Alman lojistik devlerinin Türkiye planları
15 Ocak 2011Almanya’nın dünya lojistik sektörü üzerinde ciddi bir etkisi bulunuyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) ilkini 2007 yılında hazırladığı ve iki yılda bir yenilediği Lojistik Performansı Endeksi’nin en son verilerine göre Almanya, 4,11 endeks puanı ile dünyanın en gelişmiş lojistik ülkesi olarak kabul ediliyor. Ülke, hem lojistik altyapısı hem de taşımacılık kanallarının sağlıklı işlemesi ile diğer ülkeler arasında öne çıkıyor. Almanya’nın lojistik sektöründe ülke olarak gösterdiği bu etkinliğin önemli aktörleri arasında uluslararası alanda ciddi düzeyde taşımacılık hacimlerine imza atan Almanya merkezli lojistik firmaları da bulunuyor. Bu firmaların başında küresel düzeyde elde ettikleri gelir büyüklükleri ile Deutsche Post-DHL ile Deutsche Bahn grupları yer alıyor. Dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösteren bu iki firma, son zamanlarda Avrupa ve Ortaooğu arasında ciddi bir geçiş ülkesi olan ve komşuları ile istikrarlı ilişkiler yakalayan Türkiye ile ilgili kapsamlı yatırım planları yapıyorlar. Bu planların detaylarında bu firmaların Türkiye üzerindeki, dolayısıyla bölgedeki varlıklarını daha da ileri boyutlara taşıma hedefleri yer alıyor.
DHL Anadolu'ya yerleşiyor
ABD’li ekonomi dergisi Fortune’un hazırladığı "Global 500" araştırmasına göre, 2009 yılında 69,42 milyar dolarlık gelir elde eden Deutsche Post-DHL Grubu’nun firması olan DHL, 1981'den bu yana Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Firmanın Türkiye’de yaklaşık 2 bin çalışanı bulunuyor. Ülkenin 38 farklı noktasında var olan DHL için Türkiye operasyonu ciddi önem taşıyor. Firma, önümüzdeki dönemde bu operasyonuna ilişkin kayda değer yatırım planları yapıyor.
Deutsche Welle Türkçe'ye konuşan DHL Express Türkiye Genel Müdürü Michel Akavi, DHL Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Kerem İnanç ve DHL Freight Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Selçuk Boztepe, firmanın bu planlarının detaylarını anlattılar. Bu üç yöneticinin verdiği bilgilere göre, DHL'in Türkiye’ye ilişkin planlamalarının temelinde işgücünün genişletilmesi stratejisi yer alıyor. DHL yöneticileri, global ekonomide yaşanan toparlanma ile müşteri taleplerinde yaşanacak artışları karşılayabilmek için Türkiye’de özellikle havalimanındaki DHL Express operasyonlarında yüzde 15’lere varan bir personel artışı yatırımı öngörüyor. Bununla birlikte firma kullandığı alanların genişletilmesini de planlıyor. Firma bu genişlemeyi güçlendirmek için ülkedeki ürün portföyünü genişletmeyi ve güçsüz olduğu alanlardaki lojistik zincirini güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu kapsamda DHL, Türkiye’nin son dönemlerde ekonomik faaliyet bakımından yükselen şehirlerinde varlığını daha da artıracak hamleler tasarlıyor. Firmanın üç tepe yöneticisi, orta vadede Bursa ve Adana'da DHL Freight (nakliye) ofisleri ve depoları kurulmasını planladıklarını ve böylelikle Türkiye’de büyüme potansiyeli olan şehirlerin gelişimini değerlendirmek niyetinde olduklarını anlatıyor.
Firmanın Türkiye’ye yönelik gelecek planlarında ülkedeki lojistik operasyonunun teknolojik altyapısının geliştirilmesine yönelik hedefler de var. Firma son olarak Türkiye’nin en büyük havalimanı olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 4 milyon euroluk bir yatırımla DHL Express aktarma noktası kurmuştu. Firmanın gelecek hedeflerinde gönderilerin daha kısa zamanda iletilmesi ve bu aktarma noktasının tam kapasite ile çalışabilmesi için gerekli teknolojik yatırımların yapılması yer alıyor.
Son olarak DHL, Türkiye’de daha çevre dostu bir taşımacılık için hazırlıklar yapıyor. Bu kapsamda İstanbul’un en işlek ilçelerinden biri olan Beyoğlu ile İzmir-Alsancak'taki DHL Express filolarında elektrikli araçların kullanılması planlanıyor.
DB Treni Türkiye’de kalıcı
Deutsche Post-DHL Grubu ile birlikte Deutsche Bahn Grubu da Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Grubun lojistik firması DB Schenker’in Türkiyeli lojistik şirketi Arkas ile 1995 yılında kurduğu DB Schenker Arkas 90 bin metrekare büyüklüğe ulaşan depolama alanı ile Türkiye’de yer alıyor. Firma Türkiye’de özellikle kontrat lojistiği denen taşımacılıkta üçüncü bir firmadan destek alınmasını ifade eden modele önem veriyor. Önümüzdeki dönemde firmanın bu alana eğileceği görülüyor.
Deutsche Welle'ye açıklamada bulunan Deutsche Bahn firmasının Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik İletişim Başkanı Bernd Weiler, Deutsche Bahn’ın Türkiye pazarını yakından takip ettiğini belirtiyor. Kendi müşterilerinin Türkiye’ye ve Türkiye’nin çevresine bulunan bölgeye ulaşmasında birçok alternatifi ve fırsatı değerlendirdiklerini belirten Weiler, bu sebeple TCDD ile yakın ticari ilişkiler kurduklarını belirtiyor. Firmanın lojistik markası Schenker’in Arkas ortaklığı yanında THY Teknik ile de ortak çalışmaları devam ediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Selçuk Oktay / İstanbul
Editör: Murat Çelikkafa