1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman muhalefetinden Türkiye uyarısı

7 Mart 2016

Türkiye ile AB arasında planlanan işbirliği Almanya'da tartışmalara neden oluyor. Muhalefet, temel hak ve özgürlüklerin ihlali nedeniyle Ankara'ya ile işbirliğine tepkili.

Cem Özdemir ve Claudia Roth
Cem Özdemir ve Claudia RothFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya'da muhalefetteki Yeşiller Partisi, Avrupa Birliği'ni Türkiye ile işbirliği konusunda uyardı. Avrupa Birliği'nin mülteci krizinde Türkiye'den bağımsız hareket etmesi gerektiğini söyleyen Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth, böyle bir gelişmenin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

NDR Radyosu'na konuşan Roth, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "insan haklarını ihlal eden bir otokrat" olarak nitelendirdi. Zaman Gazetesi'ne kayyum atanması kararını ve kadınların hafta sonu düzenlediği protesto eylemine şiddet kullanılarak müdahale edilmesini örnek gösteren Roth, öte yandan Türkiye'ye sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için mali destek verilmesinin ise doğru olduğunu kaydetti.

Avrupa Birliği'nin mülteci krizine ilişkin tutumunu da eleştiren Roth, "Onları Avrupa'dan atmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a para ödenmemeli. Sınırları kapalı bir Avrupa, iflasını açıklamış olur. Avrupa bu şekilde ruhunu satıyor" diye sözlerini sürdürdü.

Sol Parti'den Sahra WagenknechtFotoğraf: picture-alliance/dpa/K.Nietfeld

"AB açık konuşmalı"

Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir de zirvede Türkiye'ye karşı üyelik konusunda açık konuşulmasını istedi. Frankfurter Allgemeine Zeitung'a konuşan Özdemir, şu anda yürütülen müzakerelerin bir "tiyatro oyunu" olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'den Kopenhag Kriterlerini uygulanmasını talep etmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, "Yani basın özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, düşünce özgürlüğü, dini azınlıkların korunması ve Batılı demokrasinin temelinin tanınması" diye sözlerini sürdürdü.

Türkiye'nin uzun zamandır otoriter bir ülke olduğunu belirten Özdemir, "Türkiye'de hiçbir şey Cumhurbaşkanı'ndan habersiz olmuyor" dedi. Özdemir, "Avrupa elbette Türkiye'ye sığınmacılar konusunda yardım etmeli, ancak bu ülkenin güneydoğusunda yeni kaçış nedenlerine yol açacak gerginlik pahasına değil" diye konuştu.

Sol Parti Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht de AB'nin Erdoğan tarafından baskı altına alınacağını belirterek "düşünce özgürlüğünün ayaklar altına alındığını, Kürtlere karşı savaş yürütüldüğünü ve Suriye'deki terörist İslamcıların desteklendiğini" savundu.

"Türkiye'nin alternatifi yok"

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise Türkiye ile işbirliğinin gerekliliğine ilişkin bir açıklama yaptı. Basın özgürlüğü ile ilgili kaygılara işaret eden SPD Genel Sekreteri Katarina Barley, hükümet karşıtı Zaman Gazetesi'ne müdahalenin "endişe verici ve kesinlikle kabul edilemez" olduğunu, ancak Türkiye ile yapılacak işbirliğinin bir alternatifi bulunmadığını söyledi.

Passauer Neuen Presse gazetesine konuşan Barley, "Dış sınırların korunması için Türkiye ile işbirliği yapılması durumunda çok sayıda sığınmacı Türkiye'de kalacak. Bu sığınmacıların kabulü için AB, Türkiye'yi mali olarak desteklemeli" diye sözlerini sürdürdü.

Avrupa Halk Partisi Meclis Grup Başkanı Manfred WeberFotoğraf: picture-alliance/tagesspiegel/Heinrich

"Avrupa teslim olmamalı"

Avrupa Parlamentosu'nda muhafazakâr grubun oluşturduğu Avrupa Halk Partisi'nin başkanı Manfred Weber de Avrupa'nın Türkiye'ye teslim olmaması gerektiğini belirterek Türkiye'nin önemli bir ortak olduğunu ancak bunun AB'nin insan hakları ve basın özgürlüğü ihlallerine gözlerini kapatacağı anlamına gelmediğini söyledi. Weber, Zaman Gazetesi'ne yönelik müdahalenin kabul edilemez olduğunu belirterek Avrupa'dan net bir tavır koymasını istedi.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/KNA/AFP/HS/GA

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik