “Biz Londra Borsası’nı satın alma girişimimizin başarılı olacağını biliyoruz. Bu konuda sabırlıyız, ama aynı zamanda başka alternatiflerimiz de var” diyordu. Ne var ki Seifert yanıldı. Büyük oyuncular, yani Hedge fonları birleşmeyi engelledi.
Hedef Amerikan borsalarıyla rekabet edebilmek
Ardından halefi Reto Francioni, Werner Seifert’in işaret ettiği alternatiflere, yani Amsterdam, Brüksel, Paris ve Lizbon’da merkezleri bulunan, dünyanın beşinci büyük borsası Euronext’e yöneldi. Frankfurt Borsası, Euronext ile birleşerek Amerikan borsaları ile aynı seviyeye yükselmeyi hedefliyordu. Zira Amerikan Wall Street ve teknoloji borsası Nasdaq, 51 trilyon dolarlık hisse senedi ve tahvil hacimleriyle dünyanın en büyük borsaları.
Ancak Avrupa borsalarının birleşmesi ile bu gücün karşısına işlem hacmi 30 trilyon dolarlık bir rakip konulabilirdi. Bu nedenle de bu Euronext ve Frankfurt Borsası füzyonu da hayata geçirilemedi. Euronext geçen yıl Mayıs ayında New York Borsası ile birleşerek New York- Euronext Borsası adını aldı. Bu gelişme ile de Avrupa genelinde tek borsa hayali de suya düşmüş oldu.
Bu arada, önceleri Londra Borsası ile birleşmek isteyen ama bu amcağına ulaşamayan Nasdaq Borsası da, İskandinav ve Baltık ülkelerinin ortak borsası olan OMX’e talip oldu.
Atlantik aşırı işbirliği trendi
Alman Potsbank’ın borsa uzmanı Ascan Iredi, borsaların ‘Atlantik aşırı’ birleşme eğilimlerini olumlu olarak değerlendiriyor. Iredi’ye göre “Küreselleşmiş bir dünyada yaşıyoruz, bunu kimse inkar edemez. Bu yüzden de şirketlerin dünya çapında stratejilerinin olması gerekiyor. Ama henüz keşfedilmemiş alanları bulma konusunda çok cesaretli değiller.”