Almanya'da yeni hükümetin kilit bakanları kimler?
5 Mayıs 2025
Almanya'da 23 Şubat'ta yapılan erken seçimde Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile sadece Bavyera eyaletinde örgütlü kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik'ten (CSU) oluşan Hristiyan Birlik bloğu beklentilerin altında kalsa da yüzde 28,6 ile birinci güç olmuştu. Sosyal Demokrat Parti (SPD) de rekor oy kaybıyla yüzde 16,4 oranında oy almış ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) ardından üçüncü sırada yer almıştı. CDU ve CSU, meclisteki partilerin AfD ile işbirliğini reddetmesi nedeniyle istikrarlı bir hükümet için seçimlerin hemen ardından SPD ile koalisyon müzakerelerine başladı. Koalisyon ortakları haftalardır süren müzakerelerin ardından da bugün imzaları attı. Yeni Alman hükümeti, 6 Mayıs Salı günü görevine resmen başlıyor.
CDU ve CSU yeni hükümette, özel görevlerin toplandığı Başbakanlık Dairesi ile birlikte 12 bakanlık alıyor. Başbakanlık Dairesi'nden sorumlu Bakan, Başbakan Friedrich Merz'e yakınlığıyla bilinen Thorsten Frei oldu. CDU ayrıca Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Eğitim Bakanlığı ile Spor ve Fahri Görev Bakanlığını üstlendi. CSU ise İçişleri Bakanlığı dahil toplam üç bakanlığın sahibi oldu. Başbakan Friedrich Merz, Dijitalleşme ve Devletin Modernizasyonu ile Kültür ve Medya bakanlıklarına ise özel sektörden iki isim atadı.
2021 seçimlerine göre yaklaşık yüzde 10 oranında oy kaybeden Sosyal Demokratlar da Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı, Savunma Bakanlığı gibi en yüksek bütçeli bakanlıklar dahil toplam dokuz bakanlık üstlendi.
Almanya'da partiler, bakanlıkları dağıtırken kadın-erkek, bölge ve ideolojik (partinin sağ, sol, liberal ve muhazakar kanatları) temsiliyet oranına dikkat ediyor. Kilit bakanlıklar da İçişleri, Dışişleri, Çalışma ve Sosyal İşler ile Maliye Bakanlığı olarak öne çıkıyor. Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş ile Savunma Bakanlığı da önemli bakanlıklar arasına girdi ve ABD'de Donald Trump'ın göreve gelmesiyle başlayan, yeni küresel güvenlik mimarisi tartışmalarıyla ağırlığı daha da arttı.
Peki yeni Alman hükümetinde öne çıkan isimler kimler?
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı: Lars Klingbeil (SPD)
Başbakan Friedrich Merz'in vekilliğini de yapacak olan 47 yaşındaki Lars Klingbeil, yeni kabinedeki en güçlü bakanlardan. 23 Şubat seçimlerinde SPD'nin yaşadığı hezimete rağmen parti içinde gücünü artıran Klingbeil, yeni kabinede SPD'ye önemli bakanlıkları kazandırdı. Siyasi bilimler, tarih ve sosyoloji mezunu olan Klingbeil, Sosyal Demokratların muhafazakâr kanadından. 2009'dan bu yana kesintisiz olarak Federal Meclis'te bulunan politikacı 2017'de SPD Genel Sekreteri, 2021'de de partinin Eş Genel Başkanı oldu.
Klingbeil'i önümüzdeki aylarda yoğun bir çalışma temposu bekliyor. Zira partisi SPD'nin de içinde olduğu üçlü koalisyon bütçe tasarrufu nedeniyle dağılmıştı. Klingbeil hızla hem bu yılın hem de gelecek yılın bütçesini hazırlamakla yükümlü. Ayrıca onlarca yıl ihmal edilen altyapının yenilenmesi için ayrılan, tarihi büyüklükteki 500 milyar euroluk bütçeyi de o yönetecek.
Klingbeil, son yıllarda dünya çapındaki sosyal demokrat partileri birleştirme çabası kapsamında SPD'nin kardeş partisi CHP ile ilişkileri de yeniden canlandırdı. 2023'ten bu yana CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile en az üç kez bir araya geldi ve CHP ile partisi SPD arasında yoğun işbirliği mutabakatı imzalandı. Geçen yılki Ankara gezisi kapsamında Anıtkabir'i de ziyaret eden Klingbeil, anı defterine "Modern ve eşitlikçi bir toplumun temelini atan Mustafa Kemal'e saygı ve takdir ile" cümlesini yazdı.
