Almanya'da seçimler yaklaşırken sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi üzerindeki baskı artıyor. Almanya'nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV), partiyi aşırı sağcı faaliyetlerle ilgili olarak "şüpheli vaka" sınıflandırmasına aldığı bildirildi. Bu sınıflama, partinin istihbarat tarafından resmen izlenebilmesine ve parti içinde muhbir görevlendirilmesi gibi araçlar kullanılmasına olanak tanıyor.

Alman haber ajansı dpa, BfV Başkanı Thomas Haldenwang'ın bugün eyalet teşkilatlarıyla yapılan bir video konferansta konuyla ilgili bilgi verdiğini bildirdi. AfD'nin "şüpheli vaka" olarak sınıflandırılmasıyla ilgili haberler Spiegel, Süddeutsche Zeitung ve kamu yayıncılık kuruluşu ARD'de de yer almıştı.

Anayasayı Koruma Teşkilatı 2019 yılında AfD'yi "inceleme vakası" olarak sınıflandırmıştı. Bu sınıflama resmi izlemeye olanak tanımamakla birlikte parti faaliyetlerinin istihbarat birimleri tarafından incelenmesini ve sistematik değerlendirmeye tabi tutulmasını mümkün kılıyordu.

AfD: Seçimleri etkilemek istiyorlar

BfV'nin kararıyla ilgili medyaya yansıyan haberlere AfD'den tepki gecikmedi. Parti Genel Başkanı Tino Chrupalla, BfV'nin tavrını "skandal" olarak nitelendirerek "Kurum, sınıflandırmayla ilgili bilgiyi kamuoyuna açıklama izni bulunmamasına rağmen söz konusu bilgileri medyaya servis ederek partiler arasındaki demokratik rekabet ortamını AfD aleyhine etkilemeye çalışmaktadır" açıklaması yaptı.

Haber ajansı dpa'nın AfD ile ilgili alınan son kararla ilgili olarak bilgi için başvurduğu BfV ise, henüz tamamlanmamış yargı sürecine işaret ederek konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapamayacağını bildirdi.

BfV'nin AfD'yi "şüpheli vaka" olarak sınıflandırma kararının yaklaşık bin sayfalık bir bilirkişi raporuna dayandığı belirtiliyor. Kuruma bağlı hukukçu ve aşırı sağ uzmanlarının son iki yıl içinde partinin ülkedeki özgürlükçü-demokratik anayasal düzene karşı olası ihlallerle ilgili kanıtlar topladığı ve raporlaştırdığı kaydediliyor.

Mahkeme süreci devam ediyor

AfD'nin "şüpheli vaka" sınıflandırmasına karşı önceden yaptığı yürütmeyi durdurma başvurusu süreci de devam ediyor. BfV mahkemeye verdiği ifadede süreç sonuçlanıncaya kadar partinin 26 Eylül seçimlerinde aday göstereceği kişiler ve milletvekillerinin istihbari araçlarla izlenmeyeceği güvencesi vermişti.

AfD, 2019 yılında da "BfV'nin partiyi incelemeye almış olmasının değil ancak bu incelemeyi kamuoyu ile paylaşmış olmasının hak ihlali olduğu" gerekçesiyle istihbarat servisine karşı dava açmış, Köln İdare Mahkemesi "inceleme vakası" tabirinin kullanılmasının partinin temel siyasi haklarına müdahale olduğuna ve kamuoyu üzerinde olumsuz etki yaratabileceğine hükmetmişti.

AFP,dpa/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe