Almanya, aşırı sağ tehdidini tartışıyor
14 Kasım 2011Almanya'da 2000 ila 2006 yılları arasında sekizi Türk biri Yunan dokuz yabancı ile 2007 yılında da bir kadın polis memurunun öldürülmesinden aşırı sağcı bir terör hücresinin sorumlu olduğu ortaya çıkmasının yarattığı yankı sürüyor.
Örgütün üyesi olmakla suçlanan Beate Z.'nin pazar akşamı getirildiği yüksek mahkemede tutuklu yargılanmasına karar verildi. Savcılık Beate Z. hakkında adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, kundaklama, aşırı sağcı terör örgütü üyesi olmak suçlarından soruşturma başlattı. 36 yaşındaki zanlı, 1998 yılında iki suç ortağı Uwe B. Ve Uwe M. ile birlikte Thüringen'de “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” adlı bir terör grubu kurmakla suçlanıyor. Ayrıca pazar günü Hannover kentinde de söz konusu örgütle bağlantısı olduğu iddiasıyla Holger G. Adında bir kişi daha gözaltına alındı. G.'nin örgüte sahte evrak temin ettiği sanılıyor.
Örgüt, Beate Z.'nin, delilleri yok etmek için Uwe B. İle Uwe M. İle birlikte oturduğu evi ateşe vermesinin ardından ortaya çıkarılmıştı. Uwe B. İle Uwe M.'nin intihar etmesi üzerine başlatılan tahkikat sırasında, cinayetlerde kullanılan silahlar bulunmuştu.
Resmi makamların tutumuna eleştiri
Ortaya atılan iddialardan biri de Holger G.'nin uzun süredir aşırı sağcı çevrelerde bulunduğu ve yetkili birimlerin bu şahıs hakkında önceden bazı bilgilere sahip olduğu yönünde. Aşağı Saksonya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı Sözcüsü Maren Brandenburger, 1999 yılında yürütülen soruşturmalarda Holger G. hakkında bazı bilgilere ulaşıldığını doğruladı. Brandenburger, G.'nin Neonaziler tarafından düzenlenen protesto gösterilerine katıldığını söyledi. Yetkili, son birkaç yıl içerisinde Holger G. hakkında yeni bilgilerin kaydedilmediğini de ifade etti.
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, eyaletler düzeyinde polis teşkilatı ile Anayasayı Koruma Teşkilatı arasında daha iyi bir işbirliği yürütülmesini istedi. Bakan, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, Thüringen'deki aşırı sağcı gruplar ile cinayet serisi arasında bağlantı tespit edilememesinin “çok rahatsız edici” olduğunu vurguladı. Friedrich, Almanya'nın doğu eyaletlerinden Thüringen'deki Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın bir an önce olaylara açıklık getirmesi gerektiğini söyledi. Bakan, dün ilk kez Almanya'da bir “aşırı sağcı terör” ifadesini kullanmış ve “karşımıza aşırı sağcı terörizmin yeni bir çehresi çıkmışa benziyor" demişti.
NPD'yi kapatma talebi
Cinayetlerin aşırı sağcı bir oluşumla bağlantılı olduğunun ortaya çıkması, Almanya'da aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'yi (NPD) yasaklama tartışmalarını da bir kez daha gündeme getirdi.
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, NPD'nin yasaklanmasının ciddi şekilde düşünülmesini istedi. Alman Polis Sendikası da olası bir yasağın güvenlik birimlerinin işini de kolaylaştıracağını belirterek, yasak taleplerine destek verdi.
Sosyal Demokrat Parti SPD'ninin Federal Meclis Grubu Başkanı Thomas Oppermann NPD'nin yasaklanması için yeni bir girişim başlatılması gerektiğini söyleyerek, “Benim için bu partinin açıkça yasaklanması gerekmektedir” dedi.
Hrıstiyan Demokrat Birlik CDU'nun iç politika sözcüsü Wolfgang Bosbach ise yeni bir yasaklama davasının yıllar sürebileceğini söyledi.
Merkel ve partisinden yeni girişim
Neonazi terörünü kınayan ve bunların Almanya için "utanç verici" olduğunu söyleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel, cinayetleri aydınlatmak için her türlü çabayı göstereceklerini vurguladı.
Merkel, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti ve (NPD) benzer yapılanmaların yasaklanması konusunu da gündemine aldı. Merkel'in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU), NPD’nin kapatılması için yeni bir hukukî girişimin başarılı olup olamayacağı üzerinde inceleme yapacak.
CDU'nun bugün Leipzig kentinde düzenlenen parti kurultayında bu yönde bir girişim için düğmeye basıldı. Hazırlanan taslak belgede, aşırı sağcı oluşumların yasaklanması yönünde federal ve eyalet yönetimleri düzeyinde hukuki inceleme ve çalışmaların başlatılması öngörülüyor. Tüm hukukî olanakların kullanılması talep ediliyor. Göçmenlerin öldürülmesinin Almanya demokrasi için büyük bir tehdit olduğunun vurgulandığı metinde, Zwickau’daki terör hücresinin eylemlerinin, "hukuk devletine saldırılarını sürdüren aşırı sağcı yapılanmaların tüm terör yöntemlerini kullandıklarını ortaya koyduğu” kaydediliyor.
NPD neden kapatılamadı?
2003 yılında NPD'nin kapatılması için yapılan başvuru başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Alman iç istihbaratının partinin üst kademelerine kadar sızabilmiş olması, Anayasa Mahkemesi'nin karar vermesini güçleştiriyor. Yüksek Mahkeme, kapatmaya konu eylemlerde istihbaratçıların rolü olup olmadığını belirlemek zorunda olduğunu vurguluyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı ise önemli bir istihbarat kaynağı olan parti içindeki ajanlarının deşifre olacağı gerekçesiyle isimlerini açıklamak istemiyor. Kapatma davasına dayanak oluşturan birçok bilginin istihbaratçılar ve "haber elemanları" tarafından sağlanıyor olması, hukuki tartışma yaratıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, Dapd, Afp, BS/AG/DE/EC/AŞ