İçişleri Bakanı: Alexander Dobrindt (CSU)
Alexander Dobrindt, Almanya'daki 16 eyaletten sadece Bavyera'da örgütlü olan CSU'nun federal çaptaki yüzü. 2013-2017 hükümetinde Federal Ulaştırma Bakanı olarak görev yapan Dobrindt'in yabancı araçlara otoyol ücreti uygulaması Avrupa Adalet Divanı'ndan dönünce Almanya milyonlarca euro zarara uğramıştı. Ancak Dobrindt bu hezimetine rağmen politikadaki yerini korumayı başardı.
Muhafazakâr politikacı, yıllardır sert bir göç politikası talep ediyor. Şimdi de göreve gelir gelmez sınır kontrollerini artırma ve hudutlardan geri çevirmeleri emredeceğini duyurdu. Avrupa'da en çok göçmen alan ülke olan Almanya'nın sınırdan geri çevirmeler yapması komşu ülkelerce eleştiriliyor ve geri çevrilenlerin kabul edilmeyeceği yönünde açıklamalar yapılıyor.
Türkiye konusunda da Dobrindt son yıllarda özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail ve Hamas'a yönelik açıklamalarına gösterdiği tepkiyle dikkat çekti. Daha önce de sık sık Ankara'nın Almanya'daki Türkiye kökenlilere tesiri konusunu dile getirmiş, önceki hükümetin vatandaşlığa geçişi kolaylaştıran ve Türklerin çifte vatandaşlığının önünü açan düzenlemelerine de karşı çıkmıştı.
Dışişleri Bakanı: Johann Wadephul (CDU)
Dışişleri Bakanlığını devralan Johann Wadephul hukukçu ve eski yedek subay. 2009'dan beri Federal Meclis üyesi olan politikacı Başbakan Merz'in güvendiği bir isim. Wadephul, CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı olarak ayrıca AB üyesi ülkelerin oluşturduğu Parlamentolar Arası Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Konferansı (GASP) ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (GSVP) ile Avrupa Konseyi alanlarından sorumluydu. Kasım 2024'ten beri NATO Parlamenterler Asamblesi Başkan Yardımcısı da olan kıdemli politikacı uluslararası güçlü bağlantılarıyla dikkat çekiyor. Türkiye'ye daha çok güvenlik politikası üzerinden bakan Wadephul, kendisine Suriye - Türkiye bağlamında yöneltilen bir soruya şu yanıtı vermişti.
"Türkiye ile ilişkiler çok geniş bir yelpazeye sahip. Bu nedenle dış ve güvenlik politikamızda Ankara'nın NATO ortağı olarak önemini daima göz önünde bulundurmakla yükümlüyüz. Türkiye, NATO üyesidir ve savunma ittifakının güneydoğu kanadında yakın güvenlik ortağımızdır. Ve meşru güvenlik çıkarları söz konusudur. Suriye sınırında sivilleri ve askeri tesisleri Kürt güçlerinin saldırılarının hedefi olmuştur. Türk devleti buna karşı kendini savunabilmeli ve savunmalıdır. Ancak bu saldırılara tepkinin savunmacı ve orantılı olması gerekmekte ve Türkiye uluslararası hukukun ilkelerine saygı göstermelidir. Meşru müdafaa hakkı, misilleme hakkını içermez."
Türkiye'nin güvenlik ve dış politikasına yönelik eleştirileri geçmişte Ankara'ya ilettiklerini de ifade eden politikacı, "Haklı eleştirinin ne siyasi yabancılaşmaya ne de ortaklık ilişkilerinin düşürülmesine yol açması gerektiği görüşündeyiz" diye eklemişti.
Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı: Wolfram Weimer (partisiz)
Yeni kabinenin sürprizi olarak nitelenen gazeteci Weimer en çok tartışma yaratan isimlerden. Zira gazeteciliği, özellikle de yorumları geçmişte toplumu kutuplaştırdığı ve kışkırttığı gerekçesiyle sık sık eleştirilmişti. Ülkeye düzensiz göçle bağlantılı tartışmalarda kaleme aldığı bir makalede Almanya'daki etnik, dini ve kültürel çeşitliliği "çok kültürlülük yalanı" olarak nitelemesi de yoğun tepki yarattı. "Muhafazakar Manifesto" adlı kitabını da "solcular için zehir ve sağcılar için uygunsuz beklenti" olarak tanımlayan Weimer, aşırı muhafazakâr görüşleriyle dikkat çekiyor.
