Almanya’nın göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, yaşama geçirilen Ulusal Uyum Planı’nın ülke tarihinde “yeni bir sayfa” açtığını söyledi.

Böhmer, göçmenlere yönelik Almanca ve meslek eğitimi, diyalog toplantıları gibi yaklaşık 400 başlık içeren Uyum Planı’nı överken, aile birleşimi için Almanya’ya gelecek yabancılara Almanca koşulu getirilmesini ne savundu. Böhmer şöyle konuştu: “Biz artık birbirimiz hakkında konuşmuyoruz; birbirimizle konuşuyoruz. Bu çok önemli bir nokta. Böylece, ülkemize gelen insanları ciddiye alıyoruz.”

Lale Akgün’ün tepkisi

Alman Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Lale Akgün ise, DW Türkçe bölümüne yaptığı açıklamada, planı sert bir dille eleştirdi:

“Bence bu planın altında hiçbir şey yok. Bunun altında yatan, ‘dostlar alışverişte görsün’ politikası. Çünkü gerçek politika, içişleri bakanlığında yapılıyor. Oradaki politikaya baktığınızda, ne kadar işlerin zorlaştırıldığını görüyorsunuz. Vatandaşlığa geçme zorlaştırılıyor. AB’nin getirdiği öneriler reddediliyor. Onun dışında, işte resim çektirelim, beraber lokum yiyelim, baklava yiyelim. Ama böyle Almanya’da bir problemin azalacağına ben inanmıyorum.”

Türk kökenli Alman Milletvekili Lale Akgün’e göre, Almanya’nın göç ve uyum politikasındaki en önemli sorunların başında, farklılıkları dışlayan yaklaşım geliyor: “Birincisi bu insanları uyum sağlamıyor gibi göstermekten kesin kez vazgeçmeleri gerekir. En büyük hata bu. Uyum sağlamış, sağlamamış, herkes kendi çapında uyum sağlar. Burada öyle çifte standart kullanılıyor ki. Buraya gelen bir Türk işçisinden en kısa sürede bir Alman profesörü gibi Almanca konuşması bekleniyor. Ve devamlı olarak insanlara siz uyum göstermiyorsunuz, uyum sağlamıyorsunuz deniyor. En acısı, zaten siz farklısınız deniyor.”

Farklı politikalar ihtiyacı

Almanya’da tartışmalı Göç Yasası ve Uyum Planı’na, Hristiyan Demokratların yanı sıra, koalisyon hükümetinin Sosyal Demokrat kanadı da destek vermişti. Sosyal Demokrat Parti milletvekili Akgün, buna tepkisini şöyle dile getirdi: “Bence son iki senedir Hristiyan Demokrat Parti’nin politikalarına boyun eğmemiz ve ya onların politikalarına boyun eğmemiz yetti. Biz sosyal demokratlar, eşitlik anlayışından yola çıkarak, her insana, ihtiyaç duyan her insanla dayanışma gösterilmesi gerektiğine inanan insanlar olarak, bizim farklı politikalar üretmemiz gerekiyor.”

Öte yandan, Meclis’teki Ulusal Uyum Planı tartışmasında söz alan bir başka Türk kökenli milletvekili Sol Parti’den Sevim Dağdelen, hükümeti “göçmenlerin hayatını zorlaştıran, kafa karıştırıcı” yasalar hazırlamakla suçladı: “Entegrasyonun amaçlarından bahsedenler, hukuki ve sosyal eşitlik hakkında da konuşmak zorundalar. Sol Parti, hayati önemi olan siyasi haklardan göçmenlerin de bir an önce faydalanması gerektiği görüşünü benimsiyor. Bu nedenle, en azından Avrupa Birliği vatandaşlarının, yerel seçme ve seçilme haklarına sahip olması zorunludur.”

Cami inşaatları

Son zamanlarda Almanya’daki uyum tartışmasının en hassas konularından biri olan Berlin ve Köln’deki cami inşası da mecliste gündeme gelen konulardan biriydi. Hür Demokrat Parti milletvekillerinden Hartfried Wollf, bu konuyla ilgili şu düşüncelerini dile getirdi: “Dini vecibelerin camilerde yerine getirilmek istenmesi haklı bir istek. Ancak ‘iktidar iddiası’ olarak algılanabilecek binalara hiç ihtiyaç yok.”