1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da 'Prizma' endişesi

11 Haziran 2013

ABD'nin internet kullanıcılarının verilerini gizlice izlediği yönündeki haberler, Avrupa ve Almanya'da da endişeye yol açtı. Alman kullanıcılar bu durumun kendilerine ne gibi olumsuz etkileri olabileceğini merak ediyor.

Fotoğraf: Fotolia/Pedro Nunes

Medya'da yer alan ABD gizli servisi Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve Federal İstihbarat Dairesi'nin (FBI) çok sayıda büyük internet firmasının merkezî bilgisayarlarına, firmaların da izniyle erişim sağladığı yönündeki haberler Avrupa ve Almanya'da geniş yankı buldu.

“Prizma” olarak adlandırılan gizli programa Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, Dropbox ve Apple gibi firmaların dâhil olduğu ve hükümete kullanıcılarının verilerine erişim hakkı sağladıkları iddia edliyor. 2007 yılında hayata geçirilen Prizma'nın terörle mücadele adı altında özellikle yabancıları hedef aldığı belirtiliyor.

Alman kullanıcılar Amerikalıların tüm bu verileri neden topladığını, bunlarla ne yapmayı planladığını ve bu durumun kendilerine ne gibi olumsuz etkileri olabileceğini merak ediyor.

Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, ABD Başkanı Barack Obama ile önümüzdeki hafta Berlin'de bir araya gelecek olan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu konuyu kesinlikle gündeme getireceğini kaydetti.

Almanya'da veri güvenliğinin sıkılaştırılmasından yana olan ve bunu her fırsatta dile getiren Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, ABD'nin söz konusu bu girişimini "endişe verici" olarak nitelendirdi. Alman bakan, Amerikan makamlarının bunu haklı çıkartmak için uluslararası terör tehlikesini öne sürmelerinin ise kabul edilemez olduğunu belirtti. Leutheusser-Schnarrenberger “devlet düşmanlarıyla savaşma bahanesinin” her tür yöntemi haklı çıkaramayacağını vurguladı.

Volker BeckFotoğraf: picture-alliance/ZB

'Snowden'a sığınma hakkı verilmeli'

Yeşiller Partisi Alman Meclis Grubu Genel Sekreteri Volker Beck de Alman hükümetinin zaman kaybetmeden Prizma konusunu açıklığa kavuşturması gerektiği uyarısını yaptı. Beck, özgür ve hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu bir toplumda bilgisayarlara gizli bir şekilde erişim sağlanmasının yeri olmadığını söyledi.

Sol Parti'den Jan Korte ise Prizma’yı sızdıran eski istihbarat mensubu Edward Snowden'a Alman hükümetinin hemen siyasi sığınma hakkı tanıması gerektiğini savundu.

Alman güvenlik ve istihbarat makamlarından ise konuyla ilgili henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. Kuzey Ren Vestfalya İçişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü her ne kadar gerek Federal Emniyet Teşkilatı'nın, gerekse Eyalet emniyet teşkilatlarının kendi siber suçla mücadele birimleri olsa da söz konusu firmalar Amerikan firmaları olduğu için konunun yetki alanlarının dışında kaldığını ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, BW/BS