Alman yatırımcıların gözü Latin Amerika'da
18 Mayıs 2005Alman - Arjantin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Klaus Wilhelm Lege, Latin Amerika’yı yeniden global ekonomi gündemine taşımak istediklerini ve büyük Alman sanayi şirketlerinden sonra sıranın şimdi de orta ölçekli Alman işletmelerine Latin Amerika’yı beğendirmeye geldiğini söyledi. Bu yılki Latin Amerika konferansının ağırlıklı konuları ise enerji, tarım endüstrisi, tarım ürünleri ticareti, çevre ve çevre teknolojisi, turizm ve tıp teknolojisi.
Almanya hükümetinin Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Rezzo Schlauch tarafından temsil edileceği konferansa, çoğunluğunu Latin Amerika’daki Alman kuruluşlarıyla yerli şirketler olmak üzere 250 işletme katılıyor. Latin Amerika ülkelerinin ortalama %5,5’luk ekonomik büyüme hızına ulaşmaları bu bölgenin yatırım yeri olma özelliğini arttırıyor. Büyüme potansiyeli açısından gelecek vadeden Latin Amerika ülkelerinde yatırım yapmakta gecikmenin pazar payı kaybetme anlamına geleceğini belirten Alman ekonomisinin kaptanları bu kıtadan ümitliler.
Alman şirketlerinin bu bölgedeki doğrudan sermaye yatırımlarının tutarı 46,5 milyar doları buluyor. Güney Amerika’da en fazla yatırım yapanlar ise Amerikan ve İspanyol şirketleri. Güney Amerika ile ekonomik ve ticari ilişkileri çok eskilere dayanan Almanya yatırımlarda üçüncü sırayı alıyor. Latin Amerika, otomotiv, kimya ve eczacılık gibi sanayii branşlarında Alman özel sektörünün Avrupa dışında başı çektiği tek bölge sayılıyor.
Karşılaşılan zorlukları
Alman yatırımcı ücretlerin düşük, işçinin çalışkan olması bakımından yatırım avantajı sağlayan Latin Amerika’nın en büyük sorunlarının aşırı bürokrasi, yolsuzluk ve hukuki güvensizlik olduğunu söyledi. Öncelikle Brezilya’nın dışa daha fazla açılması gerektiğini kaydeden Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği yetkilileri AB ile Güney Amerika Ortak Pazarı MERCOSUR arasındaki görüşmelerin çıkmaza girmesinden de şikayetçiler.
Brezilya Alman özel sektörüne göre son derece cazip ama bir o kadar da riskli bir pazar. Maden ve tarım ürünleri ihracatına bağımlı olan Güney Amerika’da soya fiyatlarının düşmesi bile ekonomik krize yol açabiliyor. Alman sanayicileri de bu nedenle Güney Amerika ülkelerine, artan ham madde fiyatlarının bahşettiği ek gelirin, eğitim, teknoloji ve altyapı yatırımlarında kullanılmasını tavsiye ediyorlar.