Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'nın Parlamenter Müsteşarı Oliver Wittke, Türkiye'nin büyük ekonomik potansiyele sahip bir ülke olduğunu, bu potansiyelin modernleşme hamlelerinin son bulması halinde gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekerek, "Ekonomide modernleşme aynı zamanda siyasi kararların modernleşmesi anlamına gelmektedir. Bu demokrasi ve insan haklarını da kapsıyor" diye konuştu.

Oliver Wittke, Berlin'de bir grup gazeteciyle bir araya gelerek, Türkiye'deki yerel seçimler sonrasındaki gelişmeleri, ekonomideki gidişatı, Almanya-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.

Wittke, Türkiye'deki yerel seçimleri, nefes kesen bir yarış gibi büyük bir heyecanla takip ettiğini anlattı. Alman medyasında dile getirilen, AKP'nin seçim sonuçlarını kabullenmeyeceği, tansiyonun artabileceği şeklindeki endişeler hakkında bir soru üzerine ise Wittke, "Seçim sonuçlarını kabul etmek, demokrasilerin şüphe götürmez bir gerçeği. Egemenlik halkındır. Bu her demokrasi için geçerlidir. Türkiye için de geçerli olduğu konusunda hiç bir şüphem yok" diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu, "Türk ekonomisinde durum gergin" sözleriyle dile getiren Wittke, ekonomideki gelişmelerin Türkiye siyasetini etkilemeye devam edeceğini düşündüğünü dile getirdi. Türkiye uzmanı olarak bilinen Hıristiyan Demokrat Birlik Partili siyasetçi, AKP hükümetinin ekonomide önemli adımlar atması gerektiğine işaret ederken, "Türk ekonomisinde yeniden istikrar sağlanmalı, enflasyon kontrol altına alınmalı, yeniden büyümeyi canlandıracak adımlar atılmalı. Türkiye bunları tek başına başaramaz. Türkiye bunu ancak Avrupalı ortaklarıyla işbirliği halinde yapabilir" değerlendirmesini aktardı.

Almanya, Türkiye'de istikrar arzu ediyor

Avrupalı ortakları olarak Türkiye ile ekonomide yeniden büyüme sürecine girilmesini ve bu amaçla atılacak adımları konuşmak istediklerini, bunun gerekli olduğunu kaydeden Wittke, bunların sadece Türkiye için değil, en önemli dış ticaret ortağı olan Almanya için de büyük önem taşıdığını vurguladı.

Alman siyasetçi, "Türk ekonomisinde istikrar Almanya için de önemli. Çünkü biz Türkiye'nin en önemli dış ticaret ortağıyız. Türkiye ile iyi bir ekonomik işbirliğine sahip olmamız, ticaret yapabilmemiz ancak Türk ekonomisinde olumlu gelişme sağlanabildiği takdirde mümkün olabilir. Bu nedenle Türk ekonomisinde istikrar kilit öneme sahip" görüşünü aktardı.

Yatırımlar için hukuk güvenliği talebi

Wittke, Türkiye'nin ülkeye daha fazla yabancı yatırımcı çekme beklentilerini de değerlendirdi. Alman iş dünyasının yatırımlar için öncelikle Türk hükümetinden hukuki güvenceler beklediğini işaret eden Oliver Wittke, bunun gerçekleşmesi halinde Alman şirketlerinin yeniden artan oranda Türkiye pazarına yatırım yapacaklarından emin olduğunu kaydetti.

Wittke, "Türkiye'de aktif olmayı sürdüren Alman şirketleri var ama sayılarının artması gerekiyor. Bu ancak Alman şirketleri çalışanlarının Türkiye'de güvende olacakları, gözaltına alınma gibi tehlikelerle karşı karşıya olmadıkları güvencesinin olması halinde mümkün olabilir" diye konuştu.

Ekonomide reform beklentisi

Oliver Wittke, Türkiye'nin büyük ekonomik potansiyele sahip bir ülke olduğunu, bu potansiyelin modernleşme hamlelerinin son bulması halinde gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekerek, "Ekonomide modernleşme aynı zamanda siyasi kararların modernleşmesi anlamına gelmektedir. Bu demokrasi ve insan haklarını da kapsıyor" diye konuştu. Mali istikrarın da önemine vurgu yapan Müsteşar, "Yüzde 20'yi aşan bir enflasyon Türkiye gibi ekonomisi güçlü bir ülke için hiç iyi bir oran değil. Faiz kararlarıyla enflasyon sınırlandırılmak durumunda. Bu önemli bir konu. Ayrıca yatırımlar için öncelikli olarak Türkiye'deki siyasi çerçeve koşulları uygun hale getirilmek zorunda" görüşünü dile getirdi.

IMF devreye girecek mi?

Alman Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Wittke, medyada ve ekonomi çevrelerinde tartışılan, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte IMF'ye başvurmak zorunda kalacağı yönündeki yorumları da değerlendirdi. Wittke, "Türkiye'ye bu şekilde herhangi bir tavsiyede bulunmak bana düşmez. Ama genel olarak şunu söyleyebilirim: Ulusal ekonomilerin izole bir şekilde, tek başına varlık göstermediklerini hepimiz biliyoruz. Bu uluslararası standartları kabul etmek zorunda olduğunuz anlamına geliyor" diye konuştu.

Sorunları çözme çabası

Alman Ekonomi Bakanı Peter Altmaier'in geçen yıl Ekim ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinden sonra, görüş ayrılıkları ve sorunların görüşülüp giderilmesine dönük ikili diyalogun güçlendirildiğini anlatan Wittke, şöyle konuştu:

"Sürekli ve olumlu bir diyalog içerisindeyiz. 5 çalışma gurubu kuruldu, ayrıca karşılıklı olarak her iki ülkede, yani hem Türkiye'de ilgili bakanlıklarda Almanya sorumluları, hem Almanya'da bakanlıklarda Türkiye sorumluları belirlendi. Sorun olarak gördüğümüz konuları adım adım ele alarak çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz."

Wittke, Türk hükümetiyle ticarette tarife dışı engellerin kaldırılmasını ele aldıklarını aynı zamanda da AB'de Türkiye ile Gümrük Birliği'nin gözden geçirilmesi konusunda görüşmeler yürüttüklerini aktardı, "Bizde oluşturulan bir çalışma gurubu bu konuda yoğun çalışmalar yürütüyor. Hangi başlıklarda çalışabileceğimizi kağıda döktük. Türkiye'deki dostlarımızla bu konuları görüşüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Değer Akal / Berlin

© Deutsche Welle Türkçe