Almanya'nın ekonomik büyüme hızının geçen yıl yüzde yarımın bile altında kalması ekonomistler için sürpriz olmadı. Nitekim Almanya 2013 yılına durgun girmiş ve ilerleyen aylarla birlikte ekonomi de canlanmaya başlamıştı. Berlin'deki Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü'nün konjonktür uzmanı Ferdinand Fichtner, Euro Bölgesi'ndeki krizden Almanya'nın etkilenmemesinin mümkün olmadığını söylüyor.

“2013 yılı resmi büyüme hızımız yüzde 0,4 bile olsa bu oran Euro Bölgesi'ne göre fena sayılmaz. Bu bakımdan Alman ekonomisinin belli bir ölçüde ortak para bölgesindeki krizle bağlarını kısmen kopardığı söylenebilir. Ancak Güney Avrupa ülkelerindeki resesyonun da etkisini hissediyoruz. İhracatçı şirketler genel durgunluktan olumsuz etkilendi. Dolayısıyla, geçmiş yıllardakinin aksine ancak yüzde 0,4'lük büyüme kaydedebildik.”

Dünyanın en büyük sigortacılık ve yatırım şirketlerinden Allianz'ın baş iktisatçısı Rolf Schneider, Alman ekonomisinin öncelikle yılın son aylarında hız keseceğini tahmin edemediklerini belirtti.

“Sınırlı da olsa, başarılı olduğumuz söylenebilir. Yüzde 0,4 tabii ki çok ama çok düşük bir oran. 2013'ün son çeyreğinde hızımızın böyle kesileceğini beklemiyorduk. Yılın son çeyreğinde Almanya'nın büyüme hızı yüzde 0,25'te kaldı.”

Özel sektörün ekonomik gücü

Ancak analiz uzmanlarının çoğunluğu 2013 yılının performansından genel olarak memnun. Dış ticaret Odası'nın değerlendirmesinde, Almanya'nın zor şartlara rağmen varlık gösterebilmesini özel sektörün ekonomik gücüne borçlu olduğu belirtiliyor.

Ekonomik potansiyelin öncelikle bu yıl hızlı canlanmaya zemin hazırlayacağını kaydeden uzmanlar gibi Dünya Bankası da küresel ekonominin dinamik gelişme göstereceği ve Alman şirketlerinin bundan kârlı çıkacağı görüşünde.

“Almanya'nın ihracatı 2013'te hemen hiç artmadı. Ama durum bu yıl farklı olacak. İhracatın 2014'te yüzde 4 oranında artacağını tahmin ediyorum. İhracat artışı sayesinde ekonomik büyüme hızımızın da yüzde 2'yi bulmasını bekliyorum.”

Allianz'ın baş iktisatçısı Schneider gibi konjonktür uzmanı Fichtner de küresel büyümenin dünya ticaret hacminde genişleme yaratacağını vurguluyor.

“Başta ABD ile Çin ve Brezilya olmak üzere genç sanayi ülkelerindeki dinamik gelişme 2014 yılında daha da hız kazanacak. Bu da Alman şirketlerine ilaç gibi gelecek. Yılın ikinci yarısında kaydettiğimiz kıpırdanma dünya ekonomisinin hızla toparlanması sayesinde canlanma şeklinde devam edecek ve ihracatçı Alman şirketlerine yarayacak.”

Almanya'nın en fazla mal sattığı Avrupa ülkelerinin krizi atlatmaya başlaması da ihracatçının yüzünü güldürüyor. Almanya'nın özel tüketim harcamaları da yılın ikinci yarısında arttı. Ekonomik bakımdan faal nüfusun 40 milyonu aşması tüketimin bundan böyle de ekonomiye büyük destek olacağını gösteriyor. Almanya'nın en büyük sıkıntısı yatırımlarda kendini gösteriyor.

“Almanya'da maalesef çok az yatırım yapılıyor. Yatırım açığı verimliliği olumsuz etkilediğinden bu durum büyüme hızımızı da kesiyor. Bu yıl yatırımların yüzde dört ila beş oranında artmasını umuyorum. Ama bu oran bile yatırım ihtiyacımızı karşılamaya yetmeyecektir.”

'Altyapı ihmal edildi'

Uzmanlar yıllardır yenileme yatırımlarının ihmal edildiği uyarısında bulunuyorlar. Köprüler, demiryolları ve otobanların çoğu son derece kötü durumda. Allianz baş iktisatçısı Rolf Schneider de altyapının ihmal edilmesinin ilerde büyük problemlere yol açabileceği görüşünde.

“Devletin yatırımları azalttığı doğru. Bunda belediyelerin mali durumunun bozulmasının da önemli payı var. Ama genel olarak devletin inisiyatif kullanması gerektiğine inanıyorum. Çünkü orta vadeli büyüme potansiyeli açısından altyapı hayati rol oynuyor.”

2013 yılında Almanya açısından sevindirici bir gelişme de bütçe açığının hemen hemen sıfırlanmış olmasıydı. Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre bütçe açığı 1,7 milyar euroya, oran olarak da Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla'nın binde birine düştü. Almanya'nın 2014 yılını da denk bütçe ile kapatması bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Rolf Wenkel / Ahmet Günaltay

Editör: Başak Özay