Almanya ordusu sık sık bünyesinde radikalleri en fazla barındıran kurumlardan biri olduğu eleştirilerine hedef oluyor. Sol Parti'nin ordu içindeki olası radikallerle ilgili soru önergesine Savunma Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, bu eleştirilerin tersini ortaya koyan veriler paylaşıldı.

Funke Medya Grubu'nun haberine göre, önergeye verilen yanıtta 2017'den bu yana orduya başvuruda bulunan yaklaşık 44 bin adaydan yalnızca 63'ünün radikal ideolojisi nedeniyle elendiğine dikkat çekildi. Yanıtta, söz konusu adaylardan 21'inin Neonazi ve "İmparatorluk Vatandaşı" (Reichsbürger), 12'sinin radikal İslamcı, ikisinin radikal solcu olduğu ve bunların yanı sıra bazı adaylarda da sabıka ve şiddet eğilimi tespit edildiği belirtildi.

Ayrıca iki adayın Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından aşırı sağcı kabul edilen "Kimlikçiler Hareketi"ne (Identitäre Bewegung) üye olduğu ve altı adayda da "yabancı düşmanlığı şüphesi” tespit edildiği açıklandı.

Orduda görevli askerleri kapsamıyor  

2017'de ordu içinde aşırı sağcı vakaların tespit edilmesinin ardından Savunma Bakanlığı başvuru sürecinde her adayın kapsamlı olarak incelenmesi amacıyla Savunma Bakanlığı'na bağlı "Askeri İstihbarat Servisi"ni (MAD) devreye sokmuştu. MAD'in, 2017-2019 tarihleri arasında yaklaşık 43 bin 775 adayı incelediği, bin 173 adayın detaylı olarak soruşturulduğu bildirildi.

Sol Parti Milletvekili Ulke Jelpke, söz konusu inceleme sürecinin halihazırda orduda görev yapan askerleri kapsamadığını ancak bu araştırmaların Neonazileri ürkütmeye yarayabileyeceğini dile getirdi. Jelpke ayrıca yeni uygulamanın ne derece başarılı olduğunun en erken birkaç yıl içinde görüleceğini ifade etti.

Kramp-Karrenbauer: Askerlerimizden şüphe duymuyoruz

Federal Ordu'ya yönelik "aşırı sağla mücadelede zaafiyet" eleştirilerini reddeden yeni Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, "Askerlerimize karşı genel bir şüphe bulunmamaktadır" dedi. Frankfurter Allgeimene Zeitung'a konuşan Hristiyan Demokrat Partili (CDU) bakan, görevleri için hayatlarını tehlikeye atan askerlerin güven ve desteği hak ettiğini ifade etti. Kramp-Karrenbauer, bunun yine de eksikliklerin tespit edilip üzerine çalışılmayacağı anlamına gelmediğini vurguladı.

Federal Ordu'da gün yüzüne çıkan skandal aşırı sağ vakalarının ardından eski Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in, ordunun bir "duruş" sorunu olduğu yönündeki sözleri yoğun eleştirilere neden olmuş, bunun üzerine von der Leyen, yaptığı "genelleyici eleştiri" için özür dilemişti.

2017 yılında Alman ordusu mensubu üsteğmen Franco A.'nın yakalanmasıyla başlayan soruşturmada asker ve polislerden oluşan gizli bir yapılanma gün ışığına çıkartılmış, bu grubun "X günü" olarak adlandırdıkları bir tarihe hazırlandıkları, aralarında cumhurbaşkanının da bulunduğu bazı siyasetçilere suikast planladıkları, ülkede iç savaş çıkarmayı ve yönetimi ele geçirmeyi tasarladıkları yönünde bilgilere ulaşılmıştı.

DW/ SÖ,ET

©Deutsche Welle Türkçe