1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman siyasetine uyum tartışması yön veriyor

31 Ekim 2010

Bu hafta yapılacak Uyum Zirvesi öncesi bütün siyasi partiler göç ve uyum tartışmasına kilitlendi. CSU lideri Horst Seehofer tekrar Türkleri ve Türkiye’yi hedef aldı. Sarrazin'se hükümeti acı veren kararlar almaya çağırdı

Fotoğraf: AP

Almanya Başbakanı Angela Merkel, dördüncü uyum zirvesine evsahipliği yapmaya hazırlanırken ülkede İslam ekseninde yürütülen göç ve uyum tartışmaları da sürüyor. Kültürel farklılık gerekçesiyle Türk ve Arap göçmenlerin Almanya’ya kabulüne karşı çıkan Horst Seehofer’in lideri olduğu ve Federal Hükümet’in küçük ortağı olan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) cumartesi günü yapılan parti kurultayında, göç ve uyum politikalarına ilişkin yedi maddelik bir plan kabul etti. Plan, uyumu reddedenlere daha sert yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Bu arada özellikle Müslüman göçmenleri hedef alan ırkçı söylemleriyle tepkiye yol açan Alman Merkez Bankası’nın eski yönetim kurulu üyesi Thilo Sarrazin, İslam’ın Almanya’nın parçası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Wulff ve Başbakan Merkel’ı hedef alan sözleriyle yeniden Alman siyasetinin gündemine damgasını vurdu. İşte ayrıntılar:

"Aşırı sağcı dedirtmem"

Aşırı sağa kayan popülist söylemleri nedeniyle eleştirilere hedef olan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin lideri Horst Seehofer, Münih'te yapılan parti kongresinde kendisini savundu. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkan ve Alman kültürüne uyum sağlayamadıklarını öne sürdüğü Türk ve Arapların göçmen olarak kabulüne itiraz eden Seehofer, “Söylemlerim nedeniyle bana aşırı sağcı deniyorsa, o zaman Alman halkının üçte ikisi aşırı sağcıdır” dedi ve şunları kaydetti:

“Radikal sağı ancak becerikli, dürüst yurttaşlarımızın kaygılarını, sorunlarını ve ihtiyaçlarını gidererek önleyebilirsiniz. Paralel toplumlar oluşuyorsa, halk evini ve işini kaybetmekten korkuyorsa pratik politikalar yoluyla bu korkularından arınmalarını sağlayabilirsiniz. Radikal sağı önlemenin en iyi yolu budur.”

„Kalifiye elemanı Avrupalı işsizden seçin“

“Alman öncü kültüründen yanayız” diyen Seehofer, parti kongresinde göç ve uyum konusunda kabul edilen ve yedi ilkeye yer verilen planı da bu sözlerle savundu. “İyi yönetilmeyen göçün yeni uyum sorunlarına yol açabileceğine” dikkat çekilen planda, aile birleşiminin sınırlandırılması ve uyumu reddedenlerin de kararlılıkla cezalandırılması talep ediliyor. Ayrıca uyumun “yan yana değil, Alman Anayasası'nın değerler zemininde birlikte yaşamak” anlamına geldiği belirtiliyor.

Hükümetin küçük ortağının parti kongresinde diğer partili bakanların “nitelikli göçmene ihtiyacımız var” çıkışına da itiraz edildi. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, Almanya'da halihazırda üç milyon işsizin bulunduğuna dikkat çekerek şu görüşü savundu:

“Avrupa Birliği'nde 23 milyon işsiz var. Aralarında çok nitelikli kişiler de var. Bu sözlerim nitelikli göçmene ihtiyaç olduğunu söyleyen işverenlere: Her Alman şirketi herhangi bir AB yurttaşını hiçbir onaya gerek olmadan hemen yarın işe alabilir.”

Uyum Zirvesi Çarşamba günü Berlin’de

Hükümet ortağı uyum tartışmalarında politikalarını bu şekilde ortaya koyarken, Başbakan Merkel, Çarşamba günü Berlin'de önemli bir zirveye evsahipliği yapacak. Bu vesileyle haftalık video mesajını bu konuya ayıran Merkel, 31 yaşındaki Türk kökenli polis Erdoğan Yıldırım'ın sorularını yanıtladı. Merkel, hükümetinin uyum politikalarından memnun olup olmadığını soran Yıldırım'a “politikalarımız daha iyi olabilir” yanıtını verirken, yabancı göçmenlerin sadece isimlerinden ötürü işe alınmadığını tespit ettiğini ve bu sorunların aşılması için çaba gösterdiğini aktardı.

Göçmenlerin gelecekte daha fazla kamu görevlerine getirilmesini ve daha fazla siyasette yer almalarının sağlanmasını isteyen Yıldırım'a Merkel destek verdi.

Merkel, “Bunu uyum zirvemizde bir görev olarak ele alacağız. Günümüzde gerçekten de kamu görevlerinde göçmen kökenli insanların sayısı çok az. Bu değişmelidir” görüşünü aktardı.

Bu arada Türk ve Arap göçmenler hakkındaki ırkçı söylemleri ve kitabı nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalan Alman Merkez Bankası eski Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin “Bild am Sonntag” gazetesine konuştu.

Sarrazin: Acı veren kararlar alınmalı

Zekânın genetik olduğunu ve eğitimsiz Türk ve Arap göçmenler nedeniyle Alman toplumunun aptallaştığını söyleyerek tepkileri üzerine çeken Sarrazin, bu sefer de Almanya Başbakanı Merkel'ın başkanlığında yapılacak uyum zirvesini eleştirdi. Sarrazin, hükümetin uyum sorunlarını çözmek için acı veren kararlar almak durumunda olduğunu iddia etti ve “uyum sağlamak istemeyenlere devlet yardımları kesilmelidir” diye konuştu.

Sarrazin, İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Wulff'a da sert çıktı. “Wulff'un tezi yanlış” diyen Sarrazin, “Alman kültürünün İslam ile herhangi bir bağının bulunmadığını” savundu.

Şimdi dikkatler bu tartışmalar ışığında Çarşamba günü yapılacak Uyum Zirvesi'ne ve haftalardır bu tür açıklamaları göğüslemek zorunda kalan göçmenlerin vereceği mesajlara çevrildi…


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Nihat Halıcı

Thilo SarrazinFotoğraf: dapd
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim HerrmannFotoğraf: picture-alliance/ dpa