Almanya Başbakanı Schröder Japonya'da
8 Aralık 2004Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip olan ülkelerden Japonya ve Almanya arasında ilişkiler iyi olsa da Berlin ve Tokyo’nun birbirlerine olan ilgisinin az olduğu söylenebilir. Aslında eskiden Almanya’nın Asya’daki en önemli ortağı Japonya idi, ama şimdi Çin. Bu nedenle Schröder için Japonya’da medyanın ilgi odağı olan, kırmızı halılı resmi kabul törenleri yapılmıyor. Alman işletmeleri burada fabrika açmıyor, aksine Almanya, Japonya’dan mal satın alıyor. Bu yüzden Tokyo’da daha ziyade seçkin bir kesim ve politikacılarla sınırlı küçük toplantılar yapılması öngörülüyor.
Schröder’in Çin’deki gezisinde görüşmelerin odak noktası ekonomiyken, Japonya’da siyasi konular öne çıkıyor. Her iki ülkenin birbirinden farklı siyasi öncelikleri bulunuyor: Almanya, Irak Savaşı’na baştan karşı çıkarken, Japonya Irak’ın yeniden imarı için asker göndermişti. Tokyo, Kuzey Kore yüzünden ABD’nin koruma kalkanına ihtiyaç duyduğu için, dikkati öncelikli olarak Washington’a çevrili.
BM’nin reformu
Buna rağmen, Tokyo ile Berlin’in bugünlerde önemli ortak bir görevi var. İkisi de BM’nin reformundan kazançlı çıkmak istiyor ve bu hedefe yönelik olarak Hindistan ve Brezilya ile dörtlü bir ittifak oluşturmuş durumdalar. Genişletilmiş BM Güvenlik Konseyi’nde bu dört ülke de daimi temsilcilik almak istiyorlar. Japonya, sayısı 24 üyeliğe çıkartılmış ve her ülkenin veto hakkının olacağı bir Güvenlik Konseyi önerisini benimsiyor. BM’ye en fazla mali katkı sağlayan ülkeler arasında bulunan Japonya’nın daimi üyelik için şansı bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Ayrıca Tokyo, Washington’un da desteğini arkasında hissediyor. Kuzey Kore krizi nedeniyle de Japonya, BM’de daha fazla nüfuza ihtiyaç duyuyor. Şu sıralar Kuzey Kore’nin nükleer programı konusunda Japonya’nın Güvenlik Konseyi’nde etkide bulunma şansı yok, ama Kuzey Kore’nin en önemli ortağı Çin’in Konsey’de veto hakkı bulunuyor.
Karar tasarısı hazırlığı
Tüm bu gerekçelerle BM’in reformu konusu, Başbakan Schröder ile Japon meslektaşı Koizumi arasındaki görüşmelerde önemli yer tutacak. Her iki politikacı, Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik kazanmak amacıyla ilkbahar aylarında 4’lü grup olarak sunacakları karar tasarısı planının ayrıntılarını da görüşme fırsatı bulacaklar.