Bu nedenle Weimer'in kültür ve medya gibi liberal alanlardan sorumlu Devlet Bakanı olarak atanması tartışılıyor. Ayrıca siyasi deneyimi olmaması ve özel sektörden gelmesi de eleştirilen konulardan. 60 yaşındaki Weimer, "Welt" ve "Focus" gibi medya kuruluşlarında genel yayın yönetmenliği yaptı, "Cicero" dergisini kurdu. CDU'ya yakın biri olarak kabul ediliyor, ancak parti üyeliği bulunmuyor. Başbakan Merz ile varlıklı ailelerin yaşadığı Bavyera'daki Tegernsee'den tanıştıkları ve birlikte golf oynadıkları biliniyor.
Weimer, Ankara konusunda ise geçmişte çok sert yorumlarıyla dikkat çekti. Ayasofya'nın ibadete açılması sonrasında kaleme aldığı yorumda bu adımı "kültürel bir savaş ilanı" olarak nitelemiş, Erdoğan'ın hedefinin Batı'yı aşağılamak olduğunu ileri sürmüştü. Türkiye'nin Yunanistan, Suriye ve Libya politikasına da işaret eden Weimer, Erdoğan'ın Avrupa'yı göçmen göndermekle tehdit ettiğini de hatırlatarak yorumunda şöyle devam ediyor:
"Ayasofya'yı İslamlaştıran Diyanet İşleri Başkanlığı, Erdoğan'ın yayılmacı hırsına yurt dışında da misyonerlik gayretiyle yardımcı oluyor. (...) Açıkça ilan edilen fetih arzuları, parti propagandasının değişmez bir unsuru. Fetihler aynı zamanda "kapıları Viyana'ya kadar halkına açmak" anlamına geliyor. Bu nedenle Erdoğan, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova gibi Müslümanların çoğunlukta olduğu Balkan ülkelerinde yumuşak güçle emperyal Osmanlı politikası da yürütüyor: mali yardımlar, kültürel çalışmalar ve dini teşvikler. Erdoğan'ın sloganı şu: 'Tarih, bir ulusun sadece geçmişine değil, aynı zamanda geleceğine yönelik yol göstericisidir'. Bu nedenle Ayasofya'nın dönüştürülmesi kasıtlı bir tarihi işarettir."
Savunma Bakanı: Boris Pistorius (SPD)
Dağılan üçlü koalisyondan görevde kalan tek bakan 65 yaşındaki kıdemli Sosyal Demokrat Savunma Bakanı Boris Pistorius oldu. Pistorius, yapılan kamuoyu anketlerinde Almanya'nın en popüler ve beğenilen politikacısı olma özelliğini uzun süredir koruyor. Adı krizlerle anılan Christine Lambrecht'ten Ocak 2023'te görevi devralan Pistorius, Alman ordusu için "savaşmaya hazır olma prensibi"ni ilan ettiğinde, onlarca yıldır pasif bir askeri politika izlenen Almanya'da dönüm noktası oldu. Rusya kaynaklı dış tehdidin arttığını ve Avrupa'nın yeni bir güvenlik mimarisine ihtiyaç duydugunu savunan Pistorius, ivedilikle zorunlu askerliğin kaldırılmasıyla küçülen ve bütçesi de azalan Savunma Bakanlığı'nın içinde bulunduğu yetersizliklere dikkat çekti. Daha fazla kaynak talep ederek savunma harcamalarının Anayasa'da yer alan "borç freni" kapsamı dışında tutulması talebini dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin güvenlik konusunda Avrupa'ya gelecekte koruma sağlamayacağı endişesinin artmasıyla bu yeni hükümetin ortakları SPD, CDU ve CSU tarafından hayata geçirildi. Buna göre gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini geçen bütün askeri harcamalar borç freni kapsamı dışında tutulabilecek. Ayrıca 500 milyar euro altyapı yenileme ile de Almanya'nın savunma yeteneği artırılacak. Bu da Avrupa'da yeni güvenlik mimarisinin temellerinin atıldığı dönemde Savunma Bakanlığının ve Bakan Pistorius'un hareket serbestisini artırdı ve elini güçlendirdi.
DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?