Almanya'da hükümetin sınır kontrolleri planları gerçekçi mi?
2 Mayıs 2025
Almanya'da gelecek hafta göreve başlayacak yeni koalisyon hükümetinin büyük ortağı Birlik partilerinden (CDU/CSU) düzensiz göçe ilişkin sert mesajlar gelmeye devam ediyor. Yeni kabinede İçişleri Bakanlığı görevini üstlenmesi beklenen Alexander Dobrindt, Süddeutsche Zeitung'a yaptığı açıklamada, göreve gelir gelmez sıkı önlemlerin hayata geçirileceğini ifade etti.
"Kararlılığımda zerre tereddüt yok" diyen Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili politikacı düzensiz göçe karşı şimdiden harekete geçtiğini söyledi.
Avrupa çapında düzensiz göçün sınırlanması yönünde de daha aktif olunmasını hedeflediklerini belirten Dobrindt, bu hedefe yönelik olarak Avrupalı ortaklarıyla müzakereler yürüttüğünü söyledi.
Halihazırda kabul edilen Ortak Avrupa İlltica Sistemi'ni doğru yönde atılmış bir adım olarak nitelendiren Dobrindt, diğer yandan sistemin yavaş ilerlediğine dikkat çekerek, "Bunun ötesinde bir şeyler başarmak istiyoruz" diye konuştu.
CSU'lu politikacı, Almanya'daki mevcut "şiddetli kutuplaşmanın" da ancak Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) oluşan yeni koalisyon hükümetinin "yasa dışı göçü kontrol altına alması" durumunda azaltılabileceğini savundu. Bu konuda eski Başbakan Angela Merkel dönemindeki son büyük koalisyon hükümetine kıyasla koşulların daha elverişli olduğunu belirten Dobrindt, "Bu kez Başbakanlıktan daha fazla destek var" diye konuştu.
Yeni hükümette Başbakan Dairesi Başkanı olması öngörülen Thorsten Frei da göreve gelir gelmez sınır kontrollerinin sıkılaştırılacağını duyurdu. Frei, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Yeni hükümet, ilk günden itibaren Almanya sınırlarındaki kimlik kontrollerini genişletecek ve yoğunlaştıracak" diye konuştu. Spiegel'e açıklamalarda bulunan Frei, Almanya'nın dış sınırlarına daha fazla federal polis memuru göndermeyi planladıklarını ifade etti. Frei, yeni hükümetin bu konuda Fransa, Avusturya ve Polonya gibi komşu ülkelerle şimdiden koordinasyon içinde olduğunu da belirtti.
Serbest dolaşımın korunması uyarısı
Ancak Almanya'nın daha sıkı kontrol planlarına Avrupa Birliği içinden itirazlar geliyor.
Almanya'daki Polonya Maslahatgüzarı Jan Tombinski, yeni koalisyon hükümetini Almanya-Polonya sınırında planlanan sıkılaştırılmış kontroller konusunda uyardı. Tombinski, Cuma günü Politico dergisine verdiği demeçte, "Halihazırdaki kontroller dahi günlük sınır geçişleri ve AB iç pazarının işleyişi açısından bir sorun teşkil ediyor" diye konuştu. Polonyalı diplomat, bu nedenle sınır kontrollerinin daha da sıkılaştırılmasından yana olmadıklarını ifade etti.
Varşova'nın Belarus ve Rusya'yla sınırlar başta olmak üzere Avrupa'nın dış sınırlarını koruma konusundaki yükümlülüklerine bağlı olduğunu vurgulayan Tombinski, Polonya hükümetinin diğer yandan Schengen Bölgesi'ndeki serbest dolaşımın korunmasını beklediğini söyledi.
Diplomat, "bir yandan dış sınırlara yatırım yaparken, diğer yandan Almanya sınırında sıkılaştırılmış kontrollerle karşılaşılmasının Polonya halkına açıklanmasının zor olacağı" uyarısında bulundu.
Tombinski, Polonya'nın göçmenlerin geri çevrilmesini kabul edip etmeyeceğine yönelik soruya cevaben ülkesinin "yeni Ortak Avrupa İlltica Sistemini de kapsayan AB mevzuatı çerçevesindeki yükümlülüklerine bağlı olduğunu" söyledi.
Polis Sendikası: Hükümetin planları gerçekçi değil
Yeni hükümetin planlarına Almanya içinden de itirazlar yükseliyor. Polis Sendikası (GdP), Başkanı Jochen Kopelke, Cuma günü yaptığı açıklamada planları eleştirerek "Almanya sınırlarında yaygın kontroller ve geri göndermeleri şu anda gerçekçi bir şekilde uygulanabilir görmüyoruz" dedi. Kopelke, Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte, sınırların etkili biçimde denetlenebilmesi için ciddi düzeyde insan kaynağı gerektiğine dikkat çekerek "Bizim açımızdan, sınır kontrollerinin süresiz olarak devam ettirilmesi ancak federal polise bu görev için gerekli olan ek personel ve finansal kaynakların kalıcı biçimde sağlanması durumunda sorumlu bir şekilde uygulanabilir" diye konuştu.
Görevlerini sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için Almanya'daki polis gücünün en az 20 bin ek personele ihtiyaç duyduğunu söyleyen GdP Başkanı, bu ihtiyacın büyük kısmının, sınır güvenliği açısından federal polis bünyesinde olması gerektiğini vurguladı.
"Göçmen odaklı tartışma AfD'ye propaganda aracı oluyor"
Kopelke, ayrıca geri gönderme işlemlerinin yasal çerçevesi ile ulusal düzenlemelere ve Avrupa hukukuna uygun şekilde nasıl uygulanabileceğinin de belirsizliğini koruduğuna dikkat çekti.
Kopelke, iç güvenlik konusunda göçmen odaklı bir tartışma yürütülmesinin sınırlı bir perspektif sunduğu uyarısında da bulundu.Sendika Başkanı, "Sosyal olarak dezavantajlı koşullarda ve düşük eğitim seviyesine sahip insanlar arasında suç oranı her zaman daha yüksektir ve bu gruplar içinde göçmen oranı da yüksektir" diye konuştu. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin bunu propaganda aracı olarak kullandığını belirten Kopelke, "Ancak AfD'nin çizdiği sözde 'yabancı şiddeti' tablosu son derece tek taraflı" ifadesini kullandı.
KNA,AFP/SÖ,JD