Alman Posta Anonim Ortaklığı yönetim kurulu başkanı Klaus Zumwinkel’in Liechtenstein Prensliği’ndeki bir banka üzerinden milyonlarca euro vergi kaçırdığını itiraf etmesinden sonra Almanya’daki diğer milyonerlerin de özel evrakı mali polis tarafından incelenmeye başlandı. Medya haberlerinde, parasını Liechtenstein’e kaçırdığından şüphe edilen yüzlerce zenginin evinde savcılık emriyle arama yapılacağı belirtilmekteydi. Şüpheli zenginlerin listesi, Alman istihbarat teşkilatının beş milyon euro karşılığında bir muhbirden satın aldığı CD’de kayıtlı.

İstihbarat örgütü yardım etmiş

Almanya Maliye Bakanlığı, bir Liechtenstein bankasının gizli bilgilerini içeren CD’ye ödenen paranın fazla olmadığını, çünkü bu sayede başlatılan soruşturmayla devletin yüz milyonlarca euro vergi tahsil edeceğini söylüyor. İktisat gazetesi Handelsblatt hazinenin 300 ila 400 milyon euro’luk kaçırılmış verginin peşinde olduğunu, savcılığın da bin dolayında vergi kaçakçısının izini sürdüğünü yazıyor.

Operasyonun ilk ünlü kurbanı Posta Anonim Şirketi yönetim kurulu başkanı Klaus Zumwinkel oldu. Muhalefet partileri muhbirden milyonlarca euro karşılığında isimleri satın alan istihbarat federal teşkilatının mali polislik yapamayacağı gerekçesiyle hükümeti eleştiriyor. Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ise büyük bir yolsuzluğu ortaya çıkarmış olması bakımından bu yola başvurmada sakınca görmediklerini söyledi: “İstihbarat teşkilatının yurt dışındaki organize suçlarla mücadele görevini de üstlendiği unutuluyor. Aynı zamanda burada devlet kuruluşları arasında yardımlaşma söz konusu. Kararın hukuken yerinde ve gerekli olduğu kanaatindeyim.”

Sanayiciler tedirgin

Federal meclisin gizli servislerin denetimiyle yetkili özel komisyonu hafta içinde toplanarak konuyu tartışacak. Zengin Almanlar’ın sürüler halinde vergi kaçırdığının ortaya çıkması sanayicileri de tedirgin etti. Alman Sanayiciler Birliği skandalın Almanya’nın ekonomik itibarını zedelemesinden endişe ediyor. Birlik başkanı Jürgen Thumann dolandırıcılık yapan işadamlarına göz açtırmamak gerektiğini belirtti: “Kim oyun kurallarına uymayıp özel sektörü ve toplumu karşısına alırsa, dışlanmalı ve yasalara göre cezalandırılmalıdır.”

Politikacılar vergi kaçırmanın adi suç olmaktan çıkarılmasını isterken Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Hubertus Heil vergi kaçakçılığına verilen asgari hapis cezasının bir yıla çıkarılmasını talep etti ve vergi kaçıranların asosyal kişiler olduğunu söyledi: “Altı aylık asgari ceza kendini ihbar, yürütmeyi durdurma ve nakdi ceza gibi yöntemlerle atlatılabiliyor. En az bir yıla çıkarsa, vergi kaçakçılığı da gerçek suç kapsamına alınmış olur.”

Skandal Sol Parti’ye yaradı

Vergi skandalı Pazar günkü Hamburg eyalet seçimlerini de etkileyeceğe benziyor. Anketlerde Sol Parti’nin oy oranı yüzde dokuza çıktı. Sosyalist partinin Hamburg’da da eyalet parlamentosunda temsil edileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Vergi skandalının toplumun ahlaki yapısını sarsıp sarsmadığı tartışması sürerken İçişleri Bakanı Schaeuble skandalın olumlu yanını şöyle dile getirdi: “Elit zümrenin kısmen rezil olması, tabii ki üzücü. Ama olayda, hukuk devletinin işler vaziyette olduğunu da gördük. Şahsın itibarına bakmaksızın yasalar en ağır şekilde uygulanıyor. Suçlunun canının yanması hem doğru hem de son derece gerekli.”

Yeşiller Partisi hükümetten Liechtenstein’e karşı harekete geçilmesini istiyor. Muhalefet bu küçük prensliğin Avrupa’nın zenginlerini vergi kaçırmaya özendirdiğini iddia ediyor. Konu Liechtenstein Başbakanı Otmar Hasler’in Çarşamba günü Berlin’de Başbakan Angela Merkel ile yapacağı görüşmede de ele alınacak.