1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin Yönetimi’ne diyalog yoluyla çözüm çağrısı

14 Ağustos 2019

Pekin, Hong Kong’daki protestolar için “teröre yakın eylem” diyerek üslubunu sertleştirdi. Almanya ve ABD ise Pekin Yönetimi’ne “taahhüdünüze uyun” çağrısı yaptı.

Hong Kong sınırındaki Şıncın'da Çin polisi geçen hafta tatbikat düzenlemişti Fotoğraf: AFP/Getty Images

Çin, Hong Kong'da demokrasi talebiyle yapılan gösterilerdeki şiddetin "terörden farksız” olduğunu savunarak protestoculara sert müdahale sinyali verirken, Almanya ve ABD, Pekin Yönetimi'ne "taahhüdünüze uyun” çağrısı yaptı.

Hong Kong havalimanının, polis ve protestocuların çatışmasına sahne olmasının ardından Pekin yönetimi, demokratik hakların geliştirilmesi talebiyle sokağa çıkan göstericilere yönelik söylemini sertleştirdi. Protestolar için ilk kez terör kavramını geçen hafta yapılan "terör filizleniyor” ifadelerine yer verdiği açıklamasında kullanan Çin Yönetimi, dün havalimanında yaşanan şiddet olayları sonrasında söylemini sertleştirdi. Pekin Yönetimi'nin Hong Kong'dan sorumlu sözcüsü, havalimanında yaşananları "teröre yakın eylemler” olarak nitelendirerek, bu şiddetten sorumlu olan göstericilerin ağır bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Pekin yönetimi Hong Kong'un sınırında bulunan Şıncın kentine gönderilen askeri konvoylarla "Çin ordusu müdahale mi edecek?” sorusunu gündeme taşırken, Çin devletinin yayın kuruluşlarında, protestoların üzerine "kararlılıkla gidilmesi” çağrılarına yer verdi. Çin Komünist Partisi'nin yayın organlarından Global Times'taki bir yorumda, "şiddetin durdurulması, düzenin yeniden sağlanması” gerektiği kaydedildi.

Merkel: Çin taahhütlerine uymalı

Uluslararası toplumda, Çin ordusunun Hong Kong'a müdahale edebileceği endişeleri de artıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, sorunlara diyalog yoluyla çözüm bulunması çağrısını yaptı. Berlin'de gazetecilerin konu hakkındaki sorularını yanıtlayan Merkel, Çin'in Hong Kong'u devralırken düşünce özgürlüğü ve hukuk devleti konularında güvenceler verdiğini hatırlattı, Çin'in bu taahhütlerine uyması gerektiğini kaydetti.

"Şiddetten kaçınmak için her çaba gösterilmeli” diyen Angela Merkel, sorunları taraflar arasında diyalog yoluyla çözümlenmesini beklediklerini kaydetti. Alman Hükümet Sözcüsü Ulrike Demmer de, Hong Kong'da yaşanan şiddetten endişe duyulduğunu vurgulayarak, "her iki tarafa gerilimi daha da tırmandırmama çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.

ABD de Pekin'e çağrı yaptı

ABD yönetimi de benzer bir açıklama yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hong Kong'un özerkliğinin erozyona uğramaya devam etmesinden ötürü kaygılı olunduğuna dikkat çekti, ifade özgürlüğü ve barışçıl gösterilere güçlü destek açıkladı. ABD'nin, "Çin'in paramiliter güçlerinin Hong Kong sınırlarındaki hareketliliğinden ötürü derin endişe duyduğunu” vurgulayan dışişleri sözcüsü, Pekin'e "Hong Kong'un özerkliğine saygı gösterme taahhüdüne uyma çağrısı yaptıklarını" söyledi.

Hong Konglu protestocuların eylemine dün polis müdahale etmiş ve arbede yaşanmıştıFotoğraf: Reuters/T. Siu

Protestocular "Üzgünüz”

Bu arada şiddete ve çatışmalara sahne olana Hong Kong havalimanındaki bir grup gösterici, "Dün yaşananlardan ötürü çok üzgünüz. Çaresizdik ve yanlış kararlar aldık. Lütfen özrümüzü kabul edin” yazısına yer verdikleri bir pankart açtı.

Cuma günü başlayan havalimanındaki oturma eylemi dün şiddete evrilmiş, göstericiler "Çin ajanı” olduğu gerekçesiyle bir kişiyi alıkoymuş, polisin sert müdahalesi ile birlikte taraflar arasında çatışmalar yaşanmıştı.

Demokrasi yanlısı göstericiler ayrıca sosyal medya uygulamaları üzerinden, "Üzgünüz, çok acımasızdık… Hatamızdan dolayı, sizlerin desteğini kaybetmekten, bu mücadeleden vazgeçmenizden korkuyor” mesajını paylaştı, "yaşananları düşünme ve kendilerini geliştirme” sözü verdi.

Protestolar nasıl başlamıştı?

Hong Kong'da iki aydır süren gösteriler, Pekin yönetimi aleyhine faaliyet gösterenlerin Çin makamlarına teslim edilmesini öngören yasa tasarısına karşı protestolarla başlamıştı. Özerk Yönetim Başkanı Carrie Lam'ın "tasarı rafa kaldırıldı" açıklamasına rağmen protestocular gösterilerine son vermeyerek demokratik reform talep ettiklerini duyurmuştu.

Çin,1997 yılına kadar İngiltere'nin sömürgesi olan Hong Kong'u devralırken düşünce ve basın özgürlüğü gibi temel hakları en az 50 yıl boyunca teminat altına alma sözü vermişti. Göstericiler ise bu teminatın yok sayıldığını, demokratik haklarının kısıtlandığını savunarak reform talep ediyor.

Reuters, AFP, AP/DA, JD

©Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik