1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da çocuk yoksulluğu

Daniel Scheschkewitz17 Ekim 2008

17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü. Bugün dolayısıyla yapılan araştırmalar, Almanya'da çocuk yoksulluğunu gözler önüne serdi. Bu sorun özellikle göçmen kökenli ailelerde daha çok görülüyor.

Yoksulluk, çocuk ve gençleri olumsuz etkiliyor
Yoksulluk, çocuk ve gençleri olumsuz etkiliyorFotoğraf: dpa

Almanya’da kimi çocukları ellerinde yeni bilgisayar oyunları, cep telefonu ve ayaklarında Nike marka spor ayakkabısıyla görmek mümkün. Öte yandan kimi çocuklar dondurulmuş gıdalarla besleniyor, büyük ağabey ve ablalarından kalan kıyafetleri giyiyorlar ve bunların bazıları hayatlarında hiç sinemaya gitmemişler. Özellikle yalnız yaşayan, işsiz anne-babaların çocuklarında yoksulluk daha sık görülüyor. Tabii devlet fonları ya da sosyal yardımlar sayesinde hiçbir zaman aç kalmıyorlar. Ancak tüketim çağının yaşandığı bu dönemde sadece karın doyurmak, bu çocukların gelişimi için yeterli değil. Ve bu durum, gençlerin ve çocukların bazı sorunlar yaşamasına yol açıyor.

Gerhard Müllner, Köln kenti ve civarında faaliyet gösteren “Pänz Im Veedel“ adlı bir sosyal yardımlaşma derneğinin yöneticisi. Özellikle çocuklara odaklanan dernekte, kilise sosyal yardım uzmanları ve eğitimciler birlikte çalışıyor. Aynı zamanda 11 yıldır daha ziyade yoksulların oturduğu Escher Caddesi'ndeki bir çocuk yuvasını işleten Müllner, gördüklerini şöyle özetliyor:

“Çocukların yanlarına beslenme çantası almadan gelmesi gibi olayları çok sık yaşıyoruz. Aileler, çocuklara cep harçlığı olarak 1 ya da 1.5 Euro verip, başlarından savıyor. Onlar da en yakın büfeye koşup, şekerleme veya cips alıyorlar. Bu da tabii onların yetersiz beslenmesi anlamına geliyor.“

Çocukların okul ihtiyaçlarını zorlukla karşılıyor

Dernek, yoksul çocuklara yemek desteği de veriyor. Gerçek adını açıklamak istemeyen, Ayşe Baştürk adını verdiğimiz Kürt kökenli bir kadının çocukları da bu yardımdan yararlanıyor. Baştürk’ün oğlu ve kızı, Escher Caddesi'ndeki kuruluşu sık sık ziyaret ediyor. Uzun zamandır işsiz olan Baştürk ve ailesi 600 Euro işsizlik parası ve eşinin ayda kazandığı 500 Euro ile geçinmek zorundalar. Baştürk, çocuk yardım parasının da çok fazla faydası olmadığını söylüyor:

“Pek çok kez Bay Müllner’in yanında ağladım. Ve o bana yardım etti. Çocuklarım için hiçbir şey yapamıyorum. Onlarla sinemaya gidemiyorum. Her şey için para lazım. Hatta çocuklarım için 3.5 Euro’luk bir McDonalds mönüsünü bile karşılayamıyorm. Çok fazla borcumuz var ve hepsini ödemek zorundayız.“

Çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılamakta da zorluklar yaşadığını söyleyen Ayşe Baştürk, “Kızımın kitapları için 40 Euro ödemek ve daha sonra da ihtiyacı olan diğer malzemeleri almak zorundaydım. Defter, resim dersi için boyalar ve benzeri şeyler. Sadece kızım için 80 Euro gitti. Ve daha sonra oğlumun kitapları için de para ödemeliydim ve onun için de 100 Euro gitti.“ diye konuşuyor.

"Yoksulluk çocuk ve gençleri olumsuz etkiliyor"

Yoksullukla ilgili araştırmalar yapan Christian Butterwegge, bu problemin Almanya’da sadece göçmen ailelerde yaşanmadığını söylüyor:

“1 milyon 900 bin çocuk, Hartz 4 olarak adlandırılan sosyal yardımla geçinen ailelerin çocukları. Bu aileler bu yardımlarla geçinmek durumunda oldukları için haliyle gelirleri düşük. Yetişkinler ayda 347 Euro, 15 yaşın altındaki çocuklar da ayda 208 Euro ile geçinmek zorunda. Almanya’da toplam 11 milyon 400 bin çocuktan 1 milyon 900 bini ise 15 yaşın altında.“

Yoksul olmanın çocuk ve gençleri olumsuz etkileyebileceğini belirten Butterwegge, “Çocuklar ve gençler için özellikle refah içindeki bir tüketim toplumunda yoksul olmak çok büyük bir baskı. Böyle bir toplumda arkadaş gruplarında gördükleri cep telefonu, eğlence araçları gibi şeylere sahip olmak gibi bir baskı hissediyorlar üzerlerinde. Zira tüm bunlara sahip olmak, bunları satın alma gücüne sahip olmak, toplumdaki imajı da belirliyor.“ diyor.