Almanya'da Romanlar'a özel okul
15 Eylül 2008Tahtadan küçük masalar, duvarlarda çocukların yaptığı resimler, tebeşir kokusu... Bu okulda herşey diğer okullardakine benziyor. Ancak bir fark var. Bu okulda sadece Sinti ve Roman çocuklar eğitim görüyor. Farklı sınıflar yok. Tek bir grup, yemyeşil bir konteynerin içinde eğitim görüyor. Bu konteynerde tam 12 yıldır çocuklara ders veriliyor. Burada eğitim alan çocuklardan birisi de 12 yaşındaki Butze Laubinger. Aslında ailesiyle birlikte Osnabrück'te yaşıyor. Ancak Mayıs ile Ekim ayları arasında ailesiyle birlikte Berlin yakınlarındaki Dreilinden'e geliyor. Laubinger'in babası yazları inşaatlarda çalışırken, o da kardeşleriyle birlikte bu konteynerde eğitim görüyor. Butze, "Bu okulun büyük avantajlarından birisi, burada kimsenin benimle alay etmemesi. Çünkü buradaki çocukların hepsi benim gibi Sinti. Başka okullarda çocuklar bize 'dolandırıcılar, hırsızlık yapıyorsunuz, tembelsiziniz' gibi sözler söylüyorlar. Sinirlendiklerinde 'çingene' deyip bizi incitmeye çalışıyorlar. Bunu başarıyorlar da. Aslında bunların hepsi Sintiler'e karşı varolan önyargılar. Oysa biz de diğer çocuklar gibi normaliz" diyor.
Okulun avantajları
Dreilinden'deki yaz okulunun çocuklar için büyük bir avantajı var. Butze Laubinger ve arkadaşları yazın bu okulda eğitim aldıkları için, oturdukları kentlerdeki okullara geç başlamalarına rağmen, eğitim açısından arkadaşlarından geri kalmıyorlar. Çünkü arkadaşlarının gördükleri dersleri yaz okulunda görmüş oluyorlar.
Müfredat yok
Dreilinden'deki yaz okulunun diğer okullardan önemli bir farkı var; Bu okulda önceden hazırlanmış bir müfredat programı yok, öğrencilere not da verilmiyor. Öğrenciler bu okulda özgür bir ortamda eğitim alıyor. Okuldaki öğretmenlerden Franziska Kohlmeier, öğrencilerin istediklerini yaptığını söylüyor. Kohlmeier, "Öğrencilere gönüllü olarak yapmaları için ev ödevleri veriyorum ve 'yarın ne öğrenmek istediğine kafa yor' diyorum. Bu çok önemli. Sinti ve Roman ailelerin çocuklarını devlet okullarına göndermek istemediğine şahit oldum. Çünkü aileleler çocukların bu okullarda evdekinden farklı bir eğitim aldığını düşünüyor. Sinti ve Roman çocuklar özgürlüklerine çok düşkünler. Çocuklar birçok şeyi devlet okullarında yapılmasına izin verilmeyen birçok şeyi yapabilirler. Devlet okullarında çocuklara söylenen 'sessizce otur, sessiz ol, sus, kurallara uy' gibi sözler bu çocuklar için geçerli değil" diye konuşuyor.
Öğrenciler ödevleri gönüllü yapıyor
Konkteyner okulda herşey gönüllü olarak yapılıyor. Çocuklar istedikleri zaman gelip, istedikleri zaman okulu terkedebiliyor. Ancak birçoğu okula severek geliyor. Okul Caritas tarafından finanse ediliyor. Berlin'de bu konumdaki tek okul olma özelliğine sahip.
Almanca yazmakta zorlanıyorlar
Okula gelen çocukların birçoğu Almanya'da doğmalarına rağmen Almanca yazmakta zorlanıyorlar. Öğretmen Franziska Kohlmeier bu konuya şöyle açıklık getiriyor:
"Çocukların ana dilinin Romanca olduğunu, Almanca'nın onlar için yabancı bir dil olduğunu dikkate almak durumundayım. Yani çocuklar Almanca'daki incelikler sözkonusu olduğunda zorluk çekiyorlar. Bu nedenle onlarla konuşurken basit sözcükler seçmeye ve somut görevler vermeye çaba gösteriyorum."
Sinti ve Roman kültüründe konuşmanın yeri ayrı. Şarkılar, hikayeler, masallar okunarak değil, başkalarından duyularak öğreniliyor. Berlin'deki yaz okuluna giden Butze ya da Lorena konuştukları dili, sözcükleri yazıya dökerken zorlanıyorlar. Okudukları okullarda kalabalık sınıflarda öğretmenler çoğu zaman sıkıntı yaşayan Roman ve Sinti çocuklara özel zaman ayıramıyor. Ancak bu yaz okulunda bunun yapılması mümkün. 10 yaşındaki Lorena, "Doğru yazmakta zorlanıyorum. Sürekli hata yapıp, sözcükleri yanlış yazıyorum. Ama bu okulda sürekli olarak iyiye gidiyorum. Çünkü öğretmenimiz bize zaman ayırıyor, benimle ilgileniyor. Birşeyi yanlış yaparsam kızmıyor, yeniden denememi istiyor. Buraya geldiğimden beri kendime güvenim arttı. Artık kendime daha çok güveniyor, inanıyorum" diye açıklıyor.
Okulda dersler 10:00'da başlıyor
Lorena yakında ailesiyle birlikte Berlin'i terkederek asıl yaşadığı kent olan Augsburg'a dönecek. Ama okulunda Almanca dersi notunu iyileştireceğine emin. En zorlandığı noktalardan birisinin erken kalkmak olduğunu söylüyor. Çünkü Sinti ve Roman çocukların gittiği okulda dersler 10:00'da başlıyor.