Friedrich-Ebert Vakfı ve Bielefeld Üniversitesi Çatışma ve Şiddet Araştırmaları Enstitüsü (IKG) tarafından yapılan araştırmaya göre, "yeni sağ" olarak adlandırılan düşünce modelini benimseyenlerin oranı Almanya genelinde yüzde 28'e ulaşıyor. Almanya için Alternatif (AfD) partisi destekçileri arasında ise bu oran yüzde 84'e varıyor.

"Bölünmüş merkez seçmen - Düşmanca durumlar" adlı araştırmayı kaleme alan araştırmacılara göre, yeni sağ "kimlik" ve "direniş" gibi kavramlarla nasyonal ve halkçı bir ideolojiyi kapsıyor ve giderek aşırı sağın yerini alıyor. Görüş, İslam'ın topluma gizlice sızdığı gibi komplo teorileri, fikirlerin dayatıldığı iddiası ve kurumların yasaya aykırı, yalancı ve aldatıcı olduğu görüşlerini savunuyor. Almanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılması ve halihazırdaki politikaya karşı direniş çağrısı da desteklenen görüşler arasında.

Araştırmaya katılanların yüzde 40'ı İslam'ın Alman toplumuna gizlice sızdığını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 28'i ise iktidardaki politikacılar tarafından aldatıldığını düşünüyor. Yine katılımcıların yüzde 28'i Almanya'da başına iş açmadan fikirlerini açıkça ifade etmenin mümkün olmadığı görüşünde.

Almanya ve mülteciler konusu

16 ila 95 yaşları arasında bin 896 kişinin görüşlerine yer verilen araştırmada mülteciler konusuna yaklaşım ise görece daha olumlu. Araştırmaya katılanların yüzde 56'sı Almanya'nın mültecileri kabul etmesini "iyi", yüzde 24'ü ise "hem iyi/hem kötü" şeklinde değerlendiriyor. Buna karşılık katılımcıların dörtte biri bu bağlamda Almanya'daki yaşam standartlarının düşeceğini düşünüyor.

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 19'ü İslam karşıtı bir tutum sergilerken, yaklaşık yarısı sığınmacılara karşı önyargılara sahip. Uzun süreli işsizlere kuşkuyla yaklaşanların sayısı da yüzde 49'a ulaşıyor.

Araştırmacılara göre Almanya'nın batısında ve doğusunda da büyük farklılıklar göre çarpıyor. Buna göre Almanya'nın doğusunda önyargı, yabancı ve İslam karşıtlığı çok daha yaygın olarak görülüyor.

©Deutsche Welle Türkçe

AFP/KNA,BW/BÖ