Almanya'da 24 Eylül'de yapılan genel seçimler sonrası "Jamaika koalisyonu" görüşmelerinin başarısızlığa uğramasının ardından gözler bu akşam ilk kez görüşecek Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlara çevrildi. Hristiyan Demokrat Parti (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) temsilcileri bir araya gelerek koalisyon kurmaya yetecek ortak politikalar olup olmadığını test edecek.

Genel seçimlerin üzerinden geçen yaklaşık 80 günün ardından Sosyal Demokrat Parti Başkanı Martin Schulz, Hristiyan Demokrat Parti Başkanı Angela Merkel, Hristiyan Sosyal Birlik Başkanı Horst Seehofer ve partilerin federal meclis grup başkanları ilk kez aynı masaya oturacak.

Olası büyük koalisyonun ayrıntıları henüz belirsizliğini koruyor. Sosyal Demokrat Parti içinde büyük koalisyonda partinin daha da yıpranacağı endişesini taşıyan Genel Başkan Martin Schulz son olarak ortaya büyük koalisyon yerine ‘işbirliği koalisyonu' formülünü atmıştı.

Buna göre koalisyon protokolünde yer almayan konularda SPD serbest hareket edebilecek, yani CDU/CSU ile olduğu kadar muhalefetle de işbirliği yapabilecek. Partinin sol kanadı tarafından desteklenen bu formül "değişken çoğunluklara” imkân tanıyor.

Ortak paydada buluşmak zorlaşıyor

Başbakan Merkel bu formülü reddettiği gibi, istikrarsızlık getireceği gerekçesiyle azınlık hükümeti kurmaya da yanaşmıyor. Merkel bütün yasa önerileri için mecliste grubu bulunan partilerle uzlaşma aramak zorunda kalmak istemiyor. CSU Genel Başkanı Horst Seehofer ise Sosyal Demokratların önerisini "Biraz hükümet, biraz da muhalefet etmek olmaz” diyerek geri çevirdi.

CDU Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner, bir gazeteye verdiği demeçte, "Biraz hamilelik olmaz, ya doğru dürüst yapılır, ya da hiç yapılmaz” dedi. Hristiyan Birlik partilerinin bazı ileri gelenleri, SPD'nin dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurulamadığı takdirde erken seçime gidilmesinin en doğrusu olacağını belirtiyorlar. SPD'nin ağır topları ise öncelikle sosyal ve sağlık politikalarıyla ilgili kırmızı çizgilerine işaretle Hristiyan Birlik kanadından bu konularda tavize açık olmasını talep ediyorlar.

Sol Parti SPD'yi, vizyon geliştirmeden ve seçimden yara alarak çıkan kadrosuyla koalisyon kurmaya yanaşmaması hususunda uyarırken, üçlü koalisyon görüşmelerinden çekilen Hür Demokrat Parti'nin Genel Başkanı Christian Lindner CDU/CSU'dan hükümet kurabilmek için SPD'ye aşırı taviz vermemesini istedi. Lindner, "büyük koalisyon pazarlığında Sosyal Demokratların siyasi şantaja varan azami taleplerde bulunabileceğine" dikkat çekti.

Hükümet kurma çalışmalarının sarkması Alman özel sektörü ile halkın sosyal güvenlikle ilgili çıkarlarının sözcülüğünü yapan kurumları (VdK) rahatsız etmeye başladı. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Dieter Kempf özel Alman şirketlerinin bir an önce hareket kabiliyeti olan istikrarlı bir hükümet kurulmasını istediğini söyledi. VdK Başkanı Ulrike Mascher ise Alman Haber Ajansı'na verdiği demeçte "Almanya'nın, halkın hayati sorunlarına çözüm getirecek icraat gücü yüksek bir hükümete ihtiyacı olduğunu" belirtti.

DW/dpa,AG/CÖ

© Deutsche Welle Türkçe