Almanya’da yoksulluk artıyor
11 Eylül 2007Bayan Hoffman 26 yaşında. İkisi üvey, 6 çocuğu var. Aile, devletin sağladığı sosyal yardımlarla ayakta duruyor.
Köln kentinde,sosyal konutların bulunduğu Ossendorf mahallesinde yaşıyorlar. Ossendorf, yoksulluğun hüküm sürdüğü bir bölge. Evet, Ossendorf aslında fakirlik demek.
“Burası bir getto”
Anne Hoffmann, “İnsanların çoğunluğu buranın Köln’ün en kötü bölgesi olduğunu söylüyorlar. Çok sayıda polis var. Yani burası bir getto. Çocukların yaşaması için uygun bir yer değil“ diyor.
Anne Hoffmann çocuklarını daha iyi bir ortamda yetiştirebilmenin arıyışı içersinde. Bu nedenle yeni bir ev arıyor.
Yoksulluk sınırında yaşayanları yakından tanıyan Sosyal pedagog ve aile danışmanı Sarah Neuneyer, ona bu hedefini gerçekleştirmesi için yardım ediyor.
Diğer çocuklara özeniyorlar
Birlikte sosyal konut bürosuna gidiyorlar. Son kira artışı nedeniyle zaten borç batağında bulunan Hoffmann ailesinin yaşadıkları bulundukları evden çıkmalarını bir zorunluluğa dönüştü.
Anne Hoffmann, yoksulluğun en çok çocuklarını etkilemesinden, üzüntü duyuyor: “Oğlum, diğer çocuklardan özenip, her gün alışveriş merkezine gidip birşeyler almak istiyor. Ve 9 yaşındaki kızım 150 Euro’luk bir Nintendo istiyor.“
150 Euro, Hoffmann için büyük bir rakam. Zaten devletten çocuk parası olarak aldığı tutar bir ayda 154 Euro.
“Duygusal yoksullaşma”ya dikkat
Sosyal Pedagon Sarah Neuneyer, asıl sorunu şu ifadelerle dile getiriyor: “Gerçek şu ki çoğu zaman çocuklar maddi açıdan iyi durumda olsalar da duygusal yoksullaşma yaşıyor. Anne babalar, Nintendo oyunu isteyen çocuğa bir yolunu bulup bunu alıyor. Oysa ki mesele o değil. Zira o zaman sıcak bir yemekten yoksun kalıyorlar. Bırakın temizini tek bir çorapları bile olmuyor.“
Aile danışmanı, anne babaları bu konuda uyarmaya çalıştığını ancak genelde onları ikna edememenin hayalkırıklığını yaşadığını aktarıyor. Bu arada sosyal konut bürosuna ziyaret de hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor.
“Daha iyi yaşam umudu”
Girişte her ne kadar „“İkamet etmek. İyi hissetmek ve yaşamak“ yazsa da hıncı hınç dolu olan sosyal konut dairesinde sessizlik hakim.
Büroda bulunan herkes daha iyi bir yaşam sürdürebilecekleri bir ev bulma umudunu yaşıyor.
Ancak anne Hoffman açısından şimdilik bu çaba umudun ötesine geçemiyor. Zira onlara bu aşamada uygun bir ev önerilemiyor.
Anne Hoffman yeniden yola koyuluyor. Nihayetinde getto olarak tanımladığı Ossendorf’daki evlerinde onun yolunu gözleyen altı çocuğu var.