Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'in çarşamba günü terör tehlikesine karşı yaptığı uyarının ardından güvenlik önlemlerinin daha nasıl artırılacağına ilişkin tartışmalar sürüyor. Koalisyon hükümetinin önümüzdeki yıl 600 yeni polis kadrosu açmayı düşündüğü belirtilirken, polis sendikası da yıl sonuna kadar izinlerin dondurulabileceğine dikkat çekti.

Neuen Osnabrücker Zeitung’a konuşan Federal Alman Polis Sendikası Başkanı Rainer Wendt, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkede ilk kez böylesine büyük bir güvenlik sorununun yaşandığını dile getirdi. Artırılan güvenlik önlemlerinin yıl sonuna kadar devam edeceğine dikkat çeken Wendt, birçok yerde polis memurlarının izne çıkmasının yasaklanabileceğini, özellikle Almanya’da geleneksel olarak kurulan Noel çarşılarının koruma altında tutulacağını belirtti.

Önlemler en üst seviyede

Bir diğer polis sendikasından Konrad Freiberg de tehlikenin uzun zamandır bilindiğini belirtti. Daha önce de somut tehditler aldıklarını belirten Freiberg, ancak her yeri güvence altına almanın mümkün olmadığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı: “Elbette her yeni korumak mümkün değil, ancak tehlikenin nerelerde söz konusu olduğu açık, bunu vatandaşlar da biliyor. Ancak polis son derece duyarlı… Polisin elbette başka önlemleri var. Bazı yerlerde görünmeyen önlemler söz konusu, polis tarafından gözlem altında tutulan belirli tehlikeli alanlar var. Dolayısıyla ülke genelinde güvenlik önlemleri alındı…”

İçişleri Bakanı’nın yaptığı terör uyarısının ardından Almanya’da şu anda sadece tren istasyonlarında 2 bin 500 kadar polis görevlendirilmiş durumda. Bu polisler sadece resmi üniformalı değil, aynı zamanda trenlerde sivil memurların da vatandaşların güvenliği için yolculuk etmesi öngörüldü. Havalimanlarında ise önlemler had safhada. Sadece Alman havalimanlarında değil, yurtdışındaki havalimanlarında da önlemler alındı. Almanya’ya uçuş yapacak olan yolcular ve bagajlar sıkı şekilde kontrol ediliyor.

Yeşiller'den eleştiri

Ancak bu kadar yoğun güvenlik önleminin gerekli olmadığını düşünenler de var. Muhalefetteki Yeşiller partisinin Meclis Grup Başkan Yardımcısı Hans – Christian Ströbele, yapılan terör uyarısının inandırıcılığı konusunda kuşkulu. Daha önce de benzer uyarıların yapıldığına dikkat çeken Ströbele, güvenlik yasalarını sertleştirilmesine ve kişisel bilgilerin saklanmasına olanak tanınması için hükümetin terör korkusu yaratmaya çalıştığından şüphe duyduğunu söyledi.

Alman Anayasa Mahkemesi, kişisel hakları ihlal ettiği gerekçesiyle 2 Mart 2010 tarihli kararında telefon ve internet verilerinin arşivlenmesinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmiş ve bazı koşullara bağlamıştı. Yeni terör uyarısının ardından hükümet bu verileri yeniden kayıt almayı gündeme getirdi. Kişisel verilerin depolanmasına olumlu bakan politikacılardan biri de Berlin Eyaleti’nin Sosyal Demokrat içişleri bakanı Ehrhart Körting. Eleştirileri geri çeviren Körting, yapılan uyarının kişisel verilerin saklanmasıyla bağlantılı olmadığını belirtti.

Durumun ciddi olduğu değerlendirmesi yapan Körting, tehlikenin öncelikle büyük şehirler için söz konusu olduğunu kayderek “Edinilen bilgilerin özellikle Almanya’yla bağlantılı olduğunu biliyoruz. Ve eğer bu Almanya’yı ilgilendiriyorsa, Kara Ormanlar, Harz ya da Kuzey Denizi Kıyıları’ndan değil, Almanya’nın büyük şehirlerinden bahsediliyordur” dedi.

Yeni yasa hazırlıkları

Koalisyonun büyük ortağı Hrıstiyan Demokrat Birlik'in Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach da bu yöndeki eleştirileri kabul etmiyor.

Bosbach, istihbarat çalışmalarının devam ettiğini belirterek şunları söyledi: "Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yeni yasalar çıkarmak için terör uyarılarını kullandığımız gibi bir izlenim uyardırmamalıyız. Ama bundan bağımsız olarak şu doğru: Federal Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya genel olarak aykırı bulunan verilerin depolanması konusunda bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Mahkeme yeni bir düzenleme yapmamız konusunda bizi bilgilendirdi. Biz de söz konusu kararı hayata geçirerek anayasaya uygun yeni bir düzenleme yapmalıyız…”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Ahmet Günaltay