Alman Ekonomi Bakanı Brigitte Zypries, Alman şirketlerin Türkiye'de şu an var olan politik iklimde yaptırım yapmasının çok güç olduğunu belirtti. Zypries, "Eğer Alman şirketler kara listeye alınıyor ve terörün destekçisi olarak damgalanıyorsa, bu durum Türkiye'de yeni iş ve yatırım yapmayı son derece zorlaştırır" dedi.

Alman yatırımcılar da ikili ilişkilerdeki belirsizliğin Türkiye'de yatırımı etkileceği görüşünde.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği'nin Dış Ticaret Sorumlusu Volker Treier, Alman şirketler arasında güvensizliğin darbe girişimi sonrasında hissedilmeye başlandığına dikkat çekti. Türkiye ile son yaşanan gerginliklerin güvensizliği artırdığının altını çizen Treier, "Şu ortamda Alman şirketlerin Türkiye'de yatırım yapacağını düşünmek zor" değerlendirmesinde bulundu.

"Güven kaybı çok büyük"

Alman Dış Ticaret Birliği de yaptığı açıklamada gündeme gelen önlemlerin hayata geçirilmesi durumunda Türkiye'deki yatırımların etkilenebileceğini belirtti. Birlik, Alman firmalarında zaten var olan güvensizliğin son gelişmelerin ardından daha da artabileceğini kaydetti.

Açıklamasında "şu andaki durumda hiçbir şirkete yatırım yapmasının tavsiye edilemeyeceğini" ifade eden Birlik, "şu anda bir gerginliğin söz konusu olduğunu ve tüm taraflara için de acı verdiğini" vurguladı. Açıklamada, "güven kaybının çok büyük olduğu ve ekonomide en önemli şeyin güven olduğu" belirtildi.

Alman Dış Ticaret Birliği'nin verilerine göre, Alman şirketleri 2016 yılında 21 milyar 900 milyon tutarında ihracat yaptı. Bunun ihracatın yarısını otomobil ve makina oluşturuyor.

Alman Sanayiciler Birliği de Türkiye'deki gelişmelerin giderek daha fazla endişe yarattığını açıkladı. Alman Sanayiciler Birliği Müdürü Joachim Lang, Rheinpfalz gazetesine yaptığı açıklamada, mesnetsiz suçlamaların Türkiye'deki Alman firmalarında güvensizlik yarattığını belirtti.

Türkiye, BASF ve Daimler gibi büyük Alman şirketlerini teröre destek vermekle suçlamıştı. Alman Zeit gazetesinde yer alan habere göre Türkiye, içinde 68 kişi ve şirket adının bulunduğu bir listeyi Alman Federal Emniyet Teşkilatı'na (BKA) verdi.

Türkiye'nin teröre destek verdikleri iddiasıyla suçladığı kişi ve şirketler arasında Almanya'nın önde gelen büyük şirketlerinden Daimler ve BASF da bulunuduğu bildirildi.

"Tereddüt oluşturmaya çalışmak kabul edilebilir değil"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Alman basınında yer alan iddiayı yalanladı. Şimşek, sosyal medya paylaştığı mesajında, "Türkiye'nin Daimler ve BASF'yi incelediği yönündeki haberler tamamen yanlış. Alman yatırımcılara kapımız açık" dedi. 

Ekonomik ilişkilerle ilgili Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan da değerlendirme geldi.

Kalın, "Küçük siyasi hesaplarla ekonomik ilişkileri gölgelemeye çalışmak Türkiye'deki Alman yatırımcıların zihinlerinde tereddüt oluşturmaya çalışmak kabul edilebilir bir şey değil. Biz Türkiye'deki Alman yatırımlarının güvende olduğunu ifade ettik" dedi.

Turizm etkilenir mi?

İki ülke arasındaki gerginlik turizmde de etkisini gösterebilir. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısının sertleştirileceğini açıklaması Alman turizm şirketlerini endişelendirdi.

Seyahat davranışlarında güvenlik endişeleri ve siyasi iklimin önemle rol oynadığını belirten Alman Seyahat Acentaları Birliği sözcüsü, Gabriel'in açıklamasının rezervasyonları nasıl etkileyeceğini önümüzdeki günlerde gözlemleyebileceklerini ifade etti.

Tatilcilerin seyahatlerini şu anda planladıkları gibi gerçekleştirdiğini belirten sözcü, iptaller ve rezervasyon değişimleri için var olan kuralların geçerli olduğunu da sözlerine ekledi.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/Reuters/AP/ÖA/HS