Demografik dönüşümle gelen açılım
14 Mayıs 2013 Yaklaşık yedi ay önce 1. Demografi Zirvesi'nde toplanan ve bilgi alışverişinde bulunan siyasetçiler, dernekler ve uzmanlar ikinci zirvede yeniden bir araya geldi.
"Hangi şartlarda bir arada yaşamak istiyoruz” sorusunun tartışıldığı zirvede konuşma yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2025 yılına kadar ülkede 6 milyon kişinin çalışma yaşamının dışında kalacağına dikkat çekerek, Almanya'nın hoşgörü ve hüsnü kabul kültürüyle dünyaya açılması gerektiğine işaret etti ve Avrupa'daki işsiz ve kalifiye gençlerin Almanya tarafından değerlendirilebileceğini söyledi.
Merkel “Geçen yıl Almanya'ya yüksek oranda göçmen geldi ve çoğu iyi eğitimliydi. OECD raporları da Almanya'nın göç için iyi şartlarda olduğunu ortaya koyuyor. Ancak Almanya hâlâ kapalı ve zor bir ülke olarak algılanıyor” diye konuştu. Almanya Başbakanı Merkel, ABD'yi örnek göstererek, hem iç pazarda hem de Avrupa genelinde istihdam açısında daha fazla devinime ihtiyaç duyulduğunu ve böylesi bir devinim için Avrupa'da çokdilliliğin şart olduğunu vurguladı.
'Almanya Avrupa'ya örnek teşkil edebilir'
Almanya Başbakanı ayrıca yaşlanan nüfusun topluma bir yük değil bir şans olduğunu kaydetti. Yürütülen demografik çalışmalar sayesinde her yaştan bireyin topluma katkı sağlayacak vatandaşlar haline gelebileceğini belirterek, “Söz konusu demografik dönüşümü sadece biz değil, pek çok Avrupa ülkesi yaşıyor ya da yaşamaya aday. Hayata geçirilen önlemler ve çalışmalarla Almanya'nın onlara da örnek teşkil edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından koordine edilen zirvede, çalışma gruplarının faaliyetlerini değerlendiren Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich de, ihracat devi Almanya'nın ekonomik liderliğinin yanı sıra dünyaya açık tutumuyla tercih edilen bir göç ülkesi olabileceğini kaydetti. Friedrich bunun için, başta ABD olmak üzere klasik göç ülkelerinin mercek altına alındığını söyledi.
Almanya ve ABD modeli göç politikası
Demografi Zirvesi'nde gündeme gelen ancak doğrudan ele alınmayan ABD modeli göç politikası, örnek gösterilmekle birlikte Alman hükümetince üzerinde mutabakat sağlanmış başlıklardan biri olarak değerlendiriliyor. DW Türkçe'ye bu konuda bir açıklamada bulunan Almanya'nın Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer; ABD, Kanada ve Avusturya gibi ülkelerde göçmenlerin kalifikasyonlarına göre puanlandırıldığını ve eleme yöntemiyle alındıklarını belirterek, Almanya'da bu yöntemin geçerli olmadığını şu sözlerle aktardı: “Puanlama bizim tercih ettiğimiz bir yöntem değil. Ancak bu yönteme alternatif geliştirdiğimiz bir çalışma var; geçen sene yürürlüğe soktuğumuz bir yasa uyarınca yurtdışında alınmış diplomaların tanınmasını kolaylaştırdık. İlgilenenler, yurtdışından da konsolosluklarımız ve büyükelçiliklerimiz üzerinden Almanya'nın hangi diplomaları tanıdığını ve hangi meslek gruplarında istihdam olanağı bulunduğunu rahatlıkla öğrenebilirler. Böylece bizim ne kadar cazip bir ülke olduğumuzu da görecekler.”
Ülkedeki göçmenlere öncelik
İstatistiklere yansıyan yüksek göç oranlarını da değerlendiren Böhmer, Almanya için aslolanın nicelik değil nitelik olduğunu söyledi. Bu nedenle, bakanlık olarak önceliği yurtdışından gelenlerden ziyade ülkede bulunan göçmenlere verdiklerini kaydeden Böhmer, “Özellikle göçmen kökenli gençlere en kısa yoldan para kazanmak yerine sağlam bir meslek eğitimi almalarını ve bu ülkenin olanaklarından yararlanmalarını öneririm. Ayrıca işverenlere de gençlere daha fazla meslek eğitimi vermeleri konusunda çağrıda bulunuyorum. Zira onlar Almanya’nın potansiyeli ve geleceği” dedi.
Katılımın yüksek olduğu 2. Demografi Zirvesi'nde çalışma ve olanakların yanı sıra eleştiriler de dikkat çekti. Özellikle muhalefet ve bazı uzmanlar tarafından, hükümetin ilgili önlemleri hayata geçirme konusunda ağır kaldığı ve yaşlanan nüfus öne sürülerek emekliliğin sürekli ileri yaşlara çekildiği ve yaşlıların sömürüldüğü iddia edildi.
© Deutsche Welle Türkçe
Özlem Coşkun / Berlin
Editör: Ercan Coşkun