1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman hükümeti Taliban'ın baskısı altında

Rosalia Romaniec | Masood Saifullah | Nina Haase
5 Eylül 2024

Berlin Afganistan'a sınır dışıların artırılmasını isterken Taliban karşılığında Almanya'daki diplomatik temsilciliklerinde daha fazla kontrol istiyor. Alman hükümeti bunu kabul etmiş görünüyor.

Almanya'nın Kabil Büyükelçiliği antetli belge
Alman Dışişleri Taliban'la anlaşma iddialarını reddediyor ancak ülkedeki Afganlar endişeliFotoğraf: Josie Funk/DW

Taliban, geçen Temmuz ayının sonunda yaptığı Afganistan'ın Avrupa'daki sadece beş diplomatik temsilciliğini meşru saydığını ilan ederek bunların Hollanda, İspanya, Bulgaristan ve Çekya'daki büyükelçilikler ile Mühih'deki konsolosluk olduğunu duyurmuştu.

DW'ye yaptığı açıklamada bu temsilciliklerin Afganistan'dan gelen talimatlara uyduğunu ve ülkeyi temsil ettiklerini söyleyen Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid de "Güvenilirler ve bizim talimatlarımıza uyuyorlar" diye eklemişti.

Avrupa'daki birçok Afgan temsilciliği 2021'de Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinin ardından Kabil'le aralarına mesafe koydu. Bu temsilcilikler o tarihten beri Kabil'den finanse edilmedikleri gibi Taliban'ın Dışişleri Bakanlığına da rapor göndermedi. Taliban ise geçen üç yıl boyunca bu konsoloslukların işlerine müdahale etmedi. Pasaport ve vize düzenlemeye ya da Almanya'da yaşayan 420 bin Afgan'ın diğer taleplerine karşılık vermeye devam etmelerine göz yumdu.

Fakat Temmuz ayında Taliban, işbirliğini reddettikleri gerekçesiyle Berlin'deki büyükelçilik ile Bonn'daki konsolosluğun tanınmalarını geri çekti. Bu, elçiliklerin en büyük gelir kalemi olan vize düzenleme yetkilerini kaybettikleri anlamına geliyor.

Öte yandan Kabil'in talimatlarına uyan Münih'teki elçilikte ise işler artıyor.

DW'nin ulaştığı bir belgeye göre Almanya Dışişleri Bakanlığı da Afganistan'ın Almanya'daki tek temsilcisi ve ülkedeki Afganlar için konsolosluk işlemlerinin tek yürütücüsü olarak Münih'teki elçiliğin kaldığını resmi bir bildirimle kabul etti.

"Berlin'in fazla seçeneği yok"

Halle-Wittenberg Üniversitesinden hukuk profesörü Winfried Kluth'a göre Berlin'in Taliban'ın bu kararı karşısında yapabileceği pek bir şey yok. DW'ye yaptığı değerlendirmede Almanya'nın kararı protesto etmemesinin "siyasi pragmatizm" olduğunu belirten Kluth, "Sınır dışı işlemleri için pasaport ve vize düzenleyebilecek bir elçiliğin varlığı Almanya'nın çıkarına" dedi. 

Berlin'in son gelişme karşısında Kabil'e itiraz ettiği tek nokta ise Taliban'ın Münih'teki elçiliğin Almanya'nın ötesinde tüm Avrupa'daki Afganlara hizmet vermesi talebi oldu. Berlin'e göre böyle bir adım 1961 Viyana Anlaşması'nın ihlali anlamına geliyor. Ancak Almanya dışında yaşayan Afganların Münih'teki elçiliğe başvurmalarını engelleyecek bir mekanizma olmadığından bu itiraz daha çok sembolik görülüyor.

Taliban rejiminin Dışişleri Bakanı Emirhan MuttakiFotoğraf: Taliban Foreign Ministry

Afgan diasporası endişeli

DW'nin ulaştığı belgenin diplomatik tonu Dışişleri Bakanlığının muhtemel çözümleri tartışmaya hazır olduğunu da gösterdi. Belgede "Federal Almanya, Almanya'da ikamet eden Afgan vatandaşlarına tatmin edici konsolosluk hizmetleri sağlanmasına imkan tanıyacak yolları değerlendirmeye hazırdır" ifadelerinin yer aldığı gözleniyor.

Bu durum ülkedeki Afgan toplulukları endişelendiriyor.

Afgan aktivist Patoni Teichmann, "Eğer Taliban elçilikler üzerinden kişisel verilere ulaşırsa bu insanlara baskı yapmasını kolaylaştırır" derken kadın hakları aktivisti ve Afganistan'ın eski Göç İşleri Bakan Yardımcısı Alema Alema da Taliban'ın sınırdışı edilen Afganları kabul etmek karşılığında büyükelçilik isteyebileceğini söyledi.

Taliban'ın Almanya'daki misyonlarına kendi personelini göndermeyi deneyebileceği de tahmin ediliyor. Alman hükümetinin sınır dışıları sürdürmek istediği bir ortamda bu da Berlin'i baskı altında bırakıyor.

DW'ye açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı ise Afganistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi şartının "uluslararası yükümlülüklere, özellikle uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uyum" olduğunu kaydetti, şu ana kadar Kabil'in bu yönde adım atmadığı vurguladı.

Teknik görüşme mi, normalleşme adımı mı?

Berlin'in Taliban'la "teknik görüşmeler" yürütmesine dair açıklamalar da giderek sıklaşıyor.

Taliban'ın rejimi ele geçirmesiyle Kabil'deki Alman Büyükelçiliği kapanırken bu tür açıklamalar daha düşük seviyelerde, özellikle de Katar'ın başkenti Doha'da kurulan "iletişim ofisi" aracılığıyla yapılıyordu.

Ancak geçen ay sonunda Leipzig'den yapılan uçuşla Kabil'e hükümlü Afganların sınır dışı edilmesi gibi daha acil siyasi konular söz konusu olduğunda Alman hükümeti teknik görüşmeleri atlayarak bu işi Katar'ın yardımıyla yapmayı seçti. Daha şaşırtıcı olan ise Taliban'a iletilen ve DW'nin gördüğü resmi bildirimin "Almanya Federal Cumhuriyeti Kabil Büyükelçiliği" başlıklı antetli kağıda basılmış olması.

Almanya Dışişleri bu konuda yorum yapmaktan kaçınırken hukuk profesörü Kluth bir "gri alan" yaratıldığını belirterek bu bildirimin yasal gerçeklerle çeliştiğini ifade etti. DW'ye konuşan Afganistan uzmanı Thomas Ruttig de teknik görüşmelerin diplomatik tanınma yönünde önemli bir adım olduğunu kaydederek "Almanya bu tür girişimlerin önemini azaltmaya çalışıyor, ancak sınırdışılar düşünüldüğünde bu Berlin'in çıkarına" dedi.

Son gelişmeler karşısında Almanya'da yaşayan Afgan toplumu da sesini yükseltmeye çalışıyor. Polis Berlin'de 1 Eylül'de yapılmak istenen ilk protestoya izin vermezken topluluk üyeleri 11 Eylül'de bunu yapabilmeyi umuyor.

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?