Federal Meclis'teki 2025 yılı bütçe görüşmeleri, ana muhalefetteki aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) Eş Başkanı Alice Weidel'ın Başbakan Friedrich Merz'e yönelttiği ağır suçlamalar nedeniyle gerilime sahne oldu.

Genel oturumda söz alan AfD'li Weidel, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) oluşturduğu koalisyon hükümetini ve Başbakan Friedrich Merz'i ağır sözlerle hedef aldı.

Weidel'dan popülist suçlamalar

Başbakanlığı Mayıs ayında üstlenen Merz'i "yalancı olmak" ve "seçim sahtekarlığı yapmak" ile suçlayan Weidel, "Hayal kırıklığına uğramış yurttaşlar için siz zaten yalanların başbakanısınız Bay Merz" diye konuştu.

Merz'i seçim vaatlerini yerine getirmemek ve Almanya tarihindeki "en büyük seçim sahtekarlığını yapmakla" suçlayan Alice Weidel, elektrik vergilerinin tüm nüfus yerine sadece büyük sanayiler, tarım ve ormancılık sektörü için indirilmesi kararını da eleştirdirdi.

Başbakan Merz'i "vatandaşın parasını pencereden atmakla" itham eden, "savurgan devlet" ifadelerini kullanan AfD eş başkanı, yeni hükümetin göç politikasını da hedef aldı. Alice Weidel, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'in sınır kontrollerini sertleştirme çabasını "göz boyama egzersizleri" olarak nitelendirdi, "halkın aptal yerine koyulmak istendiğini", "Almanya'da İslamlaşmanın hızla ve agresif bir şekilde ilerlediğini" idda etti.

Merz "Yolumuzdan sapmayacağız" diyerek suçlamaları reddetti

Başbakan Friedrich Merz ise konuşmasında, Weidel'ın suçlama ve aşağılamalarını reddetti.

"Yeni federal hükümetin çalışmalarına yönelik aşağılamaları şiddetle reddediyorum" diyen Merz, Weidel'ı "tamamen milliyetçi bir konuşma yapmakla" suçladı.

CDU lideri, "Demokrasilerde bile hiç kimse yarı gerçekleri, iftiraları ve kişisel aşağılamaları tartışmasız bir şekilde kabul etmek zorunda değildir" diye konuştu.

Merz, hükümeti devraldıkları 6 Mayıs'tan buna Almanya'da siyasi iklimin olumlu yönde değiştiğini söylerken, AfD sıralarına dönerek "Bunun sizler tarafından bozulmasına izin vermeyeceğiz" diye seslendi.

Bu arada meclisteki tartışmalarda tırmanan tansiyon üzerine Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner söz aldı ve milletvekillerini "birbirlerini kişisel olarak küçümsememeleri ve yalancılıkla suçlamamaları konusunda" uyardı.

"Almanya'nın hoşgörülü bir ülke olarak kalmasını istiyoruz"

Friedrich Merz, meclis oturumunda iktidardaki yaklaşık iki aylık görev süresini değerlendirirken "Çok şey başardık, ama daha yapacak çok şey var" dedi.

Almanya'daki siyasi iklim ve ruh halinin yeniden iyileşmekte olduğuna işaret eden CDU'lu siyasetçi, pek çok yurttaşın hala endişeleri olduğunu, korku ve güvensizliklerle boğuştuğunu kaydetti.

Merz, Almanya'daki tüm insanlara bu ülkede çalışmanın, yaşamanın keyifli olduğunu göstermeyi amaçladıklarını söylerken, "Her şeyden önemlisi özgürlük ve barış ülkesinde yaşadığımız için çok şanslı olduğumuz konusunda cesaret ve güven vermek istiyoruz" diye konuştu.

Bu yoldan sapmayacaklarının altını çizen Merz, ülkede kötü bir siyasi iklim yaratmak isteyenler ve öfkeyle yola çıkanların kendilerini bu yoldan caydıramayacaklarını kaydetti.

Almanya başbakanı "Almanya'nın açık, liberal ve özgür bir ülke olarak kalmasını istiyoruz ve her şeyden önce Almanya'nın hoşgörülü bir ülke olarak kalmasını istiyoruz" dedi.

Merz'ten çarpıcı NATO açıklaması

Bütçe planlamasıyla Almanya'da önemli yatırımların temelinin atıldığından emin olduklarını da anlatan Merz, ek borçlanmayı "Hiçbir şey yapmamak ve hiçbir yatırıma izin vermemek daha iyi bir alternatif değil" sözleriyle savundu.

Friedrich Merz, Avrupa Birliği (AB) ve NATO'da Almanya'nın liderlik sorumluluğu üstlendiğini ve Mart ayında kabul edilen Anayasa değişikliğiyle savunma harcamalarının artırılmasına kapının aralandığını aktardı, "Eğer bunu yapmasaydık ve savunmamız için daha fazla harcama yapmaya hazır olmasaydık, eğer AfD ve Sol Parti'yi takip etseydik, NATO muhtemelen üyeliğimizin 70. yılında dağılırdı" sözlerini kaydetti.

500 milyar eurodan fazla harcama planlanıyor

Bütçe tartışması, SPD'li Maliye Bakanı Lars Klingbeil'in 2025 bütçe taslağını Salı günü Federal Meclis'e sunmasıyla başladı. Federal hükümet bu yıl 503 milyar euro tutarında harcama planlıyor. Bu geçen yıla göre yüzde 6,1'lik bir artışa tekabül ediyor. Bu çerçevede hükümet daha yüksek borçlanma ile finanse edilecek daha kapsamlı yatırımlar öngörüyor.

DW, Reuters, dpa, AFP/ DA, TY

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?