1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman ekonomisinde Trump endişesi

6 Kasım 2024

Alman ekonomi dünyası, Trump döneminde gümrük vergileri ile karşı karşıya kalınmasından endişeli. Sektör temsilcileri yerel işletmelerin ABD'ye taşınmaması için önlem alınmasını istiyor.

Donald Trump Alman ekonomi dünyasında endişeyle karşılanıyor.
Donald Trump Alman ekonomi dünyasında endişeyle karşılanıyor.Fotoğraf: Chip Somodevilla/Getty Images

Alman ekonomi dünyası, Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından Washington'un gümrük, ithalat ve ihracat alanlarında bir takım kısıtlamalara gitmesinden endişe ediyor.

Alman Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) Başkanı Peter Adrian Çarşamba günü yaptığı açıklamada "ABD ile ticaret çok daha zor bir hale gelebilir" diye konuştu.

ABD'nin Alman şirketleri için en önemli ihracat pazarı haline geldiğini vurgulayan Adrian, bu yıl ABD'nin Çin'i geçerek Almanya'nın en büyük ticari partneri olmasının ihtimal dahilinde bulunduğunu kaydetti.

Adrian, "Eğer Trump genel bir gümrük vergisi uygularsa, bu zaten gergin bir durumda olan Alman ekonomisi için büyük bir darbe olur" uyarısında bulundu.

Birçok şirketin ABD-Çin ilişkilerinin daha da gerilmesinden endişe duyduğunu belirten DIHK Başkanı Adrian, Almanya'nın en önemli ticaret ortakları arasında vuku bulacak şiddetli bir ticari çatışmanın uluslararası ticaret üzerinde daha fazla yük oluşturacağını söyledi.

Ifo Enstitüsü'nden uyarı: Alman ekonomisine 33 milyar euroya mal olur

Münih merkezli ekonomik araştırmalar enstitüsü Ifo da Alman ekonomisinin, Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerindeki zaferinin ardından önemli zorluklarla karşı karşıya kalacağı öngörüsünde bulundu.

Trump'ın vaatlerini gerçekleştirerek AB'den yapılan ithalata yüzde 20, Çin'den yapılan ithalata da yüzde 60 oranında temel gümrük vergisi uygulaması halinde Alman ihracatçıların en önemli satış pazarlarında  büyük kayıplar yaşayacağını ifade eden Ifo Başkanı Clemens Fuest, "Trump, yüksek ithalat vergileri ve özellikle Çin, dolayısıyla Avrupa ile ticarete daha fazla kısıtlamaya dayanan belirgin bir korumacı gündem izliyor" dedi.

Ifo Başkanı Clemens Fuest Trump döneminde Almanya'nın ABD'ye ihracatının yaklaşık yüzde 15 oranında azalabileceğini söyledi. Fotoğraf: Frank Hoermann/SvenSimon/picture alliance

Fuest Çarşamba günü yaptığı açıklamada bu durumda sadece Almanya'da 33 milyar euroluk bir ekonomik zarar oluşacağının hesaplandığını kaydetti.

Trump'ın ticari kısıtlamalar getirmesi halinde Almanya'nın ABD'ye ihracatının yaklaşık yüzde 15 oranında düşeceğini kaydeden Fuest, ayrıca Çin'e yapılan ihracatın da yüzde 10 oranında gerilemesinin ihtimal dahilinde olduğunu sözlerine ekledi.

Gümrük vergisi endişesi

Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (DIW) de Trump'ın gümrük vergisi planlarını uygulamaya koyması halinde Almanya'yı zor günlerin beklediğini savundu. DIW ekonomi araştırmacısı Geraldine Dany-Knedlik, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, gelecekteki Trump döneminin Almanya'ya yönelik gerçek ekonomik etkilerini değerlendirmenin zor olduğunu belirterek, buna karşın çeşitli çalışmaların gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 0,1 ile 0,2'si arasında bir kayba uğrayacağına işaret ettiğini söyledi. Uzman, "Bu kulağa çok fazla gelmiyor, ancak bu rakamlar belirsizliğin etkilerini içermiyor" uyarısında bulundu.

DIW ekonomi araştırmacısı Geraldine Dany-Knedlik Trump döneminin Almanya'ya ekonomik etkilerini değerlendirmenin zor olduğu görüşünde. Fotoğraf: DIW Berlin/Florian Schuh

Otomotiv sektörü yerli üretimin desteklenmesini istiyor

Öte yandan Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) de, Trump'ın seçimleri kazanması nedeniyle Almanya'nın yerli üretim tesislerini güçlendirmesi çağrısında bulundu.

VDA Başkanı Hildegard Müller, Berlin'de düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Trump döneminde Almanya'daki üretimin ABD'ye taşınması yönünde "muazzam bir baskı" oluşacağını söyledi.

Müller, Avrupa'daki yerel işletmelerin ekonomik güçlerinin korunmasının aynı zamanda Avrupa'nın uluslararası alanda söz sahibi olması ve bu alanda önemini koruması için de gerekli olduğunu belirtti.

Müller ayrıca, Avrupa'nın dünya çapında daha güçlü olması için birlik içinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, tüm Avrupa ülkelerinin ortak bir pazar ve güç altında birleşmesi gerektiğini kaydeden Müller, her ülkenin tek başına küresel ölçekte rekabet edecek kadar güçlü olmadığının altını çizdi.

Reuters/TY,BK

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?