CDU'nun insan hakları sözcüsü Michael Brand, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün BM‘ye gazetecilerin korunması için özel temsilci atanması yönündeki çağrısına destek verdi.

Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) insan hakları sözcüsü Michael Brand, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün gazetecilerin korunması alanında çalışacak özel bir temsilci atanması yönünde Birleşmiş Milletler'e (BM) yaptığı çağrıya destek verdi.

RSF'nin Salı günü yayınladığı Basın Özgürlüğü Yıllık Bilançosu’na ilişkin açıklamalarda bulunan Brand, "Gazetecilere sistematik bir baskı uygulanan bu ortamda gazetecilerin korunması konusunun BM düzleminde de ciddi derecede güçlendirilmesi gerekmektedir" dedi.

Dünya genelinde gazetecilere yönelik tehditlerin giderek arttığı, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığını hatırlatan Brand, bu çerçevede gazetecilere karşı işlenen suçların kararlı bir biçimde cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Brand, "Gazetecileri hedef alan saldırıların amacı sıklıkla onları görevlerini icra etmekten alıkoymak, gerçekleri gizlemek, basın ve ifade özgürlüğünün kökten yok edilmesini sağlamaktır. Böyle bir yaklaşım kabul edilemez" şeklinde konuştu.

2018 Basın Özgürlüğü Yıllık Bilançosu'na göre, gazetecilere yönelik şiddet ve baskı olaylarında artış kaydedilmiş bulunuyor. Rapora göre, dünya genelinde 348 gazeteci ve basın mensubu cezaevinde. Bunların yarısından fazlası 5 ülkede bulunurken, bu ülkelerin başını Çin, Mısır ve Türkiye çekiyor.

RSF, raporda, BM'ye gazetecilerin korunması konusunda özel bir temsilci ataması çağrısını yapıyor. Raporda halihazırdaki özellikle kriz bölgelerinde görev yapan gazetecilerin korunması için yürürlüğe konan BM kararlarının durumun düzelmesi için yeterli bir etki sağlayamadığının altı çiziliyor.

Raporda, son 10 yılda dünya genelinde profesyonel mesleği gazetecilik olan toplam 702 kişinin öldürüldüğü ifade ediliyor.

 

KNA/BÜ,GA

© Deutsche Welle Türkçe